Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mart '11

 
Kategori
Lojistik / Taşımacılık
 

Şarlatanlığın(*) adı: PTT Kargo

Şarlatanlığın(*) adı: PTT Kargo
 

Uygar bir ülkede yaşadığımı düşünüp, akıl almaz sorunlarla karşılaşınca özeleştiri yapıyorum; ‘Sorunların kaynağı ben miyim’ kuşkusuyla. Dün(21.03.2011) de bu duyguyu gün boyu yaşadım. Ankara’da okuyan oğlumuza, çam sakızı çoban armağanı bir şeyler göndereceğiz güya... İçinde de, en önemlisi ana eliyle yapılmış çeşitli gıdalar var.  

Tercihimiz PTT Kargo. Hem devlet kurumu, hem ekonomik. Sabah 09.00 sularında başladım PTT Kargo’nun 169 telefonunu aramaya. Meşhur digjital kayıtla yönlendiriliyorum, her aradığımda, çalan telefon bir süre sonra kendiliğinden meşgule geçiyor. Direkt numarayı defalarca arayarak ulaştım sonunda ve Ankara’ya kargo göndereceğimi söyledim. Bunu soruyorlar mutlaka telefonda, ne olacaksa; “Nereye?” diye. Telefona neden bu kadar geç ulaştığımı sorduğumda, görevli bayan, “yalnız başına çalıştığını, bu soruyla bile, çalan telefonlara geç yanıt verdiğini nazik olmayan bir üslupla anlattı. Gün içinde alınacağını söyleyip telefonu kapattı. Saat 15.00 te bir kez daha arayıp, kargomun alınmadığını söyledim. Yine gün içinde alınacağı yanıtı verildi, en son 17.00’ye kadar alınacağı belirtildi.  

 

Saat 17.10’u gösterirken tekrar aradım, güçlükle de olsa yanıt aldım; “Bu saatten sonra alınmaz!”  

 

Nasıl olur böyle şey?… falan bütün çabam boşuna. Kızmamak, bağırıp çağırmamak olası mı? Sinir katsayım tavan yapıyor! Bir devlet kurumunun bu kadar lakayt, laçka olamayacağını, sabahtan beri kargoyu alacak personeli beklediğimi sinirli bir şekilde anlatmaya devam ettim. “Görevli arkadaşı arayıp almasını söyleyeyim” diyerek benden kurtuldu telefondaki görevli. 17.30’da bir umutla ilgili PTT şubesine vardığımda kayıtların kapanmak üzere olduğunu anladım. Kargoyu orada da almak istemediler, ama sabahtan beri onları beklediğimi, biraz sesimi yükselterek söylediğimde güçlük çıkartmadan aldılar. Kargomu verirken bir yandan da yetkiliyi soruyorum, ona patlayacağım artık.  

 

Yetkili olduğunu söyleyen bir bay görevli geldi. Olayı ona da anlattım. Ancak o da benden dertli çıktı: PTT nin artık yarı resmi bir kurum olduğunu, yakındığım hizmetlerin bir taşeron firma tarafından yapıldığını, yeterince personel bulundurmadıklarını, konuyu üst birimlere iletkilerini ve sonuç alamadıklarını anlattı. Hatta 3-4 personel daha yanımıza gelip bu sözleri destekler ifadeler kullandılar. Konuştuğum personel, yakındığım konuda ilginçtir, en az benim kadar şikayetçilerdi.  

 

Anlatılanları abartılı bulanlar olabilir. Antalya için 2292815 veya 169’u arayarak bir denemede bulunmalarını öneririm.  

 

Yani, PTT Kargo taşeron firmaya kurban edilmiş!  

…  

 

Ancak PTT Kargo ile yaşadığım sorunlar bununla sınırlı değilki. Geçen yıl da benzeri sorunlar yaşamış ve şikayette bulunmuştum. Hem şikayet yazımı hem de gelen yanıtı(kısaltılmış olarak) paylaşmak istiyorum:  

 

09.02.2009(**) Tarihinde Antalya’dan Ankara’ya gidecek bir kargo (KP00102413111) verdim PTT Kargo’ya. Sözüm ona, Bilkent’te okuyan oğluma anne yapımı, bazlama-çörek yedireceğiz!.. 10.02.2009 saat 07.07’de Ankara’ya indi bu 7 kg.lık kargom. Aynı gün 12.23’te servise çıkan “Adrese teslim kargo”, 17.23’te PTT İşyeri’ne (Çayyolu) teslim ediliyor. Bu aşamaya kadar 8 işlem yapılan kargonun yerine varmadığını öğrenince, 11.02.2010 sabahından itibaren kargonun telefonla peşine düştüm. 

 

Antalya PTT’si konuyu Ankara’dan araştırmam gerektiğini belirtip, 0 312 2418500 No. lu telefonu verdiler. Çayyolu PTT Müdiresi çıktı telefona, sorunumu anlatıp kargomun iletilmesini veya akıbetini talep ettim. 10 Dakika sonra gelişmeden haberdar olabileceğimi belirtti, tekrar aradım. Ercan adlı birim şefine aktardı. Uzun süre derdimi anlattım, tartıştık. Dağıtıcı arkadaşlarının, ‘yurt kapalı’ yanıtı verdiğini söylüyor, bense Bilkent gibi bir üniversitenin yüzlerce öğrenci barındıran yurdunun kapalı olamayacağını anlatıyordum. Sonunda, ” siz kargoyu yerine iletin lütfen, birbirmizi daha fazla üzmeyelim”, sözüme olumlu yanıt verdiğinde telefonu kapatıp, sonucu beklemeye başladım. Ama bu söz gerçekleşmedi. 

 

Saat 15.00 sularında yine Çayyolu PTT’sinden müdire hanımı aradım. Bu kez müdire hanım, dağıtıcının kendisine iletilen “Adresteki yurtta kimse yokmuş” yanıtını belirtti. Oğlumla görüştüğümü; ne bir kargo haberi, ne bir ihbar gelmediğini söylediğini ilettim. (Defalarca kargo gönderdiğimden çok iyi biliyorum. Bu yaşananlar da ilk kez karşılaştığımbir durum olmuştu.) Öyle bir ihtimalin olamayacağını uygun bir dille anlattım. Yardımcı olacağını, kargomuzu gönderteceğini belirtti.  

 

“Adrese teslim” alınan kargom, iletilmesi gereken yere hala iletilmedi. Devlet kurumu PTT Kargo da yaşanan bu laubalilikten yakınıcıyım. Gönderdiğim yiyeceklerin ‘çöp’ olmasına sebep olan sorumlularının, karşılık olarak bir yaptırım görmeleri gerektiği kanısındayım.  

 

Hem kargomun akibetini, hem bu ihmalin ve savsaklamanın sonuçlarını beklemek hakkım olsa gerek. Saygılarımla,  

H.Hüseyin Dulun  

 

Yanıt: 

 

“…e-mail üzerine yapılan araştırma sonucunda;

… numaralı kargonun 10.02.2010 tarihinde Çayyolu PTT
Merkezine geldiği, aynı gün dağıtıma çıkarıldığı ancak kargonun alıcı
adresi olarak gösterilen Bilkent Üniversitesi Merkez Kampüsünde bulunan
kartlı geçiş sisteminin kapalı olması ve görevli personelin bulunmaması
nedeniyle kampüs içerisindeki PTT Şubesine ihbarlı olarak bırakıldığı,
11.02.2010 tarihinde alıcının isteği üzerine kargonun adı geçen PTT
Şubesinden alınarak alıcısına teslim edildiği,

 

… numaralı kargonun ise 23.02.2010 Çayyolu PTT
Merkezine geldiği, 24.02.2010 tarihinde dağıtıma çıkarıldığı ve aynı gün
alıcı adresi olarak gösterilen yurtta yurt görevlisi olarak çalışan Metin
SEVİMLİ imzasına teslim edildiği tespit edilmiş olup, müşteri
memnuniyetinin ön planda tutularak bu tür yakınmalara neden olunmaması
hususunda İlgili Merkezimiz uyarılmıştır

Bilgi alınmasını rica eder, iyi günler dileriz
. Safi APAYDIN (Başmüdür Yrd) Mehmet GÜÇLÜ (Başmüdür)  

 

…  

 

 

PTT’nin mektup dağıtımındaki rezaleti anlatmaya sözcükler yetmez. Diğer yerleşim birimlerini bilmem ama, Antalya için söz ettiklerim. Bir yetkilisi çıkıp ta mektup sahiplerine bir sorsa, durumun ciddiyetini görecektir aslında. Apartmanlardan birbirlerine mektup transferleri yapıyorlar sakinler veya görevlileri. Bankalardan gelen kredi kartı ekstreleri, 3-4 kez ben ödemeleri yaptıktan sonra elime geçti. 2 kez unutup, son ödeme gününü kaçırıp faiziyle ödedim. Bu durum benim yaşadığım kişisel bir sorun değil, genel bir yakınmadır.  

 

…  

 

Dün başladığım bu yazıyı, kargonun teslimi haberi için beklettim. Bu sabah (22.03.2011) saat 09.51.53’te dağıtıcıya verilen kargo, şu an saat 19.37 olmasına karşın teslim edilmedi. Bizim kargo, bu geceyi de dağıtıcıyla geçirecek anlaşılan:) 

 

***

 

*PTT Kargo’nun tanıtımı: http://www.ptt.gov.tr/index.dyn?wapp=lojistikServices_tr&id=DE27D2AE-DE17-4818-96F0-8E1CC6611FC8&open=11&im=1 

 

* Şarlatan: Kendi bilgi ve niteliklerini veya mallarını överek karşısındakini kandıran, dolandıran kimse. (TDK)  

 

*Kamu kurumu olduğu için telefon numaraları ve görevli isimlerini yazmakta sakınca görmedim.  

 

*(**) Tarihlerdeki yıl yanlışlığı bana ait. Doğrusu alt paragraflardaki gibi 2010 yılı.  

 
Toplam blog
: 355
: 1099
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

1960 Ankara doğumlu bir Çankırılıyım. İşimin burada olması nedeniyle, Antalya'da yaşamaktayım. Ti..