Şaşıracak bir şey yok!

Sapla samanı karıştırmak.

İnsanlar ilahiyat okuyabilirler.

Bu konuda uzman olurlar, profesör olabilirler.

Dini konularda, uzman oldukları konularda kitap yazabilirler.

Bundan daha doğal bir şey olamaz.

Bilimsel çalışmalarda, toplumsal tepkiler, ülkenin düzeni, (laiklik)düşünülemez.

Eğer böyle düşünülürse bilimsel bir çalışma yapılamaz.

Sayın prof. Bir kitap yazmış. Adı üzerinde profesör, dini konularda uzman, kitabını belgelere kaynaklara

dayandırdığını da belgelemiş.

O Halde tepkimiz neden. Hemen yargılamaya, suçlamaya kalkıyoruz, üniversiteden atmaya kalkıyoruz.

Korkumuz neden, bilimsellikten mi araştırmadan mı korkuyoruz.

Biz sanırım gerçeklerle karşılaşmaktan korkuyoruz.

Cemil Sena’nın” Hz. Muhammed’in felsefesi” kitabını çoğumuz okumuşuzdur.

İlhan Arsel’in, ”Şeriat ve Kadın” kitabı bu konuda çok önemli bir kitap.

Turan Dursun’un bu konuda sayısız kitapları var.

Bu kitapları okuyanlar gerçeklerle yüzleşmişlerdir.

Eğer İslami kurallara göre yönetilseydik, kısacası şeriatla yönetilseydik, sayın Profesörün yazdıklarının uygulamalarının olduğunu görürdük.

İşte laiklik, çağdaşlık bizi bu durumlardan kurtarmaktadır.

Bunu da Atatürk’e borçluyuz.

Şeriatla yönetilen ülkelerde ki kadınların durumuna baktığımız zaman, Profesörün yazdığı konuların uygulamalarının olduğunu görürüz.

Eğer şeratla yönetilseydik , kadınlarımız açısından:

*Miras konusunda erkeğe iki, kadına bir hak verilecekti.

* Şahitlik konusunda da iki kadını şahitliği bir erkeğin şahitliğine denk geliyor.

*Kadınlar erkeklerin bulunduğu meclise giremezler, yönetici, yargıç olamazlar hükümlerini çoğumuz biliyoruz.

Şeriatla yönetilen ülkelerde kadınlar yargıç olamaz, araba kullanamazlar.

Hz. Ayşe, Peygamberimizle evlendiğinde dokuz yaşındaydı.

Bilimsel çalışmalar yapmış akademisyen bir kişinin, düşüncelerine yazdıklarına katılmayabilirsiniz.

Eğer bilginiz ve gücünüz varsa onun düşüncelerini çürüten bir kitap yazabilirsiniz.

Kamu oyunda suçlayıp, tehdit edemezsiniz.

O zaman orta çağ karanlığına tekrar döner, düşünceleri yargılarız.