Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Şubat '15

 
Kategori
Güncel
 

Sanattan, kaçanlar; karanlığa saplanırlar

Sanattan, kaçanlar; karanlığa saplanırlar
 

Resim benim eserimdir.( Parmakla plastik. 40/70 )



Sanat, kişinin duygu ve düşüncelerini dışa vurma yoludur. Kimisi bunu müzikle, kimisi resimle, kimisi farklı bir sanat dalıyla yapar. Kendini, fark ettiklerini, korkularını mutluluklarını heyecanlarını bu şekilde anlatır.

Bugün, Uzakdoğudan, Avrupaya , Amerikaya, Rusya'ya kadar, ne kadar gelişmiş ülke varsa, hepsinde sanat çok üstün bir konumdadır... Dolayısıyla sanatçıları da el üstünde tutulmaktadır...

Nerede geri kalmış bir ülke varsa gidin bakın, sanatçıları sefildir ve orada sanat, yerlerde sürünmektedir.

Arap ülkelerinde ressamlar suçlu gibi yargılanmaktadır...

Sanata tükürenlerin desteklendiği yerlerde, tükürükçüler trilyoner olurken, halk sefilleşir...(Mesut Selek )

İkinci dünya savaşının sonunda,yakıp yok edilmiş bir Alman şehrine giren Rus general, harabe olmuş bir opera binasından piyano sesleri duyar ve ordusunu orada durdurup kendisi bizzat binaya yaklaşır ve içeri girdiğinde ne görsün ?..

Özel giysileriyle bir grup ihtiyar oturmuş ve piyanistlerinden klasik eser dinliyorlar.

Rus general eseri sonuna kadar dinledikten sonra gözyaşlarıyla onları esir almış....

Rus ve Alman milleti korkunç kayıplar vererek Dünya savaşlarına imza attılar. Bu çağdaş ülkeler, savaştan sonra yaptıkları en önemli iş, kültür ve sanat evlerini onarmak olmuştur...

Kremlin sarayındaki konser salonu Dünyaya parmak ısırtacak güzelliktedir...

(Bizim, yeni Cumhurbaşkanlığı  Sarayımızda büyük konser ve sergi salonları  da vardır sanırım!..)

Savaşta taş taş üstüne kalmamış bu ülkeler, konser salonlarını hemen onarmışlar ve  Dünya sanatına büyük hizmet veren ünlü kompozitörleri yetiştirmişlerdir... Bugün onlar  ve benzeri ülkeler, bizlerden çok önce, kalkınmışlıklarının en büyük nedeni:  sanattan aldıkları insani davranış biçimlerindeki, istikrarlı duruşlarıdır.

Bizim Mehter Marşı'nın savaş zaferlerimizde ve sonraki moral değerlerin yüksek tutulmasındaki fonksiyonu yadsınamaz.

Osmanlı saraylarında yetişen ve Dünya çapında eser veren büyük ressamların, müzisyenlerin de çoğu ecnebi kökenliydi...

Ülkemizde son 15 yıldır, sanata değer vermeyen iktidarların, ülkede yarattıkları manevi yıkımları ibretle izliyoruz.

Umarım, AB'ye girince,önemli dersler alırız!..

.....
Ota can veren Mevlam, biz kulları için harika nimetler sunmuş. Çevremizdeki her canlı-cansız her malzeme sanata ilham kaynağıdır...

Bizler SU ÜZERİNE YAZI YAZIYORUZ; EBRU RESMİ YAPIYORUZ.

Doğadaki, tüm Taş, ağaç, toprak, bitki, hayvan, insan ve herşey ibretlik sanat eserleridir.Yeterki bunu gören göz; duyacak yürek olsun...

Bunu algılayabilen insanların, sanatta üstün başarılar elde edebilmeleri için, mutlaka bir eğitimden geçmeleri gerekiyor.Bir milletin eğitimi, ancak o ülkeyi yönetmek için namus sözü vererek iktidar olan siyasi erkin görevidir.

Çünkü hazinenin üzerinde bunlar oturmaktadır... Kişilerin uğraşları devletin yapacaklarının yanında devede kulak kalmaktadır...
.....

Eğitim-Sağlık-Kültür- Ekonomi-Adalet- sağlam ellerde olunca bunların bileşkesine oturan yurttaşlar,  çok mutlu olacaktır.

Büyük sanatçılar yetiştiren Dünya ülkeleri incelendiğinde, hepsinin liderlerinin özellikle sanatsal alanda kendini yetiştirmiş; en azından bir enstrüman çalan; tiyatroya giden; resim yapan, sergilleri ziyaret eden, sporu sadece futbol olarak algılamayıp tenis, yüzme, bisiklet, atletizm gibi alanları da destekleyenler oldukları bilinir.

Ya bizde ?.

Bir ülkede, kültür bakanı sergiye gitmezse, spordan sorumlu bir bakan  tenis , basketbol maçına gitmezse, hasbelkader gittiğinde ise yuhalanırsa; sağlık bakanı, lösemiller için çabalayıp örgütleşen bir sivil toplum örgütünün hastane yapma azmine destek olmayıp köstek olursa, eğitimden sorumlu bir bakanın kütüphane kapatmayı beceri sandığına tanık olunursa ve bu bakanlığın eğitimdeki kötü gidişatı durduracak hiç bir önlem almamasına rağmen yapılan eğitim (?) şûralarında, sadece din eğitimine dayalı görüşlere destek verirse, kültür bakanının adını bile anımsayamıyorsak, kültür bakanlığı  adına sanatı özendirici hiçbir yarışma yapılmıyorsa; ekonomide başarıyı sadece devlet kurumlarını satarak ayakta durmaksa ve istihdamı geliştirecek hiçbir yatırım yapılmıyorsa; adalet  sorumluları, yasaları uygulamak yerine, hukuku-guguk-yapmak ve ' vicdan ile cüzdan arasında sıkışmak'  gibi hak-hukuk ilkelerine son derece aykırı bir sözü atasözü yapmışlarsa, en tepedekiler, emekliler, işsiz gençler sürünürken, bunlara istihdam sağlayacak katrilyonlarla saraylar-bedestenler yaptırıyor ve sadece aileleriyle orada kalıyorlarsa... Sanatın içine tükürenler, hasırsız geldikleri makamlardan, sülâlece  kusursuz trilyoner olarak ayrılıyorlarsa ...

sa.... sa...sa...

ve daha binlerce olumsuz eylem...

İşte, sanata sıra gelir mi ?..

İşte!.. Lösemililer derneklerinin yaptıkları hastaneye destek yerine köstek olunmaz mı ?..
...

Sanat, sanata tükürenlerin çok olduğu yerde ölür...

Sanata tükürenlerin desteklendiği yerlerde, tükürükçüler trilyoner olurken, halk sefilleşir...(Mesut Selek )

....

Sanat, empati ve vicdan demektir...

Sanat, adam gibi adam yetiştirmek demektir...

Sanat, bencillikten uzak, özgür ve barışçı dünyaya selam demektir.. 

Resim bana aittir...MUM'lu çalışmalarımdan...Ebru/plastik...40/70

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..