Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Şubat '09

 
Kategori
Siyaset
 

Şaşırmamak elde değil!

Şaşırmamak elde değil!
 

İlk siyaset yazıları yazmaya heveslendiğim zamanlardı, heves dediğime de bakmayın, kendimde o cesareti, o özgüveni, iyi kötü donanımı fark ettiğim zamanlardan söz ediyorum, hepi topu bir yıl öncesidir aslında yani…

Başbakanın hiçbir demecinde, hiçbir konuşmasında “Türkiye Cumhuriyeti” ifadesini kullanmamış olması, “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı” yerine ısrarla “Halkım” diyor olması ilk siyaset içerikli yazılarımda haklı olarak yerini almıştı…

Atatürk'ün hiç bir konuşmasında rastlamadım, elbet cumhuriyeti gayet iyi bildiğinden, hiç bir toplumun, ifadede olsa dahi, bir kişinin tekelinde olamayacağına, olmaması gerektiğine inancıyla "Halkım" yerine hep Türkiye Cumhuriyeti halkı demişliği vakidir! Ki, o şartlar altında "Halkım" dese de, milyonlar önünde eğilip, gerekiyorsa al canımızı derlerdi!...

Bir çiftçiyle konuşurken ki resimlerinden gözlemliyorum, sevgiyle bakıyor, dikkatle dinliyor, beyninde çözümler dolanıyor!

Ne beden deviniminde bir fevrilik, ne alaycı bir bakış...

Ne hiddet...

Ne kibir...

Hele ki anasına laf edecek, yok canım, artık daha neler!

Yıllardır tv izlemem, geçenlerde bir başladım, şans bu ya televizyon bozuldu durduk yerde! Malum, ekonomik durumlar, yaptırmaya kalksan bir türlü, yenisini almak ayrı bir cesaret!

Yanlışım varsa düzeltin babındadır bu dediklerim, başbakanın ağzından “Atatürk” isminin çıktığına şahit olmadım, olumlu anlamda… Olumsuzu ise farklı bir konu, derlenmiş, dürülmüş…Bekler bir tarafta…

Davos sonrası ilk kez “Türkiye Cumhuriyeti’yiz biz!”, “Atatürk’ün torunlarıyız, bize yakışanı da budur!” tarzında bir demece rast geldim ki, şaşırmamak elde değil!

“Ama… Ne güzel, yakalamıştım bir yerlerinden siyaseti, eee… Karman çorman oldum şimdi!” diyemeyeceğim ne yazık ki!

Birçok kişi yazdı, pek de güzel ifade ettiler, mizansen, senaryo olaylarına bir kez daha değinmek gereksiz zaman çalmak olur, oysa zaman önemli özellikle şu günlerde!

Senaryo bilindikti gerçi, senarist de öyle, baş aktörün rolünü çok güzel oynamasıydı takdire şayan ki, en çok da alkışı o yüzden aldı!

Başlıkta “Şaşırmamak elde değil!” dedim ya, her birimiz bu kadar saf mıyız, o denli saf mı duruyoruz, saf olmadığımızı ifade mi edemiyoruz, önümüze atılan yemleri yerken hesap sormayacağız mı zannediliyoruz… Yoksa, yem yediğine şükret, hesap soracak yerin bile yok pozisyonunda mıyız?

Eee… Biz Atatürk’ün torunlaydık, yoktan var edilen bir vatanın evlatlarının çocuklarıydık! Bir yerlerde yanlışlık var!

Ninelerimiz, dedelerimiz ve de tarih kandırmadığına göre, son yıllardaki gündemde şaşırtıcı bir haller var!

Ahhh… Pardon! Ne zamandır vardı da aslında, bakmayın siyasete bulaşalı hepi topu bir yıl oldu, ondandır aymazlığım!...


Gülgün Karaoğlu
Şubat,01/09

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..