Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '07

 
Kategori
Tarih
 

Sarıkamış Harekatı'nın gerçekleri Rus arşivlerinden çıktı

Sarıkamış Harekatı'nın gerçekleri Rus arşivlerinden çıktı
 

sarıkamış harekatı


Birinci Dünya Savaşı'nın büyük çarpışmalarının yaşandığı Sarıkamış Harekatı'nın önemli gerçekleri Rus KGB arşividen çıktı geçtiğimiz günlerde.
Ülkemizde hâlâ tartışılagelen bu harekat, birçok insanın kaybına neden olmuştu. Tarihçilerin bir kısmı bu harekatın önderi Enver Paşa'yı eleştirirken, bir kısmı ise harekatın büyük idealler uğruna yapıldığını ve meşrû olduğunu savunur. Ben de ilk görüşe katılmaktayım. İdealler uğruna da olsa yaklaşık 90 bin insan orada ölmüştür. Tabiki başarı kazanılacaksa risk alınmalıdır. Fakat, bu kadar büyük riskler almak akıl kârı değildir. Askerinizin kıyafetini, kış şartlarını, fiziksel gücünü düşünmeden, ideal peşinde koşmakta doğru olmamıştır sanırım. Her tarihi olayda olduğu gibi bu harekatı da dönemin gidişatı içinde ele alırsak, kabul edilebilir bir yanı olabilir belki. Başka bir açıdan bakarsak, başarısız olunacağı bilinen bir savaşta çarpışarak ölmek sağ kalmaya yeğlenebilir. Tarihin insanı yargılayacağı düşüncesi, bu tür savları destekleyici niteliktedir. Tarih, bazen kendi kahramanlarını yaratırken, bazen de yapay kahramanlar bu boşluğu doldurur bildiğiniz gibi. Tarih yazımında da karşılaşılan bu yaklaşımlar, bazı savaşların bizim gibi muhafazakar toplumlar tarafından hassas şekilde algılanmasına yol açıyor.

İşte arşivden çıkan bilgiler:

Birinci Dünya Savaşı'nda esir kampı olarak kullanılan, 10 bine yakın Türk asker ve sivilin şehit edildiği tahmin edilen Hazar Denizi'ndeki Ruslara ait Nargin Adası'nın görüntüleri, Rus Gizli Servis Teşlikatı'nın (KGB) arşivlerinden çıktı.

Tam 92 yıl sonra, Sarıkamış Dayanışma Grubu'nun uzun çalışmalarıyla ortaya çıkan kayıtlarda, 1914-1915 yıllarında, Sarıkamış Harekatı'nda Anadolu köylerinden esir alınan sivil ve askerlerin görüntüleri yer alıyor. Tarihi kaynaklarda, Türk esirlerin çoğunun, susuzluktan, yılanların zehirlemesi ve Rusların kurşuna dizmesiyle şehit olduğu yazıyor.

ÇOCUKLAR VE YAŞLILAR DA KAMPTA ÖLDÜ

KGB tarafından propaganda amaçlı çekilen kayıtlarda, 10-15 kişilik gruplar halinde ortada bulunan bir tencereden yemeklerini yiyen, açlık ve ağır kış şartlarına dayanamadıkları için hafızalarını ve sağlıklarını kaybettiği anlaşılan ve sağa sola sallanarak yürüyen esirlerin görüntüleri var. Esir düşenlerin çoğunun şehit olduğu bilinen adada çekilen görüntüler arasında, çoğu anne ve babasız kalan bebek ve çocukların toplu halde denize girmeleri de kaydedilmiş. Sarıkamış Dayanışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, "Nargin Adası'nın bir kısmının tamamen mezarlık olduğunu ve bu mezarlıktan getirdikleri kemikler üzerinde yapılan incelemelerde aralarında Türkler'in de olduğunun ortaya çıktığını belirterek, Ada'nın Türk şehitliği yapılması için çalışacaklarını da ifade etti".

ESİRLER "SU" DİYE YALVARIYORDU

Bakü'deki Hümmet Parti Başkanı olan Dr. Neriman Nerimanov o tarihlerde şehir dumasına sunduğu raporda şunları söylüyordu: “Burada su çetinlikle ele düşen bir şeydir. Burası adeta arsa-i kerbeladır. Su olanda hörek yok, hörek tapılanda su yoktur. Bu yılanlar yuvasında yaşamaya değil, ölmeye mahkum olan zavallılar susuzluktan göğermiş, kurumuş dillerini ağızlarından çıkarıp dudaklarını kemiriyor, 'su' diye ah vah ediyorlardı. Burada içmeyede su tapılmıyor. Buraya su karadan geliyor. Cezirenin özünün içmelik suyu yoktur. Bazen oluyor ki deryada şiddetli külek oluyor. O günlerde barkazlar cezireye yanaşmıyorlar. Barkaz gelmeyince su da yok. Sivil esirler içinde 80 yaşında bitmiş halde ihtiyar kişilerle, 2 yaşından 15 yaşına kadar körpe çocuklar vardı”.

BİR ADI DA "CEHENNEM ADASI"

Ruslar tarafından ağır suçluların konulduğu ada, Birinci Dünya Savaşı sırasında, Prens Oldenburg'un talimatıyla esir kampına dönüştürüldü. Azerbaycan'ın başkenti Bakü'nün karşısında Hazar Denizi'nde bulunan Nargin Adası, yaklaşık 900 dekarlık yüzölçümüyle bölgenin en büyük adası. Su kaynağı ve bitki örtüsü bulunmayan, yılanlarıyla ünlenen ada, bu nedenle tarihte Yılan Adası olarak anıldı. Rusların uzun yıllar hapishane olarak kullandığı Nargin Adası, içinde bulundurduğu azılı esirler ve zehirli yılanlarıyla 'cehennem ada' olarak da adlandırılıyordu.


Tarihten ders almak, insanoğlunun en başta gelen ödevlerinden birisi olmalı. Böyle büyük acıları tekrar yaşamamak dileğiyle...

Yazıyı Ruhi Su'nun Sarıkamış üzerine yazdığı türkü ile sonlandıralım:


Oltu'dan girdik de Sarikamis'a
Akil ermez orda yatan ülese
Askeri kirdiran Enveri Pasa
Kitlendi kapilar, mekan agladi

Yüzbasilar, yüzbasilar
Tabur tabura karsilar
Yagmur yagip gün degisin
Yatan sehitler isilar
Ibrisimin kozalari
Battin Avsar kazalari
Sarikamis'ta kirildi
Gonca gülün tazeleri


Kaynak: haberturk, yenisafak

 
Toplam blog
: 92
: 11527
Kayıt tarihi
: 21.01.07
 
 

Dokuz Eylül Üniversitesi "Tarih Öğretmenliği" bölümü mezunu. Eğitim sektöründe çalışıyor. Yazmak ..