Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '08

 
Kategori
Şiir
 

Sarıydı gözleri onun

Sarıydı gözleri onun
 

Sapsarıydı…

Düşmeyi hak eden bir yaprak kadar sarı!

Gözlerinde bütün tonlarıyla

Sadece sarı vardı…

Kocamandı gözleri,

Kaşlarının arası kırışık

Ve dudakları büzülmüş gibiydi…

Bakıyordu öylece,

Kırpmadan gözlerini…

Biraz öne düşüktü başı,

Gözlüğünün üzerinden

Siper ederek kaşı,

Kirpikleri simsiyahtı ama,

Akı da beyazdı ama,

Dik dikti bakışı…

Umursamaz ve kararlı ve geçmiş

Ve gelecek

Ve gelmeyecek…

Sarıydı gözleri onun…

Ne anlarsanız sarıdan işte onu görürdünüz bakabilseydiniz…

Acaba sıkıyor muydu dişlerini?

Elleri sıcak mıydı?

Ya derisi, yumuşak mıydı, sevecen, ha?

Girilebilir miydi gözlerinden içeri?

Bir sonbahar ormanı gibi gezilebilir miydi gözbebeklerinde?

Kan mı, irin mi çıkardı, ellerinizde sıkabilseydiniz

Sarı, sapsarı gözlerini?

Yutkunurken kapanan kapaklarında

Sallanan bir çocuk gördüğünüzde

Birden yakınlaşan umut olduysa sesi

Ve açıldığında yine gördüğünüz o sarı bebekler

Gözbebekleri

Sığ, serin ve sarı

Ve sarı

Ve sapsarı…

Büzüşmüş dudakları ve görünmeyen dişlerinde

Titreyen yanakları aramanız sebepsiz

Ya da sonuçsuz

Nereye baksanız

Nereye kadar uzansanız

Nereden çekseniz

Uçsuz

Suçsuz

Mahkûm veya değersiz

Ve yağmur kadar ıslak

Ve kar yağar

Örter cesedi

Sarı bir gül gibi çıkar gözbebekleri

Koparır bir çocuk

Annesine getirir

Annesi bir çığlık atar

Bir diken batar eline

Kırmızı bir kan olur

Düşer yüreği

Bir top gibi zıplar

Bir, iki, üç kere…

Sararır yürek…

Bir damla kan düşer üstüne…

Kan sararır…

Kalp kızıl olur…

Sarı girer, kızıl çıkar…

Sarı gider, kızıl gelir…

Sığ ve serindir sarı…

Sevin, yerindir sarı…

Bugün yarındır sarı…

Umursamaz ve kararlı ve geçmiş

Ve gelecek

Ve gelmeyecek…

16.10.2008 21:33

 
Toplam blog
: 84
: 1808
Kayıt tarihi
: 28.04.08
 
 

Elektrik mühendisi, "öğretimci", 2 çocuk babası, aslen Kuzey Kafkasyalı, Türk ve Türk'e dair olan..