Şarkılar bizi söyler

çek ellerini
fikrimin ince gülünden
lekeleme
beyaz giydiğimde söz
siyah giydiğimde toz olan elbisemi
akşamın olduğu yerde bekle
deyip de
gelmezse gelmesin sevdalım
sana ne

canım isterse eğer
bu kalp seni unutur mu
diye mırıldanırım
sonra hüzzama geçerim
gecenin matemini
aşkıma örtüp sararım
ve ardından hicaz
gülşen-i hüsnüne kimler varıyor
kim ayağın öperek yalvarıyor
diye sorarım sevdalıma
sana ne

belki de
bekledim de gelmedi
dönülmez akşamın ufkundayız belki
ya da
akşam oldu diye hüzünlendim ben yine
at kadehi elinden
bin parçaya bölünsün
diye bağırdım sevdalıma
sana ne

unutturamaz seni hiçbir şey
unutulsam da ben
dedi bana sevdalım
ben de ona
unutulmuş ne varsa
sevgiden geri kalan
bir kadeh şarap gibi
içilmiş şarkılarda
diyeceğim
sana ne

ah bu şarkıların gözü kör olsun
açık bırak pencereni
örtme perdeyi bu gece
bile diyemedim
anlatılmaz bin dert ile
geçiyor çileli ömrüm
dertliyim
ruhuma hicranımı sardım da yine
sana ne

şarkılarla kurduğum
hüzünlü bir düş bu
bir rüzgardır
gelir geçer sanmıştım
meğer başımda esen
kasırgaymış sevdiğim

çekin ellerinizi
fikrimin ince gülünden
ne farkeder ki aşk yaksa
kavursa beni ateşiyle
biraz kül
biraz duman
o benim işte