Şaşkınım siz mi hata yaptınız?

Son zamanlarda geçmişimi sorguluyorum; Meğer ne kadar yalan yanlış (!) bilgilerle donatılmışım. Oysa annemle babam vatana millete hayırlı birer evlat olarak yetiştirdi beni ve 5 kardeşimi. Varını yoğunu bunun için harcadı. Şimdi düşünüyorum; iyide ben vatanı da milleti de hiç tanımamışım ki!
Çünkü bana Vatan diye, bölünmesi mümkün olmayan topraklar öğretilmişti. Bu topraklarda yaşayan herkes bizdendi. Herkes aynıydı Bu yüzden kimseye Laz mısın, Kürt müsün, Arnavut musun, Alevi misin, Suni misin diye sormazdım hayatım boyunca. Bölünmesi akla bile getirilemeyecek bu topraklarda, benimle birlikte yaşadığına göre herkes vatandaşımdı. Kimsenin dili de dini de ilgilendirmedi beni!

Şu anda beraber çalıştığım en yakın çalışma arkadaşlarımdan birinin adı Omiros, diğerinin Albert ne fark eder. Dilimizi en güzel şekilde yüksek sesle konuşuruz birbirimizle. Ben onların Ermeni, Rum, ya da Yahudi olduklarının bile farkında olmadım, onlar da bana bir kez bile olsun Sen Kürtsün, ya da Türksün Müslümansın, bizden değilsin demediler. Çünkü korktuk mu aynı çığlığı basardık, Aman Allahım! Aynı sözlerle vedalaşırdık “ Allaha ısmarladık”. Şaşırınca “Allah Allah” diye tepki verirdik birlikte. Birimiz şaka yapınca, “Allah müstahakkını versin” derdi diğeri!

Yani aynı Allah'a inanırdık. Gerisi çok da önemli değildi. Askerdeyken Rum, Ermeni, Kürt, Türk, Laz Çerkez, Arnavut herkes aynı şartlarda aynı elbisenin içinde aynı amaçlar uğruna bu vatanı sahiplenirdik. Atış talimlerine de çıktık beraber, gece tatbikatlarına da.” Vatan Sana Canım Feda!” diye birlikte haykırdık içtima alanına yürürken. Annesi ve bBabası Rum, Ermeni, Kürt, Türk olabilir ama vatanları Türkiye. Bundan kimse rahatsız olmaz ve hiç birimiz de bunu sorun yapmazdı.

***
Bugün 46 yaşındayım. Öğreniyorum ki vatan dediğin aslında bölünebilirmiş. Türkiyede yaşayan Müslüman çoğunluk özgür değilmiş meğersem. Ankara'dan birileri bu gerçeği artık görmeliymiş! Türk vatandaşı olduğu için milletvekili seçilebilen biri, bildiği yabancı dil sorulunca Türkçe diye yanıt verebilirmiş. Bir diğeri başında türbanı olan kamusal alana girebilmeliymiş diyerek, hilafet özlemini ve karşı devrim sürecini başlatabilirmiş. İlkokulda öğretmenimin heyecanla anlattığı Atatürk İlkeleri ve Devrimleri ideolojiymiş mesela, Atatürk de diktatör…
Saltanatın, Hilafetin kaldırılmasını sağlayan düzenlemelerin Anayasa ile güvence altına alınması anti demokratikmiş. Meğer bizim uğruna canımızı vermeye hazır olduğumuz değerlerin tümü masalmış!
***

Şaşkınım, üzgünüm, vatana millete hayırlı evlat olması için emek harcanan milyonlarca vatandaşım gibi perişanım. İlk öğretmenim Selma Hanım, beni ben yapanlardan lisedeki Coğrafya Hocam Bünyamin Baba;” Öğretmenim”. Beni ve kardeşlerimi bu devlete millete faydalı birer evlat olması için gerekeni yapan annem, babam neredesiniz? Benim kafam çok karışık. Beni yanlış yetiştirmiş olabilir misiniz?

Tüm doğrularım aslında bu kadar yanlış çıkabilir mi?

Lütfen çıkın ve bana söyleyin, “Siz mi hata yaptınız?” yoksa bugün birileri bizi kandırıp kardeşi kardeşten, memleketimi kamplara, 85 yıllık cumhuriyetimizin temel dinamiklerine dinamit mi yerleştirmeye çalışıyor?

www.itp.tv.tr