Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Aralık '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Şartlar olgunlaşınca yine gelirim

Şartlar olgunlaşınca yine gelirim
 

Bir dostla konuşurken “bugün bir ilk oldu. 44 yıl sonra babam beni ilk defa yemeğe çıkardı” dedi... Kafası karışmıştı ve yaşadığı şeyin ne kadar güzel ve özel olduğunu düşünerek biraz da babasına kızgındı sanki, “ bunu neden daha önce hiç yapmadık” diye.

“Bugün yemeğin üstüne belki bir dostum ziyaretime gelir de çıkıp bir şeyler içeriz” dedi. Kendi aramızda Çarşamba’yla ilgili bir geyiğimiz var, “bugün olmaz bugün Çarşamba” diyerek geçiştirdim. O an hiç üstelemedi konu da öylece kapandı gitti.

Önceki gün bir iş için onun bulunduğu semte gittim ama akşam saati olduğu için arayıp aramamakta tereddüt ettim ve o saatten sonra oturup bir şeyler içemeyeceğimizi düşünerek aramadım.

Dün karşılaştığımızda da gelip onu aramadığımı söyleyince çok kızdı, “zaten sana gidelim dedim de beni duymazdan geldin, hiç yanıma da gelmedin zaten” diye kırgınlığını dile getirdi.

“Ne bileyim anam babam, ben Çarşamba geyiği yaptığımızı zannetmiştim” dediğimde, “sen de haklısın, birlikteyken o kadar çok geyik yapıyoruz ki, ciddiler de böyle arada kaynıyor işte” diyerek içime su serpti.

Bayramı geçirelim de bir demet papatya kapıp ziyaretine gideyim. Yoksa kağıt helva mı alsam giderken. Pamuk şeker de olabilir. En pembesinden... Pamuk gibi bir kalbi var ne de olsa...

****

44 yaş insan hayatında önemli bir yaş. İnsanın kendini sorguladığı, etrafı sorguladığı, geçmişini ve geleceğini sorguladığı bir yaş.

Sanırım bu olgu 30 dan sonra başlıyor. İnsan bir anda kendini dünyanın en bilge kişisi sanıyor ve o güne kadar bildiklerinin tümünün saçma ve yanlış olduğunu düşünüyor. Aklınca gurur yapıyor işte...

Ne cahillik ne aptallık...

İlerleyen yaşlarda yine tepetaklak oluyor insan. 30 dan sonra doğru olduğuna emin olduğu şeylerin de doğru olmadığını görüyor. Hayata biraz daha geniş bakmaya başlıyor. Daha esnek daha ılımlı oluyor hayata olaylara ve insanlara.

Bir MB arkadaşının bloğunda yazdığı gibi, “önemli değil” ler kaplıyor insanın hayatını.

Acaba, "önemli değil" mi yoksa, “olgunluk çaresizliğin verdiği bir olgudur” mu yerleşiyor bünyeye?

Bu ne yaa, nereden çıktı şimdi bu felsefe... Zaten hava da içimi daralttı, “ha yağdım ha yağacam” diyor.

Ben kaçtım... Şartlar olgunlaşınca yine gelirim.

İyi bayramlar.

http://www.esmakahraman.com/sartlar-olgunlasinca-yine-gelirim/

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..