- Kategori
- Kahve
Şark kahvesinde bir gün
Mutluluğu içinde değil uzaklarda, ya da başkalarında arayanlar, kalabalık arasında kahkaha atarken, birden kendinden nefret edenler, sözüm size. Mutlu olmak için, illa yıldızlı otellerin kafelerine, deri koltuklu, sosyetik yüzlü kadınlı mekanlara, ya da izole hayatların yaşandığı semtlerin cafelerine gitmeniz gerekmiyor. Size vereceğim adres; çok basit, çünkü çok turistik; çok heyecanlı, çünkü dünyanın her yerinden bir sürü insanı birarada görüp, bir şeyler görme ve öğrenme şansınızın olabileceği bir yer.
Dan dan dan... Açıklıyorum...
Mekanımızın adı: Şark Kahvesi. Kapalı Çarşı'nın içinde yer alıyor. En basit tarifiyle; Kapalı Çarşı'daki çeşmeden sağa dönüp 100 metre yürüyün ve işte karşınızda Şark Kahvesi! Bu kahveyi tanımlamak gerekirse, 'kendi gibi-Türk motifli-turist kahkahalı' bir yer diyebilirim. İçeri girer girmez, hangi ülkede olduğunuzu bilememeyle, gelen garsonun hoş sohbetiyle ülkenizde olduğunuzu hissediyorsunuz. Kendini anlatmakta derdi olmayan mekanlardan.
En yakın arkadaşımla, dünyanın gidişatından iyice umudumuzu yitirdiğimiz, siyaset sayfalarında bir tane güzel haber bulamadığımız soğuk bir günde gittik Şark Kahvesine. Yaklaşık 10 dakika sonra, içimiz mutlulukla doldu, içtiğimiz kahve, kapattığımız falların ardından, öyle mutlu hissettik ki kendimizi, "kapanıyoruz" uyarısı gelene kadar saatimize hiç bakmamışız. Ki ben sürekli saata bakmamla tanınırım, bir de sıkıntılı ruh halimle, ben bile şaşırdım kendime. Sonra da, "Oh be dostum, iyi ki geldik, değil mi?" cümlesini birbirimize söyleyerek, mutlu mutlu çıkıverdik kahvehaneden.
Yine de daha önce gitmeyenler için birkaç minik tüyo vermekte fayda var:
1. Cam kenarında bir yer bulmaya çalışın,
2. Türk kahvesi içmeden çıkmayın,
3. Akşam 19:00'da kapanıyor, unutmayın!
4. Haftasonu, sadece cumartesi günleri açık.
Şark Kahvesinden çıktığınızda da, günü biraz daha keyifli kıyabilme, dar zamanda bulduğunuz mutluluğu hemen kaybetmemek için, Kapalı Çarşı'dan çıkarken, çarşı önündeki tezgahlardan fındık-fıstık alabilir, ara sokaklardan, toptancı dükkanlarının önünden geçe geçe Eminönü'ne yürüyebilirsiniz. İnsan, hem mutlu oluyor, hem de 'gerçek İstanbul'un içinde dolaştığını hissediyor.
Sizi bilmem, ben gittim, çok beğendim. Farklı bir gün yaşayayım, sıradanlık ve lüksün verdiği burnu büyüklükten bıktım diyorsanız, hemen gidin Şark Kahvesine...
Fallar benden:)