Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mart '08

 
Kategori
Mizah
 

Sarı teke

Sarı teke
 

Espri diyip de geçmeyin. Espri yapmak da, espriyi anlamak da, belli bir kültür
vede yetenek ister. Yer, zaman ve oluşan ortam çok önemlidir. Öyle bir ortam
vardır ki, horoz gibi ötüp kedi gibi miyavlasanız, gülmekten kırar geçirirsiniz
çevrenizdekileri. Kimi ortam da vardır ki, maymun olup agaca tırmansanız kimse gülmez.. Yerinde ve zamanında yapılan espiriler ilaç gibidir. Hele buna bir de fıkra eklediniz mi ve de bu fıkraya herkesin tanıdığı ünlü birine 'Demiş' derseniz, örneğin Namık Kemâl gibi..

Namık Kemâl demiş ki/ Diye başlayan onca fıkra, nükte ve olay vardır ki, saymakla bitmez. Tabi ne kadar doğrudur bilinmez. Belki de hiç biri. Ama öyle yerlere, öyle olaylara adı konmuştur ki 'Yok Canım' diyerek buna inanmasanız da, inanasınız gelir. Toplumun her kesimini kucaklayan, bir kara mizah, taşlama, öfkenin dışa vurumu filan gibidir. Yeri gelir küfür, yeri gelir, keskin kıvrak bir zeka, korkusuz, boyun eğmeyen biridir. O nedenledir ki, hiç biri Namık Kemâl'e ait olmasa da 'Varın olsun' deriz.
.........

Namık Kemâl padşahın oğlunun öğretmeniymiş. Bir gün oğlana şöyle demiş:
''Adam ol, baban gibi eşek olma'' Tabi çocuk babasına iletmiş bunu.
Hocam bana adam ol baban gibi eşek olma'' Dedi.. Padişah kükremiş çağırttırmış Namık Kemâl' ve:
''Sen ne cüretle bana eşek dersin'' demiş. Namık Kemâl gayet sakin
Ben öyle demedim, ben dedim ki:
''Adam ol baban gibi, eşek olma'
Virgülün önemini belirtemek için ilkokul öğretmenim anlatmıştı..
Kimbillir belki de Namık Kemâl dememiştir...............

Milletvekili aday adaylarından biri, seçim gezisinde bi köye uğrar. Köyün kahvesinde konuk eder köylü. Köylünün biri adaya kahve söyler. ''Nasıl olsun'' Diye sorar kahveci..''Orta'' Der. Çevresindekilere bakar ''Sizler içmiyor musunuz?'' Diye sorunca, bir başka köylü,
''Biz hergün içiyoruz'' Der..
.......................

Hani şu meşhur bir deyim vardır.. Biri inatta ısrar edince şöyle denir ''Adam odunum da odunum diyor'' Derler.. Tabi bunun da bir öyküsü var. Ormandan katırına odun yüklemiş bir oduncuyla, yaşlı bir ihtiyar dağ yolunda karşılaşırlar. İhtiyar selam verdikten sonra sorar:

''Odunu nereye götürüyorsun?''
''Satmaya''
''Hendek Köyü'ne kadar mı?''
''Hee'
''Peki kaça veriyorsun?''
''Beş lira''
''Ben alıyorum, al sana beş lira, şuraya yık''

Oduncu biraz şaşırır ama parayı alıp odunu satmıştır. Çözer ipini katır yükünün, odunu indirir.. İhtiyar:

''Tamam.. Şimdi beni bindir o köye kadar gideceğim''

Oduncu ihtiyarı katıra bidirir.. Elinde katırın yuları, bir oduna bakar bi de ihtiyara.. İhtiyar:

''Haydi evlat sür hayvanı''

Oduncunun gözü odundadır. ''Ya odunum'' Der ihtiyara bakıp..

''Evlat odunu aldım, paranı verdim, de haydi'' Oduncu tekrar ihtiyara
bakarak, eliyle yıktığı odunu götererek:

''Emmi, ya odunum nolacak''

.....................

Espiriydi fıkraydı derken, birbirine karıştıdık konuları. Mizah her ülkenenin
vazgeçilmezidir. Ama bizde birazcık farklıdır sanırım. Artık genetik mi? daha mı kapalıyız.. Veya.. Neyse, piskolojik bir durum sanırım.. En çok belden aşağı fıkralara güleriz. 'Müstehcen'' Denen cinsten. Hiç bir Turk insanı yoktur ki ''Müstehcen'' Türünden fıkra bilmesin. İmamından bakanına, içşisinden fabrikatörüne, köylüsünden kentlisine, kadınından erkeğine kadar. Herkesin dağarcığında üç beş tane vardır. ''Hayır'' diyene asla inanmam. Ben o fıkralardan birini... Tabi anlatacak değilim.

Genç yeni evliymiş de, durmadan yüzüne konan sineğe, elindeki son dermanıyla ''Kışş.. Babama söylerim seni de evlendirir'' fıkrasını bile.. Nasıl olsa bunu herkes bilir..

.............

Sadrazam tebdili kıyafet giyip dolaşmaya çıkar. Ormanda bir çobanla karşılaşır. Yanına yaklaşıp devletiâliden sorular sorar. Çobamda 'Tık' yok bir süre sonra sadrazam kızar ''Ne cahil adamsın.. Sübanekeyi bilir misin subanekeyi'' Çoban ne bilsin karşisındaki sadrazam.. Öfkelenir ve: ''Sen benim sarı tekeyi bilirmisin, sarı tekeyi''Der..

.............
Esen kalın efendim..

Ali SÖNMEZ

 
Toplam blog
: 56
: 417
Kayıt tarihi
: 13.02.08
 
 

22 Aralık  Adana Ceyhan doğumluyum. Emekli memurum. Mersin'de ikamet ediyorum. Edebiyatla ilgili ..