Şans mı? Azim mi? Kader mi?

Otururken loş odamda, hayatı irdeleme nöbetlerim vardı; tutuldum yine bu akşam o nöbetlere…

Düşündüm genişçe yaşamları, hikayeleri, evreni, aklıma takılan her dinlediğim ve şahit olduğum bana hayatın şans mı? Azim mi? Kader mi? olduğu konusunu sorgulatan yaşanmışlıklara…

Kimi yaşamı dinlerken inandım şansa ,

Kimi yaşam bana azmin zaferini hatırlattı
Kimi zaman "hayır" yazgı dedim.

Çoğu kez kalakaldım işte gerçek bu diye…

Ve tam karar verdiğim anda çıktı yine karşıma diğer tezimin çürüttükleri…

En kalıcı ve inandırıcı olan ; şans faktörünün yardımı olmuştu hafızama işleyen…

Evet hayatta şans çok önemliydi benim felsefemde. Hayat bir matematik kadar mantık kurarak sonuca ulaşma çabasıyla sınırlı değildi…

Çünkü hayat ; bir satranç oyunu kadar zekanın getirdiği kurallı , bir o kadar da akıllı hamlelerle kazanılacak nitelikte bir oyun değildi.

Hamleler yapılırken evreninde sana şans zarları göndermesi gerekliydi.

Bir tavla gibi belki…

Bütün cevap atılan her zarın , sana getirdiği güzel rakamlarda gizliydi…

Şans olmadan , dileğine ulaşmak , hedefin için döktüğün ter , katettiğin yol yetmiyordu maalesef…

Bazen nerde doğduğumuz ve kimin çocuğu olduğumuz bile fark etmiyordu , belki sırrın bütününde , bizi istediği yere sürükleyen o hep kabullenemediğimiz yazı…

Kaderdi !..yaradanın kaleminden , yazılarak dökülen kader…

Çoğu kez inkar etsekte , kabul sınırlarımızı zorlasada belki de asıl gerçek buydu.

Bir hikaye anlatıldı günün birinde bana . Geçmişi çok eski değildi bu hayat hikayesinin ama gerçekti , yaşanmıştı…

Genç bir kız , alışveriş merkezlerin birinde satış görevlisi olarak sade , sıradan bir yaşamın içinde yaşayıp giderken …

Bir gün görev yaptığı mağazaya yurt dışından gelen bir Türk uğrar , amacı alışveriş yapmaktır.

Fakat bu genç ; kıza aşık olur ve evlenmek ister. Genç kızda bu teklife hayır diyemez evlenirler.

Genç kız , bundan sonraki yaşamına yurt dışında devam edecektir. Fakat uzun sürmez evlilikleri , anlaşamazlar ve ayrılma kararı alırlar.

Genç kız onu çok zor günlerin beklediğini bilir ve kendini çaresiz hissettiği bir anda sevgi dolu bir yürekle tanışır.

Türk değildir karşılaştığı ve birgün hayatını akılalmaz şekilde değiştirecek bu adam.

Kendi ülkesinde madden güçlü olan bu masalsı prens , hikayenin kahramanıyla evlenmek ister.

Ve evlenirler , kız okuluna devam eder . Adam ise ülkesinde milletvekili olmak için ciddi çabalar sarfeder ve olur.

Genç kız , şu anda bir zamanlar dilini bile bilmediği bu ülkenin insanına , uzmanlık alanının eğitimini verebileceği bir okulun sahibidir. Ve o okulda , o ülke insanına eğitim vermektedir.

Şimdi ! Bu ve buna benzer örneklere çoğu kez şahit olunca yazılan mı , şans mı yoksa çaba mı diye düşünmeye başlıyor insan...
Bu sıradan ve küçük bir örnekte bile….

Evet insan yaşamında , yerimde beklerim , ayağıma gelir her şey mantığı yanlıştır.

Ama ince bir nokta vardır ayrıntıda , seni bazen bilmediğin yerlere sürükleyen , hayalini bile kuramayacağın yaşamların içinde olmana yardımcı olacak insanlarla ya da olaylarla karşılaşmanı sağlayan ;

Enteresan bir güç ,

Enteresan bir şans ,

Ya da yazılan yazı…

Adı nedir bilinmez ama , yanı başımızda duran ve bizi bazen en çok istediğimiz , bazen hiç istemediğimiz yerlere sürükleyen bir güç…

Şans mı ?

Azim mi ?

Kader mi ?

Siz karar verin….