Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ocak '09

 
Kategori
Doğal Tedaviler
 

Şaşırtıcı bir inanç hikayesi

Şaşırtıcı bir inanç hikayesi
 

Los Angeles yakınlarındaki Monterey Park'da yapılan bir futbol maçında, bir kaç kişi yiyecek zehirlenmesi belirtileri göstermiş. Bu insanları muayene eden doktor, olayın makineden alınan bir meşrubattan kaynaklandığı kanısına varmış; çünkü hastalananların çoğu kendisine gelmeden önce o meşrubattan almışlar. Hoparlörde duyuru yapılmış ve kimsenin makineyi kullanmaması istenmiş. Bazı kimselerin hastalandığı söylenmiş ve belirtileri tarif edilmiş.

Stadda bir anda kargaşa yaşanmış. İnsanlar öğürmeye, düşüp bayılmaya başlamışlar. Makinenin yanına bile gitmemiş insanlar da hastalanıyorlarmış. Hastanelerin cankurtaranları o gün sayısız insanı hastanelere taşımışlar. Kısa bir süre sonra, suçun makinedeki meşrubatta olmadığı ortaya çıkmış. Tekrar anons edilmiş ve staddaki tüm hastalanmış olan seyirciler bir anda mucize diye tabir edilen bir şekilde iyileşmişler. Şaşırtıcı bir hikaye değil mi? İnançlarımızın bize neler yapabileceğini görmek müthiş...

İnançlarımızın bizi bir anda hasta da, iyi de edebileceğini anlamamız gerekir. İnançların bağışıklık sistemimizi etkilediği kayıtlara geçmiştir. O zaman yapılması gereken en akıllıca iş; olumlu ve senin her zaman zinde, dinç, genç ve sağlıklı konumda olmanı sağlayacak inançlar geliştirmendir. Ayrıca her an, senin fiziksel sağlık durumunu baltalamaya çalışan olumsuz inançlarının farkında olman ve böylece onları değiştirmen gerekir.

Buna bir örnek vereyim. Diyelim ki sabah kalktın ve gözünde bir kaşıntı, yanma ve ağrı hissi duymaya başladın. "Ne oluyor ya gözüme, bir şey mi ısırdı? Bir şey mi çıkıyor gözümde? Yoksa arpacık mı çıkıyor? Ya ne biçim bir şey bu ya? Tam da zamanını buldu bu arpacık! " gibi sözler söylemeye başladın. Sonra gözüne bir şeyler batıyor gibi olmaya ve gözünden yaşlar da gelmeye başladı. İşte belki de gözündeki ufak bir sıkıntıyı, söylene söylene büyüttün ve sonunda doktora gittiğinde "Arpacık" teşhisini doktor da onayladı. Başardın! Doktordan önce doğru teşhis koydun. Daha doğrusu " Hastalığını kendin yarattın! "

Peki, hikayeyi bir de şöyle yazalım. Sabah uyandın ve gözünde kaşıntı, yanma ve ağrı hissi duymaya başladın. Aynada gözüne baktın ve bir şey göremedin. Demek ki bir şey kaçmamış. Gittin ve yüzünü tertemiz yıkadın, aynaya baktın ve kendine gülümsedin. Aklına gelen hastalık senaryolarına "hayır" dedin. Gözünün bir şeyi olmadığına iyice inanmaya başladın. Sonra çalışmaya başladın ve kendini işine kaptırdığın için gözünle ilgili herhangi bir şey düşünemedin. Akşam eve vardığında oturdun. Biraz dinlendin ve birdenbire aklına geldi. "Ya sabah gözüm biraz kaşınıyor ve ağrıyordu. Geçti galiba, demek gerçekten bir şey yokmuş."

İşte sana iki farklı düşünüş ve iki faklı inancın gözler önüne serilmiş sonuçları. Bu anlattığıma benzer bir durumu kendi hayatında deneyimlemeyen yoktur. Biraz düşün, kesin hatırlayacaksın. Yazdığım senaryoları biraz irdeleyecek olursak; Önümüzde iki seçenek vardır. Ya gözümüzde ciddi bir şey olduğunu farz ederiz ve gözümüzdeki ufak bir kaşıntıyı büyük bir hastalığa çeviririz ya da gözümüzün hiç bir sorunu olmadığına inanıp, içimizi rahat tutarız ve bağışıklık sistemimizin sorunu çözeceğine güvenip, sorunun tamamen yok olmasını sağlarız.

Yalnız karşılaşacağın tek zorluk: Bilinçaltından gelen eski kayıtların etkisidir. Bilinçaltın sana, boğazın hafif tahriş olduğunda bile, "Boğazım şişmiş. Bademciklerim iltihaplandı, faranjit oluyorum." gibi eskiden yaşadığın olaylarla ilgili bilgileri getirerek senin hastalığı yok etme gücünü zayıflatır. Bu yüzden sürekli tetikte olmalı ve bu tür düşünceler geldiğinde, "Hayır, benim bedenim çok güçlü ve bağışıklık sistemim harika şekilde çalışıyor. Bedenimin kendi kendini onarma gücü var. Eğer bu gücü olmasaydı yaralarım iyileşip kapanmazdı." şeklindeki cümleleri kendi kendine büyük bir inançla söylemelisin. Zaten bir süre sonra alışkanlık haline gelecek ve bedeninde en ufak bir sıkıntı hissettiğin zaman, kendini şunları söylerken bulacaksın: "İyiyim ve bedenim kendini düzeltiyor." Anlayacağın otomatik pilota geçmiş olacaksın bir süre sonra. Sadece bir kaç ay sabırlı bir şekilde dediklerimi uygula. Mutlaka başarılı olacaksın. Basit bir anlatımla özetlersem;beyin, kendisine ne söylenirse onu yapar.

Ben bunu kendi yaşamımda uyguladım ve başarılı oldum. Yaklaşık beş yıldır ilaç kullanmıyorum. Zaten ilaç kullanmamı gerektirecek ağır bir rahatsızlık da yaşamıyorum. Eskiden ise, sık sık solunum yolu rahatsızlıklarının bir çoğuna yakalanıyordum. Hem de en ağır biçimde yaşıyordum bu rahatsızlıkları. Çoğu zaman ağrımdan, acımdan ağladığımı bilirim. Sonra artık canıma tak etti ve araştırmaya başladım. Ben bunun için dünyaya gelmiş olamazdım. Yani, acı çekmek, ağrıdan kıvranmak için gelmiş olamazdım. Sonra sana anlattığım şekilde davranarak, bilinçaltımdaki hastalıkla ilgili şeyleri değiştirerek zafer kazandım. Artık bedenimde hissettiğim en ufak bir sıkıntıyı bile büyütmüyorum ve hemen yok olmasını sağlıyorum. Böylelikle rahat, dinç ve sağlıklı olmanın zevkini sürüyorum. Darısı senin de başına! Ben yaptıysam sen de yapabilirsin. Hoşçakal.

http://gozleriniiyilestirebilirsin.blogspot.com/

 
Toplam blog
: 14
: 3616
Kayıt tarihi
: 26.01.09
 
 

Yerli ve Yabancı eğitmenlerle Meditasyon - Yoga - Nefes Teknikleri çalışmaları yapan Zehra Teylik bi..