Sapık Erkek Zihniyeti

Her hafta müptezel bir beynin eylemleri gündeme oturuyor ve hafta boyunca söylemlerin temelini teşkil ediyor.

Son yıllarda öyle çoğaldılar ki.

Günlük hayat içinde yaşamımızı kadın olarak sürdürmeye çalışken; yolda, araçta, markette, okulda, işte kendini bilmez bir sapık tarafından şiddetin bir türlüsüne uğramamız an meselesi.

Tanıyıp tanımamanız, akraba eş dost arkadaş sevgili koca olmanız gerekli değil,

Adam kafasında yarattığı dünyanın hayaliyle geçerli bir sebeple eylemde bulunabiliyor.

Bu kadar basit

Bu kadar rahat

Bu kadar edepsizce

Bu kadar cesaretle!

Açık giyinmiş, eteği kısa, şortu var, saçını savurmuş, makyaj yapmış, kahkaha atmış, dondurma yemiş, göz süzdü, kuyruk salladı, durdu, bir şey yapmadı canım istedi, kadın işte..........ye kadar gidecek bahaneler silsileleri içinde kendini haklı gören sapık zihniyetli bir erkek.

Toplumu ayrıştırmanın her yönüyle gittiği kulvarlarda, cinsiyet ayrımcılığı ve kadın üzerinden değer yargılarını değiştirmek ilk sıralarda yer almaktadır.

Eğitim, hukuk, tarım, çevre, şehirleşme, spor...... gibi her alanda kasıtlı bir dezenformasyon yaşandığı şimdilerde yaşamın temel iki bireyi üzerinden sakil davranışları sürekli empoze etmek bilinçli bir durum gibi geliyor bana.

Yine dış mihrakların işi galiba, her zaman olduğu gibi!

Kadına şiddetin her türlüsünün önlenemez bir şekilde ilerlediğini görmek üzücü. Sosyal medya üzerinden başlıklar açıp  temcit pilavı gibi aynı cümlelerle ayıplamalar, bela okumalar, kınamalar bir işe yaramıyor artık. Adamların biri gidiyor, biri geliyor gündemimize.

Ülke insanının toplu bir psikiyatrik  tedaviye, zihninin resetlenip yeniden şekillendirileceği bir sürece ihtiyacı var. İnsan beynini, düşünce yapısını, paradigmasını değiştirmeden; hukuk, eğitim- öğretim değişikliğinden söz edemeyiz.

Maalesef biz epey bir süre kaybettik evren üzerinde insanlık tarihi adına.

İnsan olmayı yeniden öğrenmeli, kadın ve erkek olarak yaşamayı, doğayla bütünleşmeyi, değerleri, etik kuralları, görev bilincini, sorumlulukları, hayatın özünü kavramayı da.

Mağaraya girip, çıkışa sırtımızı dönsek düzelir mi?!