Şans / Tesadüf

Aslına bakarsanız, yaşamın en ilginç ve kafa yoran yanı, akılla mantıkla izah edilemeyecek olaylardır. Biz çoğu zaman bunlara bir anlam veremediğimiz için, “tesadüf/şans” ya da “garip bir rastlantı” der, geçer gideriz.

Yaşarken bunları tespit etmek, değerlendirmek oldukça zordur. Toplumun çoğunluğu da bu gerçekleri göremez haldedir.

Eğer dünyanın ekseriyeti yalanla uyutuluyorsa gerçeği nasıl öğreneceğiz diye düşünme zahmetine katlandığınız oluyor mu?

Bu açıdan bakarsak bu ve benzeri soruların cevabını verme zorunluluğu var.

Ancak çok iyi bilinmeli ki,‘şans/tesadüf’ diye adlandırdığımız şeyler, sistemin yapısı ile ilgili..

Hayatı ‘bilimsellik’ kurgusuyla kabul edenler, akılla izah edilemeyen ve pek bir anlam ifade etmeyen bu durumları, yeterli inisiyatifin kullanılmamasından ötürü “büyük bir bahtsızlık”, ‘zırva’ veya‘tesadüf’ adı altında değerlendiriyor

Yaşamın akışı içinde neden-sonuç ilişkilerinin düz bir yolda ilerlemediğini, tesadüflere asla yer bulunmadığını, olayların mutlaka birbiri ile ilintili olduğunu, sizi adeta bir ağ gibi sarıp sarmaladığını hissettiğinizde ise her şey değişiyor, başkalaşıyor.

Örneğin bir gün birisi ile tanışırsınız, tüm yaşamınız alt üst olur, hayatınızın yönü değişir, işleriniz bir anda rayına oturur veya tamamen aksi olabilir.

Uzun yıllar inançsızlığı ile ün yapmış birinin, başına gelen bir hadise sonrası Allah’ın varlığını kabul ettiğini açıklaması ve iman dairesi içine girmesi tesadüfle izah edilemiyor.

Çok istekli olduğunuz halde yakınlık kuramadığınız biriyle aynı platformda kucaklaşabiliyor veya fiziksel tepki içinde olduğunuz, tahammül dahi edemediğiniz biriyle sıkı fıkı dostluk kurabiliyorsunuz, daha da önemlisi en çetrefilli konuları onunla paylaşır hale gelebiliyor, kimi zaman sebepsiz yere kendinizi aşırı derecede güçlü, bazende elinizi kaldıramayacak kadar takatsiz hissedebiliyorsunuz.

Umulmadık düzeyde zor gibi görünen problemleri çözerken şaşkınlıktan ağzınız bir karış açık kalabiliyor.

Mühendislik eğitimi almanıza karşın, yaşamınıza ses sanatçısı olarak devam etmenize kendiniz bile anlam veremezsiniz.

Âşık olacağınız kişi gözünüzün önünde durmaktadır, ama siz bunu fark edemezsiniz. Size bir dost meclisinde tanıştığınız kişiyle bir süre sonra izdivaç yapacağınızı söyleselerdi, şaşırır, küçük dilinizi yutabilirdiniz. Hâlbuki siz eş olarak seçeceklerinizi test etmekte, kararsızlığınızdan ötürü işin içinden bir türlü çıkamamaktaydınız.

Bazen, bir başınıza kalmak ister, ne var ki kendinizi kalabalık ortamlarda bulur, kimi zaman da hiç olmadık yerde neşelenir, sevince boğulur, küskünlere hayat verir veya bir neden yokken sinirlenip stres dolu bir ortam yaratır, zaman zaman da olmadık hayallere dalıp gidersiniz.

Sevgili kardeşlerim!

Kuşkusuz, bu örnekler çoğaltılabilir ya da tam tersine en azından bir kısmı gereksiz, abartılı bulunabilir. Ama, tüm bunlar tartışmasız, sistem içinde bazı soruları da beraberinde getirecektir.

Sonuç olarak şunları söyleyebilirim:

Ya her olayın arkasında kapsamlı, amaçlı güçlü şekilde ‘mutlak bilinç’ operasyonun olduğu kabul edilir ya da duyarsızlıkla: ‘Bunlar çarpıtma, deli saçması’ deyip geçiştirilecektir.

Ahmed F. Yüksel

https://twitter.com/sufafy

https://twitter.com/AhmedHulusi

http://www.ahmedhulusi.org/