Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mayıs '08

 
Kategori
Öykü
 

Sandık

Sandık
 

Kadın kendine küçücük ama güvenli bir dünya kurmuştu. Güvenli küçük ve yalnız bir dünya. Orada onu kimseler üzemeyecekti.

Kadının bu yalnız hayatından kimsenin haberi yoktu. Kalabalıkta tek başına yaşıyordu. Yaşadığı yerden bazen kafasını dışarı uzatıp etrafı seyrediyordu. Bazen de çok havasız kaldığında kabuğundan çıkıp kimselere görünmeden kalabalığa karışıyor temiz havayı kokluyor yine kimselere görünmeden kabuğuna geri dönüyordu.

Yalnızlığı kendisi tercih etmişti ama onu bu tercihe iten nedenler vardı.

Önceden hep konuşan hiç susmayan içi içine sığmayan bir kadındı. Haksızlıklar, iki yüzlülükler, çirkinlikler onu kendi kabuğuna çekilmeye zorladı.

Tanıdığı herkes çok dürüst, çok akıllı, mükemmele yakın insanlardı ama o böyle düşünmüyordu. Mükemmel zannedilen insanların, aslında hiç de mükemmel olmadıklarına, hatta zaman zaman ne kadar zavallı, ne kadar ucuz olduklarına tanık olmuştu.

Bildiği şeyleri de kendi dünyasına gömmüştü. Bazen düşünüyordu, ' nasıl böyle yaşıyorlar, kendilerine hiç mi saygıları yok ' diye.

Bildiklerini söylese birçok insan üzülecek, birçok insan hayal kırıklığı yaşayacaktı. Hiçbir zaman, ' önce ben ' demeyi beceremedi. Kendinden önce hep başkalarını düşündü, hep başkaları için endişelendi, hep başkaları için koşturdu.

Hayatta hep başkaları için yaşadı, kendi yararına olacak hiçbir şey istemedi. Kendisini bir gün olsun düşünmedi. Kimseyi üzmedi, kimsenin suçunu yüzüne vurmadı.

Herşeyi yüreğinde sakladı ama artık daha fazla üzülmek istemiyordu ve kalabalıkta yalnız bir dünyayı tercih etti.

Bunu neden yaptığını kimse anlamasa da...

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..