Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Eylül '11

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Sanmak ki çok önemsiz, sanmak ki çok gereksiz, sanmak ki yanıltıcıdır bilir ama yine de alıkoyamaz.

Birbirinin  hiçbir şeyi olmayacağını zannedip birbirinin her şeyi olmak mıdır olması gereken yoksa birbirinin her şeyi olacağını zannedip sonuçta hiçbir şeyi olamamak mıdır elde kalan ?
Birbirinin hiçbir şeyi olmayacağını zannedip birbirinin her şeyi olmak mıdır olması gereken yoksa birbirinin her şeyi olacağını zannedip sonuçta hiçbir şeyi olamamak mıdır elde kalan ?
İnsan bir an sanar sadece.


Sanar ki, hep düşündüğü gibi çıkacak.
Sanar ki, hiç üzülmeyecek, acı çekmeyecek.
Sanar ki, bir daha kalbi kırıldığı gibi kırılmayacak. Sanar ki,herşey farklı olacak.
Ama sandıkları çıkmaz genelde, tutturamaz.
Sanar ki, hep hayalini kurduğu gibi yaşayacak.
Sanar ki, karşısındaki herkesten, her şeyden farklı...
Sanar da sanar.


Sanmak ki çok önemsiz, sanmak ki çok gereksiz, sanmak ki yanıltıcıdır bilir ama yine de alıkoyamaz kendini... Sonuçta da beklemediği bir anda beklemediği şekilde tuz buz olan bir cam gibi kalabilir.
İnsanların birbirini tanıması... Kafada şöyle mi böyle mi denen düşünceler, acaba şöyle mi yapsam böyle mi yapsamlar, şöyle yapsamlar o ne yaparlar, bir ton şunlar bunlarlı düşüncelere... vs.ler, yıpratır, yorar, sıkar, kaçırır, korkutur. Ama tanıdıkça da tadından yenmeyecek o kıvama da gelmeyi becerebilen şanslılardan olursanız, kendinizden de geçebilirsiniz. Hoşlandığınız insanı kalabalıklardan seçer çıkarırsınız, “yüz” ünü beyninize kazırsınız, sonra o “yüz” ün yüzleri ile karşılaşır, başladığınız yolda farklı bir çok “yüz” olan o tek sandığınız “yüz” le yürürsünüz.
Her defasında farklı bir manzara görürsünüz. O seyrettiğiniz manzara beğendiğiniz o “yüz” ün ardında o “yüz” oluşturan tüm “yüz”lerdir. Her biri farklı bir şeyi anlatır size. Kimi güler, kimi ağlar, kimi hüzünlüdür, kimi çocuk gibidir, kimi ürkektir, kimi sıcacıktır. Hepsinde farklı birini görürsünüz. Tüm bunlar için anların oluşturduğu zamanlara, zamanların oluşturduğu o bilinmenin verdiği dayanılmayarak karşı konulması imkansız olan huzur ve güvene ihtiyaç duyarsınız. Bazen de öyle “an”larınız olur ki, değil zamana hiç bir şeye ihtiyacınız olmaz. “Sevgi anlaşmak değildir, nedensizde sevilir, bazen küçük bir an için, ömür bile verilir” diyerek bunu anlatmış zaten yazan...
Bu yollarda yürümeye cesaretiniz yoksa hiç başlamayın...
Beyininize kazıdığınız o “yüz”ün, göreceğiniz her ışığında farklı aydınlanamayacaksanız hiç denemeyin...


Anlaşmak için, tanımak için, sevmek için çaba göstermeyecek hatta gösteremeyecekseniz (ki herkeste bu yetenek yoktur) hiç adım atmayın...
Sorunlara çözüm getiremiyorsanız, aşkta inat emenin sizi öne geçirdiğinin ve hatta önde tuttuğunu zannedenlerdenseniz, içinizdeki bu yanılgıdan kurtulun.
Herkes kendini sevdiği kadar sevebilir. Herkes aşktan anladığı kadar aşkı yaşatabilir. Sevgiye ve aşka gönüllü değilseniz, gönlünüzü de, ruhunuzu ve hatta bedeninizi de veremezseniz, boşuna bu işe kalkışmayın.
Yaşadığınız en ufak sancılarda ağrı kesici alacaksanız yani bırakacaksanız, vazgeçecekseniz, bana ne diyecekseniz (çünkü bunların hepsi ağrı kesicidir etkileri sadece bir kaç saat veya bir kaç gün sürer), siz gerçek ağrı nedir bilmiyorsunuz demektir.
En önemlisi samimi değilseniz, içtenlikle, tüm egolarınızdan kurtulup, en kendi olan halinizle konuşamıyorsanız sizin yolun başından en kısa zamanda dönün.
Kalabalıklar arasından seçip çıkardığınız o “yüz”ün ardında olanherşeyi merak ediyorsanız, her an onu düşünüyorsanız, hep aklınıza onun nasıl olduğunu geliyorsa, hep adını ve sesini duymak istiyorsanız, durup dururken tebessüm ediyorsanız, özlüyorsanız, nedensiz neşeliyseniz, insanlar bu halinizi hiç anlamıyorsa, hayaller kuruyorsanız, şarkılar dinliyorsanız, nedensiz hassaslaştıysanız, hatta en ufak şeyde gözyaşlarınızın aktığını görüyorsanız, kendinizi bile anlayamıyor ve tanıyamıyorsanız, kalbinizin ısındığını hissediyorsanız, samimi ve içtenseniz, yalan söylemeye hiç gerek bile duymuyorsanız, hiçbir şeyi uzatmak istemiyor sorun varsa bir an evvel çözmek istiyorsanız, içinizde bir çoşku duyuyorsanız, kışı bile kış gibi değil, kışı yaz gibi hissediyorsanız siz bu yollarda rahatlıkla yürüyebilirsiniz demektir.


Seyrettiğiniz ve seyredeceğiniz manzaraların keyfini çıkarabilirsiniz.
Ateşte eriyen çelik bu mıknatıs...

 
Toplam blog
: 36
: 1049
Kayıt tarihi
: 03.09.10
 
 

Merhaba, Kadıköy doğumluyum. Beş yaşında başladığım ilkokul serüvenim ana kucağından ayrılan ..