Sarı öküz

Bütün blog yazılarını okuyamadım. Belki bu hikaye yazılarda çıkmıştır. Belkide içinizden bilenleriniz vardır. Ancak ben yine de bu hikayeyi anlatmak istiyorum.

Zamanın birinde , mekanın birinde bir bölgede , öküzlerle , arslanlar yaşıyormuş. Öküzler birbirleriyle tam bir uyum ve dayanışma içinde hayatlarına devam ederken , arslanlar , günden güne aç kalıp zayıflamakta ve haliyle güçsüzleşmekteymişler. Çünkü öküzler , birbirlerine tam bir kardeşlik şeklinde bağlı , dikkatli ve her zaman arslan saldırılarına karşı tetikteymişler. Birbirlerini yalnız bırakmazlar , otlarken bile daima her yöne hakim olmak için değişik yönlerde dururlarmış.

Günler geçtikçe iyice moralleri bozulan arslanlar arasında , ayrımcılık çıkmış ve bulundukları bölgeyi terk edip başka yerlere göç etmeyi düşünmeyi başlamışlar. Öküzler hiç açık vermedikleri için aç kalıp ölme tehlikesi içindeymişler. Kendi aralrında oylama yaparlarken , yaşlı bir arslan hepsini susturup , "Durun! " demiş. " Neden başka yere gitmeyi düşünüyorsunuz ki , bu işi diplomasiyle halleder , amacımıza ulaşırız. Yeterki bana destek olun." demiş. Diğer arslanlar hep birden " Nasıl? Tabiki sana destek veririz.Ne yapmamız gerekiyor? "demişler. Yaşlı arslan " Ben şimdi öküzlerin yanına gidiyorum. Biriniz benimle beraber gelsin "demiş. İki arslan öküzlerin otladığı bölgeye gelip selam vermişler. Öküzler hayretle birbirlerine bakıp , hayırdır şeklinde yüz ifadeleriyle arslanlara bakmışlar. Derken öküzlerin sözcülerinden üç tanesi arslanların yanına gelmiş ve " Hayırdır siz hayra gelmezssiniz ama " diye sormuşlar. Yaşlı arslan söze atlamış. " Merhaba öküz kardeş . Bildiğiniz üzere bu bölgede iki toplum olarak yaşıyoruz. Ancak ne sizde huzur var , ne de bizde. Sizde hep bu şekilde tetikte durmaktan bıkmışsınızdır. Devamlı dikkat devamlı dikkat , huzurunuz kalmamıştır. Bizlerde huzursusuz. Ancak bizim huzursuzluğumuzun nedeni belli. Eğer baş başa verip görüşürsek ortak bir çözüm noktası bulup , her iki tarafında hayrına , faydasına bir yol bulabiliriz. Ne dersiniz? " demiş.

Öküzler birbirlerine bakmışlar , tabiki dediklerinizde haklısınız.Beraberce yaşamanın bir yolunu bulursak her iki tarfında menfaatine olur bu.".Yaşlı arslan tekrar söze girmiş."Bizim huzursuzluğumuzun nedeni şu aranızdaki sarı öküz.Bizim arslanlar onu çok istiyorlar.Zaten hepinizden zayıf , sizede yarardan çok zarar getiriyor , hem yaşlı , niçin onun için bu kadar ızdıraba giriyorsunuzki ,zaten böyle giderse önümüzdeki kışı göremeyecek , verin onu bize.Böylece bizim arslanlarda huzursuzluğu atmış olurlar.Bir taş ta iki kuş vurmuş olursunuz...." Öküzler kendi aralarında düşünmüşler ,gerçekten sarı öküzün arslanların dediği gibi pek bir faydası yok.Bari hiç değilse bir işe yarasında , barış gelsin ve onlarda devamlı surette diken üstünde yaşamasınlar.Hülasa-ı kelam , öküzler , arslanların bu isteğini kabul edip sarı öküzü arslanlara vermişler.Arslanlarda hiç yoktan iyidir diyerek , sarı öküzü afiyetle yiyip biraz kendilerine gelmiş ve kuvvet bulmuşlar.Belli bir süre sonra arslanların yine karnı acıktığı için tekrar yaşlı arslana gidip ne yapıcağız ,bizim karnımız acıktı demişler.Yaşlı arslanla bir arslan tekrar öküzlerin yanına gitmişler.Öküzler arslanları karşılamışlar ve başlamışlar konuşmaya.Yaşlı arslan "Meraba öküz kardeşler ,öylesine geçiyorduk bir uğradık.Ne kadar huzurlu ve mutluyuz bilemezsiniz.Şu geçenlerde yapmış olduğumuz anlaşma sayesinde iki tarafta barış ve huzur içinde yaşadık ve yaşıyoruz."Öküzlerde kafalarını sallayarak , yaşlı arslanı gülerek tasdik etmişler.Yaşlı arslan yüzünü buruşturarak " Lakin" demiş."Ufak bir pürüz var."Öküzler panik içinde ,"Hayırdır "demişler."Şu benekli öküz" demiş yaşlı arslan.Bizim arslanların çok dikkatini çekiyor.Yapılan anlaşma ya güvenerek , arslanlara cilve yapıyor.Rahat rahat aralarına dalıyor falan , bizim arslanlarda hayvan , melek değil ya , haliyle canları istiyor, sıkılıyor ve huzursuz oluyorlar.Bu huzursuzluk büyürse bizim anlaşma tehlikeye girer.Bu pürüzü yok etmemiz lazım.Zaten sayınız epey çok.Biz arslanların neredeyse iki katı sayınız var.Bir şey olmaz.Verin o öküzü bize ,yılanın başını küçükken ezelim.Böylece anlaşmamız devam eder , sorunu başından halletmiş oluruz demiş.

Öküzler kendi aralarında düşünmüşler ve neme lazım barış ortamını bozmayalım , ortamı germeyelim diyerek arslanların istediği öküzü vermişler ve arslanlar onuda afiyetle yamişler.Tabi kuvvetlenmişler.

Gel zaman git zaman bu böyle devam etmiş.Arslanların karnı acıktıkça ,yaşlı arslan , öküzlerin yanına gidip çeşitli diplomasi ve ali cengiz oyunlarıyla bir bir öküzleri toplamış.Öküzlerin sayısı azaldıkça , arslanların kuvvetleri yerine gelmiş ve güçlenip çoğalmışlar.Derken bir gün 5-6 öküz kalmışken i öküzler bir bakmışlarki etraflarını arslanlar sarıvermiş.Tabi bu sefer o tatlı dil falan yok.Öküzlerden birisi diğerine sormuş."Yahu ne oldu.Ne oldu da böyle bir duruma düştük biz.Nerede hata yaptık demiş?Diğer öküz soruyu sorana dönmüş "Nerede hata yaptık biliyor musun.?Sarı öküzü vermekle..."demiş.

Arslanlar ermiş muradına , .......