Sarkozy, Yaşar Kemal'i niye öptü!

Fransa, ünlü romancımız Yaşar Kemal'e "büyük subay" ödülünü verdi. Daha önce de "komutan" ödülü vermiş Fransa Yaşar Kemal'e...

Yaşar Kemal, bu tür ödüllere layık olmayan biri değildir hiç şüphe yok da, Fransa'nın ödülün derecesini yükseltme zamanlaması fazlasıyla siyaset kokuyor..

Malum gündemde Fransa'nın Ermeni tasarısı var. Türkiye de bu tasarının kanunlaşmasını engellemek için Paris'i abluka altına aldı, kendi çapında.

Fransa hükumeti boş durmuyor anlaşılan. Onlar da, Türkiye'nin "Paris kuşatmasını" yarmak için, Yaşar Kemal ustaya ödül vermek gibi bir "huruç" harekatı yapma çabasında belli ki...

Yaşar Kemal'e verilen ödül büyük komutan anlamına geliyormuş ya, Paris, Yaşar Kemal gibi tanınmış solcu bir yazar üzerinden Türkiye cephesini bölmek istiyor.

Zaten bizim entel solcuların öteden beridir Paris tutukusu bilinen bir şey. Alaturka'ya karşılık "Alafranga"yı türetmemiz boşuna değil....Jöntürklerimizden beri, Fransız kültür ve edebiyatı ideal olarak yerleşmiştir entellektüellerimizin zihnine...

Böyle olunca, Türkiye'ye karşı açık bir "hasmanelik" içeren "Ermeni soykırımı yok diyene hapis cesazı" kanununu Türkiyede yenir yutulur kılmak için, Yaşar Kemal ödül üstüne ödül alıyor.

Kim ne derse desin, bence bu ödül Fransa'nın siyasi atraksiyonudur. Yukarda dediğim gibi, Yaşar Kemal bu ödüle layık olmadığı için değil, Fransanın şu sıralarda,bu ödülü vermeye ihtiyacı bulunduğu için.

Şimdi olayın başka bir yönüne geçiyorum: Bu ortamda, yani Türkiye ile Sarkozy tam anlamıyla "papaz olmuşken", Yaşar Kemal ustamız bu ödülü reddetseydi iyi olmaz mıydı?

Başka bir açı daha; bu ödül  AK Parti iktidarına yakın birine verilseydi ve o yazar da bu ödülü alsaydı, acaba bugün Yaşar Kemal'i tebrik eden eski tüfek solcular o sağcı yazarı da tebrik ederler miydi; yoksa "vatana ihanete" varan ağır suçlamalarla suçlarlar mıydı?

Bilmiyorum...Ama bildiğim bir şey varsa, Türkiyede haksızlığa uğradığı için, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuran bugünki Cumhurbaşkanının eşi için aynı şeyler söylenmişti, aynı çevrelerden...O zaman Sayın Gül Dışişleri bakanıydı ve davalarını geri çekmişlerdi.

Dahası, Başbakan Erdoğan'ın aldığı ödüller, halen başına kakıç olarak kullanılıyor.

Başka örnekler de bulanabilir...Ne var ki, bugün böyle anlamsız kıyaslamalar yapma günü değil. Yaşar Kemal, Fransa'nın ödül teklifini, "siz önce şu ifade özgürlüğünü hiçe sayan kanun taslağını gerçi çekin, sonra yanıma gelin" diyerek reddetseydi, hiç kuşkusuz milleti adına önemli bir iş yapmış olurdu.

Bir Paris ödülü eksik olsa ne olurdu Usta için  sanki... Biz ona yeterince ödül vermedik mi, millet olarak!