Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ağustos '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sansür ve baskı


AKP nin Cumhurbaşkanı adayının yine adayın kendisi tarafından resmen açıklanması ile Türkiye yepyeni bir döneme giriyor. 1923 den beri süre gelen, kuruluşu emperyalizme karşı kazanılmış askeri, siyasal, ekonomik savaşların kazanımlarına dayanan Laik, Demokratik, Sosyal Hukuk Devleti görünen o ki 1 Ağustos 2007 tarihinde yeni bir milat kazanacak.
Yapılan bütün iyi niyetli, sert, yumuşak uyarılara karşın AKP kendince doğru olduğuna inandığı "inatlaşma" ve " rövanşist" yolu seçti.
22 Temmuz öncesinde yapılan bütün seçim propoganda ve yatırımlarını bir yana bırakarak sadece seçim sonuçları bu meclisin demokratik kurallara uyarak bir Cumhurbaşkanı seçmesi için hiçbir engeli yok. Anayasada tanımlanan niteliklere sahip bir Cumhurbaşkanını seçme hakkına da sahip.
Söylenecek bir şey yok. Demokrasiyi savunduğumuz sürece seçim sonuçlarına katlanacağız.
Ancak simdi susmak, düşünmek, öz eleştiri yapmak, yeniden güç toplamak ve bir dahaki seçimlere çok daha "mücehhez" bir şekilde hazırlanmak olmalıdır.

Ama...

Daha ilk günden Doğan Grubu amiral gemisi Hürriyet gazetesi yazarı Emin Çölaşan'ın bizzat -aldığı talimat doğrultusunda- Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök tarafından işten el çektirilmesi önümüzdeki dönemin muhalifleri nasıl pasifize edileceğinin en vurucu göstergesidir.

Her ne kadar Bekir Coşkun da isitfasını vermişse de halen gazetede görevine devam ediyor. Ama bardak bir kerre çatladı. Onun da yakında gazeten ayrılması kimseyi şaşıtmamalı.

22 Temmuzda istikrarın (!) devamı için, 27 Nisan MGK bildirisine tepki olarak, veya sadece yapılan propogandalara kapılarak o da olmadı "Müslüman Cumhurbaşkanı" isteği peşinde AKP ye oy veren çok büyük bir kitlenin çok yakın tarihlerde ve defalarca kendi kendilerini kahredeceklerini varsaymak bir kehanet değil.

Elde kalan birkaç milli değerin hızla özelleştirilmesi, B2 yasasının, emekçiler aleyhine yasaların hızla yasalaşması ve seçimlerden önce yapılmayan zamların peş peşe yağmur gibi yağmaya başladığını, Türkiye'nin dış sorunlarının hızla teslimiyetçi karar ve politikalarla çözümlendiklerini (!), Devletin görevi olan sağlık ve eğitimin gün geçtikçe çok daha fazla özelleştirilmesini gördükçe kehanetin doğruluğunu gün be gün yaşayacaklar.

Yaşamda herşey diyalektiktir. Herşey kendi anti tezini yaratır. 1 Ağustos 2007 den sonra devam edecek dönem de kendi anti tezini lle de yaratacaktır. Enseyi karartmayın.

 
Toplam blog
: 20
: 1108
Kayıt tarihi
: 19.05.07
 
 

2004 yılında emekli olduktan sonra hobim denizcilik araştırmalarına yöneldim. 1980'den beri tekne ya..