- Kategori
- Haber
- Okunma Sayısı
- 423
Sarkozy-Erdoğan-CHP ve Bermuda Şeytan Üçgeni
Efendim deniyor ki: Fransa, AB’nin önünü tıkadı..
Tıkar mı tıkar; Fransa bu yapar tabi ki…
Ve Başbakanımız hemen yola çıkmış; az gitmiş-uz gitmiş dere-tepe düz gitmiş ve Fransa yollarından Paris- Elysee Sarayı'na varıp Sarkozy’nin karşısına çıkmış...
Erdoğan'ın tam üyelik müzakereleriyle ilgili olarak Türkiye'nin beklentilerini Sarkozy'ye ilettiğini, Sarkozy'nin de dönem başkanlığı boyunca daha önce taahhüt ettikleri gibi müzakerelerin normal bir şekilde devam etmesi için çalışacaklarını söylediği kaydedilmiş.
İyi de Başbakanımız ne iletmiş?
Nasıl iletmiş? Neden İletmiş? Sonuç ne olmuş?
Başbakanımız neden Fransa Sarayı'na varıp Sarkozy’nin karşısına çıkmış? Bir telefon etse yetmez miymiş?
Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy, Başbakanı sarayın kapılarına kadar uğurlamış...
Peki sonra ne olmuş? Bu sırada CHP girmiş araya ve başlamış Başbakanımıza sorular sormaya...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen: "Açıkça soruyoruz Başbakana, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, sizinle yaptığı bu konuşmada, Türkiye'nin AB üyeliğine engel olma politikasından vazgeçtiğini söyledi mi, söylemedi mi? Söylemediyse, siz bunu bilerek mi katılıyorsunuz bu toplantıya? 'Alternatif değildir' demeleri yetmiyor. Açıkça Türkiye'nin AB üyeliğine engel olmaktan vazgeçtiklerini ilan etmesi lazım. Şu anda Fransa, Türkiye-AB üyelik müzakerelerinin 5 maddesini bloke ediyor, engelliyor, görüşülmesini önlüyor. Bunu kaldırmayı vadetti mi size? Türkiye'nin üyeliği önünde engel olmamayı size vadetti mi, vadetmedi mi? İşte bütün bunları öğrenmek istiyoruz." demiş...
Efendim Başbakanımız yol yorgunluğunu zaten üzerinden atamamış, Fransa Sarayının ihtişamından CHP'nin eleştiri oklarıyla karşılaşınca sersemlemiş; tabi ki cevap verememiş...
Ve sanırım o cevabı hiç veremeyecek efendim….
Başbakanımız hep konuşur ve bizde dinleriz..
Tıpkı masal dinler gibi; dereden.. tepeden.. kırdan.. bayırdan.. açlıktan.. sefaletten...
Peki sonuç... O kadar yorgunluğa değer miydi?
Orasını bilemem, neler oluyor tam anlamadım zaten?..
Bermuda Şeytan Üçgenini bilirsiniz hani uçaklar bir girdimi bu alana geri dönmezler ve sırlara karışırlar, uçaklara ne olduğunu asla öğrenemeyiz ya...
İşte AB Üyeliğimiz Bermuda Şeytan Üçgeni görüş alanında kayboluyor efendim…
Esrar Perdesi aralanamıyor...
Sorular ve sorunlar sürüp gidiyor.. AB’ye bir giren bir de çıkan pişman oldu çoktan…
Ne dersiniz, ''AB üyeliğimiz'' Bermuda Şeytan Üçgeni'nden çıkabilecek mi?
Efendim nerde kalmıştık...
Padişahın Sarayında 40 gün 40 gece düğün yapılacakmış...
Fakat Keloğlanın heybesi boşmuş? Ne yapsa da Padişahın sarayına varsa...
Keloğlan kara-kara düşünürken rüyaya dalmış...
Olmadı efendim gene masala başladım ben…
Aslında ben Padişahın Sarayından değil de Sarkozy’nin Saray’ından bahsedecektim...
Evet efendim bilirsiniz, her ziyaretin bir sebebi ve sonucu vardır?..
Şimdi düşünelim-taşınalım, koyalım külahımızı önümüze tartalım-biçelim, yok olmadı çıkamazsak işin içinden, bir bilene soralım...
Değil mi efendim "bilmiyorsan eğer bir bilene sor" demişler...
Gene iş düştü başa...
Bakalım; koşa-koşa varacağız mı saraya...
Sağlıkla efendim.. Kolay gele…
Hanife ÇITA
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
