Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Şubat '10

 
Kategori
Güncel
 

Şaşkın bakkallar

Şaşkın bakkallar
 

"işsizler ordusuna bakkallarda mı ekleniyor?"


“Bakkal Amca, Yağın Var mı? Var! Var! Unun Var mı? Var! Var! Şekerin Var mı? Var! Var! Ne duruyorsun? Helva yapsana, helva yapsana!...” diye devam eden tekerleme bir türkümüz var…

Artık gözünüz aydın, gelecekte veresiye isteyeceğiniz mahallenizin bakkalı da kalmayacak! Başbakan, bakkallara seslenerek; “Birleşerek, marketleşin” çağrısı yaptı. Yaptı da, bencilliğin aldığı yürüdüğü, eskiden siftah yapan esnafın, yan komşusu da siftah yapsın diye müşteri gönderilen dönemlerin bittiği, mirasın bile aile içinde şiddete yol açtığı, fikir ayrılığın esnafta da kol gezdiği ve adım başı bakkalın olduğu sokaklarda birleşerek marketleşmenin sizce mümkün olabileceğini düşünüyor musunuz? Onları artık tarih sayfalarında anılarınızı zorlayarak mumla arayacaksınız. Sabah işinize giderken öyle her istediğinizi hemen alamayacaksınız. Bakkal Mehmet’le ayaküstü sohbetin ardından, utana sıkıla, önceki borcunuza aldırmadan yüzünüz kızararak, “Salça, yağ, tuz alacaktım, yazabilir misin?” diyemeyecek, evinize de sokağınızı değiştirmeden rahatlıkla girebileceksiniz!..

Ayrıca, artık mahallenizin bakkalmatiğinden para da istemeyecek, doğruca büyüyen, kar paylarını tavan yapan dosya ve sigorta ve faiz kesintisi ile aldığınız paranıza ortak olan bankaların kredilerine yöneleceksiniz.

Geçenlerde Best FM Radyosu’nda Fatih Portakal’ın “ Konuşan Türkiye” programını dinliyordum. Canlı yayına Denizli’den bir dinleyici katılıyor ve üç çocuğunun olduğunu onları okutmaya çalıştığını, bunu da 600 TL’lık maaşının 300 TL’sını kiraya vererek yaptığını söylüyordu. Fatih Portakal soruyor? “Peki çocuklarınızı nasıl okutuyorsunuz, paranız yetiyor mu ki?” İzleyici kısık bir sesle; “Nerdeeee!, daha geçenlerde, kızımın üniversite kayıt parası için bakkalımızdan 38 TL borç almak zorunda kaldım. Erzak alıp, maaş alınca verip, tezgâhı zar zor çeviriyoruz” dediğinde Fatih Portakal uzun süren sesliğin ardından başka izleyiciye bağlanmıştı.

Türkiye Çinleşiyor mu? Yoksa “İşsizler Ordusu” ile “Asgari Ücret” sömürüsüne bakkallar da mı ekleniyor? Sekiz yıl önce 685 bin bakkal sayısının bugünlerde 275 bine düştüğünü Bakkallar Federasyonu söylüyor. Neresinden bakarsanız bakın, bir milyon bakkal ailesi işsizler ordusuna doğru yolcu demektir. Sırada hangi esnaflar var dersiniz? Terzilerin bile popülaritesini yitirdiği ortamda hazır giyim, kırtasiye, nalburiye, mobilya ve daha nice dükkânlar kapılarına kilit vurarak sokaklarımız bomboş kalacak…

“Bakkal Amca, Yağın Var mı? Yok! Yok! Unun Var mı? Yok! Yok!... Ne duruyorsun, dükkanını kapatıp, birleşsene, dükkanını kapatıp, birleşsene!...” Apartmanın üst katından bakkalına sepet uzatan yaşlı Ayşe teyze, dişlerinin döküklüğü arasında sokağın boşluğuna sesleniyor; “Mehmet Efendi! Yemeğim ocakta kaldı. Salçayla ekmeği sepete koyar mısın?” “ Anacığım, ekmeği koyayım ama salçayı maalesef alamadım! İşler kötü, sermaye de kalmadı.” Sözü, sanki tüm mahalleye bir mesajdı. “ Tühh!...” sözcüğü ardından gelen konuşmaları işitmek ise mümkün değildi… Sevgiyle kalın…
<ı>
Ertuğrul Erdoğan
<ı>7 Şubat 2010/Bursa .
 
Toplam blog
: 300
: 466
Kayıt tarihi
: 06.05.08
 
 

Ertuğrul Erdoğan, 1958 yılının sonbaharında Ankara'da doğdu. 1968 -1980 yılları arasında babasını..