Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Şart mıdır?

Şart mıdır?
 

Hafta sonuna doğru yorulursunuz da hani, çok da umursamazsınız; ertesi gün basit; olağanüstü bir gün sizi beklemektedir; evinizdesinizdir, bir gülümseme yayılır yüzünüze, bulaşıkları keyifle yıkamaya başlarsınız. Radyoyu açarsınız, bir de şarkı tutarsınız. Az sonra sizin için çalan şarkının tınısı başlayınca sabahı anımsarsınız; sabah da aynı şarkı çıkmıştır da yüreğinize oturmuştur; söyleyen de söyledikleri de… İşe yetişme telaşıyla, yüreğinize saklayıp o ince sızıyı, ekranda görünen o genç, güzel yüze son bir bakış atıp, televizyonu kapayıp hızla evden çıkmışsınızdır.

Şarkı eski bir şarkıdır da söyleyen hem yeni, hem "eksik"tir; Barış'tır; daha geçtiğimiz yaz derin mavilere uğurladığımız; Barış Akarsu. “Şart mıdır, uğurladığımız gencecik çocuğun sesinden "yeni" bir şarkı dinlemek?..” diye düşünürsünüz; şart mıdır?..

"Penceremin perdesini
Havalandıran rüzgâr
Denizleri köpük köpük
Dalgalandıran rüzgâr
Gir içeri usul usul
Beni bu dertten kurtar”

Leman Sam'ın sesiyle yüreğinize dokunan şarkı, şimdi sevgili Barış'ın sadece sesiyle değil, gidişiyle de yüreğinize dokunur; yıkadığınız tabağı bir daha bir daha yıkarsınız da anlamazsınız...

O en sıkıntılı zamanlarınızda usul usul söylemişsinizdir bu şarkıyı; hani esip geçivermek, geçip gidivermek istemişsinizdir de olmamıştır. Ama yine de geçmiştir zaman; yaşadığınızca... Yaşamayanın, yaşamadığınca geçen aylardan sonra, sesinden dinlediğiniz şarkı size "var" olduğunuzu anımsatır; varlığınızı, sahip olduklarınızı ve... Ve bir süredir yüreğinize oturan o sıkıntıyı;

"Bana esmeyi anlat/ Bana sevmeyi anlat/ Bana esmeyi anlat/ Esip geçmeyi anlat/ Anlat ki çözülsün dilim/ Ben rüzgârım demeliyim/ Rüzgârlığı anlat bana/ Senin gibi esmeliyim” diyerek yele verir yollarsınız ya da siz “eser geçersiniz”. Sonra, yüreğinizde bir ferahlık, oturur olmayan “Barış” a ağlarsınız...

Sevgiler, maviyle…

 
Toplam blog
: 210
: 3227
Kayıt tarihi
: 29.03.07
 
 

Yazmak... Öyle güzel, öyle hoş ve öyle derin bir eylem ki!.. Olmazları bile oldurabiliyorsun. "Ke..