Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Aralık '07

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Sarıgerme Plajında Ayak İzim Kaldı

Sarıgerme Plajında Ayak İzim Kaldı
 


... Ayak izlerim, yüzlerce insan ve hayvanın binlerce ayak izine karıştı. Hiçbiri bozulmamış, bozulmuyordu. Hemen karşıda bir ada, Sarıgerme ‘ye aşık gözleriyle bakmaktaydı. Anladım ki bu gözler asırlardır hiç ayrılmamıştı aşkından...


Dalaman sınırları içerisinde bulunan ve şehir merkezine uzaklığı on kilometre olan İncebel Mevkii ’ndeki otelimde kaldığım dört gün boyunca, çevredeki keşif gezilerime de devam ettim.


Muğla ilçesi olan Dalaman, nüfusça ve alan olarak oldukça küçük bir yerleşim birimi olmasına rağmen, kent giriş ve çıkış güzergahları, çok daha büyük bir kentin girizgahlarını çağrıştırmakta. Tabi bu psikolojiyi yaşamanın bence iki önemli nedeni, Dalaman ile özdeşleşen, ülke bazındaki iki önemli tesis: Uluslararası Dalaman Havaalanı ve Mopak Kağıt Fabrikası. Bir de Sarıgerme yolu ayrımındaki devlete ait (sanıyorum TİGEM ‘in idi) oldukça büyük, sığır üretme çiftliği.


Kent merkezindeki resmi ve özel binaların oldukça geniş alanlara yayılması, dağınık ve birbirinden, normalin üzerindeki müstakil konumları dikkatimi çeken diğer bir husus oldu.


Şehrin merkezindeki ana cadde üzerinde görmüş olduğum, ülke çapındaki büyük mağaza grubu şubelerinin bir çoğunu Muğla il merkezinde dahi görmediğimi hatırladım.


Yine kent merkezinde gözüme çarpan banka şubesi sayı ve çeşitliliği de bu maddeyi açmama neden olacak zenginlikte idi. Buradan da yöre halkının ve ticari yapısının hareketliliği ve zenginliği konusunda bir çıkarımda bulunmak sanıyorum bizi yanıltmayacaktır.


Dalaman insanını, bir bayram günü, ana caddelerde görebildiğim kadarıyla gözlemlemeye çalıştım. Resmi kayıtlardan hiç araştırmadan, sadece görsel intibalarıma dayanarak bu tespitimi yapıyorum ki yanılıyor olabilirim. Dalaman, dışarıdan sıfıra yakın göç alan bir kent. Sokaktaki insan profili, şaşırtıcı nitelikte birbirine benziyor. Her biri tipik Akdeniz insanı. Yanık ve buğdaysı esmer tenler, simsiyah gözler ve o bilindik sıcaklık.


Dalaman Havaalanı yolu üzerindeki Sarıgerme yönü tabelasına kayıtsız kalabilmem mümkün değildi. Hem de sadece on iki kilometre uzaklık olduğunu gördükten sonra tabi.


Her iki tarafı çok uzun boylu ve uçlarında bembeyaz püskülleri olan akarsu yatağı bitkileriyle kaplı düz yoldan Sarıgerme’ye doğru seyir halinde iken; normalde beyaz boyalı ve fosforlu olması gereken ve “baba” diye de adlandırılan karayolu sınır direklerinin renginin sapsarıya boyanmış olduğunu fark ettim. Sarıgerme ’ye sarı babalar yakışır diye geçirdim içimden.


Sarıgerme isminin; Dalaman çayında taşınan tomrukların denize kaçmasını önlemek için denize olan ağzına yapılmış “germe” işlemi ile yine Dalaman Çayı kollarından olan “Sarıçay” dan geldiğini daha önceden okumuştum.


Sarıgerme merkez çarşısı ve yerleşimi denize bir miktar mesafeliydi. Sahil hattında ise oldukça lüks ve ülke çapında isim yapmış otel ve tatil merkezleri bulunmaktaydı. Ve “Sarıgerme Çevre Eğitim Derneği-SARÇED” in yarattığı yeryüzü cenneti...


Yemyeşil bir orman alanı içerisindeki ana kapı önünde aracımı park ettim ve korumalı saha içerisine girdim. Giriş ücretsizdi ama tahmin ediyorum yaz sezonunda ücret mukabili giriş yapılmaktadır.


Son derece bakımlı ve muntazam bir çevre düzenlemesi yapılmıştı. Ağaçlık alandaki piknik yerleri, çocuk oyun alanları, son derece uzun, geniş ve çok ince kumlu plaj, duşlar, tuvaletler, her biri yön tabelaları ile size işaret edilmekteydi. Ve o yemyeşilin içindeki hayvanat bahçesi.


Ceylanlar, geyikler, tavuk, horoz, ördek, kaz, tavus kuşu, hindi, keklik, bıldırcın, kediler, köpekler, tavşanlar, güvercin ve kuzular benim görebildiklerimdi.


Geniş kumsalı kat ettik, deniz kenarına kadar. Ayak izlerim, yüzlerce insan ve hayvanın binlerce ayak izine karıştı. Hiçbiri bozulmamış, bozulmuyordu. Hemen karşıda bir ada, Sarıgerme ‘ye aşık gözleriyle bakmaktaydı. Anladım ki bu gözler asırlardır hiç ayrılmamıştı aşkından. Yüzme mesafesindeki adaya kulaçlar atmak ve bu aşkından dolayı ona sarılmak, tebrik etmek istedim.


Hep dalgalı olması ile ünlenen denizi ise bilgece bir sakinliği yaşamaktaydı. Masmavi, koyu bir laciverde çalmış; lacivertse maviden çalınmıştı sanki...

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..