Sandık Olmalı mı?

"Kusuruma bakmayınız ama ben bir takım şeylerin ve özellikle seçim sandıklarıyla ülke siyasetinin değişeceğine inanmıyorum hanımefendi ve de bu sebepten dolayı yapmakta olduğunuz anketinize katılmak istemiyorum' dediysem de ısrarını geri çevirmeyerek anket sorularını cevapladım dün akşam mağazamı kapatmak üzere olduğum saatlerde gelen anketör bayanın.

Şişli bölgesini ilgilendiren ağırlıklı soruların başında oy tercihi sorusuna oy kullanmayacağımı tekrar ettikten sonra,'kullanmak isteseniz Hayri İnönü'ye mi, Mustafa Sarıgül'e mi hangisine oyumuzu verirdiniz?' sorusuna, 'İnönü' yanıtını verdim.

Belli ki anketi yaptıran Sarıgül veya İnönü taraftarından biriydi.

"Siyaset benden uzak olsun, ne haliniz varsa görünüz" değildir benim sandığa küslüğüm. Siyasi şablonun küresel sermaye gücüne endeksli önceden çizilerek hayata geçirildiğine inandığım ve buna bağlı olarak 'çarşaf liste' denilen metod'larla bütün partilerin seçimlere girmelerinden dolayıdır. Ülkeyi onbeş yıl kimin tarafından yönetileceğini demokrasi teamüller gereği gerekçesine sığınarak siyasi görüşü taban tabana zıt bir partinin genel başkanı tarafından Siirt'ten milletvekili olabilmesine olanak sağlanan bir ülkede sandığa gitmenin bana bir anlam ifade etmediğini burada tekrar etmek istiyorum.

Kim bu genel başkan diye sorarsanız, Baykal'dan başkasının olmadığını söylemek isterim.

Siyaset'te geçmiş unutulmamalı, geçmişe de bağlı kalınmamalı, geçmiş günümüze ışık saçması bağlamında önemli olduğunun altını çizdikten sonra dönelim tekrar konumuza..

Sandık..

Seçim..

Her ikisi de demokrasinin vazgeçilmezi ama dünya ülkelerinde dahi örneğin son Trump'un seçilmesinde şaibelerin iki yıl geçmesine rağmen yazılır çiziliyorsa sandık demokrasisinden söz etmek oldukça güç.

Adalet ve hukuk konularında da aynı şey söz konusu. Türkiye Cumhuriyeti anayasa'sında Avrupa yasalarına uyumlu her türlü yasalar mevcuttur. Hatta indirgendiğinde ve olası bir uygulamaya konulmak istendiğinde örneğin Sosyalizm ilkeleri bile barındırmaktadır şu anki anayasamızda. Önemli olan yürütmeyi düzgün hale getirebilmektir.

Sosyalizm gökten zembille inmediğine göre, liberal demokrasilere rahatlıkla uygulanabilecek bir yönetim şekli olduğunun herkesin bilmesi gerekir diye düşünüyorum.

Yargı yasama ve yürütme iyi demokrasi ile yönetilen ülkelerde sağlıklı şekilde yürüdüğünü, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde maalesef küresel sermaye gücünün kendi içinde barındırmaya çalıştığı yargı yasama ve yürütme doğrultusunda yürütülmeye çalışılmaktadır. Bu yüzden de sandığa gitmenin bir anlam ifade etmediğini tekrar etmek isterim.

Nokta!