Sansür

Ülkemizde sansür o kadar ürkütücü bir noktaya geldi ki, artık sansür otomatik olarak uygulanıyor. İktidar basına, basın ise okuyucu yorumcularına sansür uygulamaktan geri kalmıyor.

İktidarı eleştirmek yürek ister haline geldi. Eleştiri yapan köşe yazarları ile ilgili başbakan patronlarına uyarıda bulunuyor. Emin Çölaşan gibi güçlü bir kalem Melih Gökçek'in belediyesindeki yolsuzlukların üzerine gidince adeta kovuldu. Şimdi başka bir gazetede yazıyor o gazete ülkenin en çok satan ilk beş listesinde yer alıyor. Bekir Coşkun da aynı sorunu yaşadı. O da şu an başka bir gazetede yazıyor. Uğur Dündar da linç edilmeye çalışıldı hatta eşi üzerinden bel altı vurularak. Ve daha nice gazeteci aynı tehtidlerle karşı karşıya kaldı. Sonuç olarak aynı problemleri yaşamak isteyenler kendilerine sansür uyguladılar.

Basın da okuyucuna sansür uyguluyor. Com.tr uzantılı internet gazetelerinde okuyucu haberlere yorum yapabiliyor ve bir şekilde haberin içerisine dahil oluyor. Bu noktada beğenilmeyen yorumlar editörler tarafından onaylanmıyor. Hükümetin basına uyguladığı sansür ile basının okuyucusuna uyguladığı sansür aynı. İkiside  haklarındaki olumsuz hiç bir kelimeye tahammül edemiyorlar.

Aylar öncesinin haberini yeni bir haber gibi tekrar önümüze koyan com.tr gazetesine bu haberin eski olduğunu, 2012'nin ilk aylarından beri uygulandığını, yeni habermiş gibi manşet edilmesinin yanlış olduğunu açıklar şekilde habere yorum yaptım. Ve tabiki yayınlanmadı.

İnternet gazetelerine yorum konusuna yenilik getiren bir site var. Görüntülü yorum yapabiliyorsunuz. Düşünün klavyede yazdıklarınızı kameranıza bakarak söylüyorsunuz. İnsanların gözlerinin içine bakarcasına hemde. Ama tabiki kimse görüntülü yorum yapma cesaretini gösteremiyor. Bu da okuyucunun kendisine uyguladığı bir sansür değil mi?

İktidar basına, basın okuyusuna, okuyucu kendisine sansür uyguluyor. Com.tr gazetelerinin porno dergi misali foto galerilerinin arasından bulabildiğimiz haberleri okuyarak gündemi takip edebiliyoruz.

Biraz da Milliyet Blog editörlerimize değineyim. Evet onlarda sansür uyguluyorlar. En son yazdığım iki yazımdan biri futbol diğeri siyaset konuluydu. İlk olarak siyasi yazımı öğle saatlerinde yayına verdim. Aradan bir-iki saat sonra taraftarı olduğum takım ile ilgili yazımı yayına verdim. Siyaset kategorisindeki yazımdan daha sonra yayına vermeme rağmen, futbol kategorisindeki yazım yayına verdiğimden bir saat sonra 15:17'de yayınlandı. Siyasi yazım ise gece 00.10 'da yayınlandı. Buda bana siyasi yazıların diğer yazılara nazaran daha sıkı denetimden geçtiğini düşündürüyor. Bunun sebebi sansür değildir de nedir?