Sapına kadar erkek

Erkekler; "Sapına kadar erkek, adam gibi adam, delikanlı" gibi tanımlara bayılırlar. Zaman zaman da ne denli "delikanlı" olduklarını ispatlarken baltayı taşa vururlar!

Samsun'da yaşayan evli ve bir çocuk babası Mustafa Keçeliöz ise baltayı taşa değil, çocuğunun anası Fikriye hanımın başına vurdu!

Mustafa Keçeliöz, bir akşam eve alkollü gelip eşinden 20 lira istiyor eşi, "param yok" deyince kızılca kıyamet kopuyor ve Mustafa bey baltayla eşini yaralıyor..

Olay adliye'ye intikal edince "Gasp'a teşebbüs ve yaralama" suçlarından dava açıldı, ancak Keçeliöz'ün avukatı olmadığından duruşma, Samsun Baro'sunun avukat temin'ine kadar ertelendi.

Bu arada tutuksuz yargılanan Mustafa Keçeliöz, hakim Seyfi Topbaş'a verdiği ifadesinde "alkollüydüm, bana para cezası vermeyin ödeyemem. Hapis yatar cezamı çekerim" dedi.

Cumhuriyet savcısı ise sanığın "gasp'a eksik teşebbüs" olmadığını ve "yaralama" suçundan cezalandırılmasını istedi.

Buraya kadar olanlar, (aslında olmaması gereken) herşey tipik bir adli vak'a. Yaralama, adliye, hakim, savcı, avukat suçlu ve mağdure.. İşin akılalmaz yanı, başından baltayla yaralanan Fikriye hanım kocasını affetmiş olması! İnanılır gibi değilse de, inanmak zorundayız maalesef. Başından yara alan bir kadın, tedavisi yapılsa bile gönlündeki kırıklık nasıl düzelir? Ya da gönlü kırılmaz mı? Kocadır, hem sever hem döver mi der?.. Çocuğunun yüzüne nasıl bakar, kocasına aynı sevgi saygı ile nasıl davranır?.. Fikriye hanım affetti kocasını. Koca'nın düşünceleri, pişmanlıkları var mıdır? Varsa, bundan böyle eşine nasıl davranacak? Yoksa.. Yerden aldım keseri, vuramadım ben seni, bir kocanın gönlünü yapamadın serseri mi diyecek?

Adam gibi adam?????

Gülriz Yiğit