Sarıgül neden yumrukladı?

Sizi sevenler kadar sevmeyenlerle de karşılaşabilirsiniz. Olumsuz tezahürat yapan gruplarla da karşılaşabilirsiniz. Sizi protesto eden grupla da hatta rovökatörlerle de karşılaşabilirsiniz seçim konuşmaları yaptığınız ortamlarda.

Eğer siyasi bir kimliğe sahipseniz ve de siyaset arenasında önemli bir kariyer çizgisindeyse adınız, her davranışınıza dikkat etmek zorundasınız..

Özellikle de hoşgörülü ve iyimser olmak zorundasınız.

Aslında zorunluluk diye de bir kural yoktur. Ne iseniz osunuzdur. 

Mustafa Sarıgül Feshane'deki Trabzon Günlerin'deki konuşması sonrasında kendisini protesto eden bir vatandaşı yumruklarken görüntülerini izlerken şaşırmadım.

Şaşırmadım çünkü bana göre dünyanın sekizinci harikası İstanbul gibi bir çok medeniyete bir çok kültüre ev sahipliği yapmış adeta ülke konumunda bir şehri yönetmeye adayların en az yedi göbek İstanbul'lu olması gerektiğini önceki yazılarımın birinde vurgu yapmıştım..

Dünyada iki görüş var sadece bana göre. Bir, adaletten doğrulardan emekten ve mazlumlardan yana görüş, bi de hayatı ilkeleri ve inançları sorgulamaktan yoksun, çoğunluğun grubunda yer alabilen ve de dönem değiştiğinde onur-ilke kavramını hiçe sayabilen, döneme ayak uydurabilen, kazanmak için her türlü entrikaları çevirebilen vicdan bilmeyen görüş.

Sonu 'izm' ile biten tüm ideolojiler bana uzak. Çünkü hepsinde şiddet hepsinde emek sömürüsü mevcuttur.

Evrensel anlamda birinci görüşe sol diye adlandırmak istiyorsanız ben sol'um.

Ne Cumhuriyet Halk Partisi ne de Sarıgül bana göre sol değildir.

Ne zaman ki Yerel yönetimlerde Halk Meclisi yer alır, o zaman seçimleri desteklerim.

Hem genel hem de yerel seçimler amiyane tabirle fasafiso seçimlerdir bana göre.

Sarıgül'e dönersek..

Duymamalıydı protesto sözleri..

Daha olgun olabilmeliydi..

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı gibi olabilmeliydi..

Seçimler ertelenmez ve 30 Mart'ta yerel seçimler gerçekleşirse Sarıgül seçimleri alamayacağını ve de Şişli de elinden kaybolacağını öngörmekteyim..

Yoksa Sarıgül'ün gerginliği bu yüzden mi acaba?

Sarıgül, kazanamayacağı ümitsizliği içine mi girdi acaba?