Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '12

 
Kategori
Deneme
 

Sanki senden önce Dünya, benden ibaretti bana

Sanki senden önce Dünya, benden ibaretti bana
 

Yalnızlıktan sıkıldığım, tek düze monoton bir hayat sürmeye başladığım; ne yaptığım işten ne de yaşadığım hayattan zevk aldığım, sıradanlaştığım bir dönemde çıktın karşıma. Sanki benden başka kimse yoktu dünyada. Ya da etrafında aşılmaz duvarları olan, öyle bir dünya inşa etmiştim kendime…  Zaten bu yüzden nedir ne değildir bakmadan, hiç konuşmadan hayatıma aldım seni. Biranda olması gerekenden fazla değer verdim, çok hızlı yol aldım her konuda. Engelleyemedim kendimi. Zaafıma yenildim ve duvarın diğer tarafını merak ettim. Senden habersiz ve izinsiz âşık oldum sana. 

Belki tutunacak dal olarak gördüm yalnızlığımda. Seninle sıradanlaşan hayatıma renk getirmek, giderek unuttuğum heyecanımı yeniden kazanmak istedim. Gece uyumak için gözlerimi yumduğumda, sabah gözlerimi açmam için bir nedenim, yaşanacak günün bir anlamı olsun istedim. Aldığım nefesin, hayatımdan tükettiğim her saniyenin bir anlamı bir amacı olsun istedim. Çünkü sıkılmıştım amaçsız hedefsiz yaşamaktan, boşa ömür tüketmekten. Seninleyken geçen bir saniye ne kadar değerliyken sensizken geçen saatler o kadar değersizdi hayatımda…

Hiç görmediğim halde seni, kalbimi teslim ettim sana… Bundan daha değerli ne var ki vücudumda? Oysa çok sık karşılaştığım bir durum değildi, kalbimi bir başkasına teslim etmek. Biran bile düşünmedim ya da düşünemedim ne kadar narin olduğunu, kırılmaya tahammülünün olmadığını! Daha önce de birkaç kez kırılmıştı. Onarmak, çok zamanımı almış hatta her seferinde tövbe ettirmişti bana, bir daha kalbi teslim etmek yoktu hayatta… Ama bütün sözler gibi buda çaresiz kalmıştı aşkın karşısında…

Kalbim senin için atar, beynim seni düşünür ve gözlerim senden başkasını görmez olmuştu biranda. Şimdi ise kalp kendi görevine döndü tekrar, damarlara kan pompalayarak. Sözde beni hayatta tutarak! Beynim rahatlamıştı, hatta tembelleşmişti tek bir şeyi, seni düşünerek. Şimdi yüzlerce binlerce şey düşünmeye ve yorucu olmaya başladı tekrar. Oysa ne kadar çok şey varmış düşünülecek hayatta! Ya gözlere ne demeli; kusursuz görmeye başlamışken şimdi tüm kusurları görür oldu biranda! Sanki seninleyken kusursuzdu dünya!

Her ne kadar kış kapıda da olsa, benim için hep bahar olacaktı senden sonra. Baharda insanların yüzü nasıl gülüyorsa, benimde içime sığmayan bir neşe olacaktı hesapta. Gülen gözlerle bakacaktım dünyaya… Çiçekler açsın, hava ısınsın, güneş hiç kaybolmasın diye bir bahar daha beklemek olmayacaktı; nasılsa bundan sonra hep bahardı bana…

Seni hayatıma alırken farkında olmadan pek çok insanı da aldım hayatıma. Her gün aynı duraktan otobüse bindiğim ama senden önce fark etmediğim insanları fark ettim. Otobüsün ineceğim durağa varana kadar ne kadar sık durup kalktığını, ne kadar çok insanın inip bindiğini bile yeni fark ettim.

Senden önce; sabah ne kadar amaçsız uyandığımı, ne kadar isteksiz işe gittiğimi, ne kadar basit yaşadığımı, ne kadar bencil yaşadığımı, etrafıma, akıp giden hayata ne kadar duyarsız olduğumu öğrendim.

Dünyanın ne kadar kalabalık olduğunu ve aslında o kadar insan içinde ne kadar yalnız olduğumu fark ettim. Sanki senden önce dünya, benden ibaretti bana.

 

 
Toplam blog
: 30
: 822
Kayıt tarihi
: 19.10.11
 
 

Öncelikle Merhaba... 1982 Zonguldak doğumluyum. Üniversite mezunuyum. Özel bir bankada yaklaş..