Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '08

 
Kategori
Mizah
 

Satılmış koltuk (3)

Satılmış koltuk (3)
 

Satılmış Koltuk Bey'in başı değirmen taşı gibi dönüyordu. Banyo kapısına geldiğinde cep telefonunun cırlak sesiyle irkildi. Telefonu açıp açmamakta tereddüt etti. Arayan karısıydı.

Tam cevap vermek üzereyken banyo kapısı aniden açıldı ve Ayda bir eliyle Satılmış'ın kravatından tutarak hızla içeriye çekti. Satılmış bir anda çocukluk günlerinde yapmış olduğu karakucak güreşlerini anımsadı ve rakibine çift dalarak ayaklarını yerden kesiverdi. Er meydanı olarak da yandaki yatak odasını seçti.

.........

Sabah olduğunu ancak yataktan düştüğünde algıladı. Vücudu kaskatı kesilmiş; odanın içerisi de adeta buz kesmişti. Titreyerek yerden kalktığında yatağın boş olduğunu ve Ayda'nın olmadığını farketti. Hızla çevreyi kolaçan etmeye başladı. O sırada, akşamki güreşi kıspetsiz yaptığının farkına vardı. Güldü ve çabucak giyiniverdi. Masasına oturduğunda sümenin üzerindeki kağıda gözü takıldı. Bu, Ayda'nın yazısıydı. Okumaya başladı:

''Satılmış Bey, akşamki ilginizden dolayı sonsuz teşekkürler... Dosyaları ben aldım; size zahmet olmasın diye.... Görüşmek üzere, öptüm, bye...''

Başından kaynar sular aktı. İyi bir oyuna getirildiğini anladı. Soğuk bir duşla ancak kendisine gelebileceğine inanıp kendisini banyoya attı. Çıktığında Ökkeş'in gelmiş olduğunu farketti. Çayları demlemiş; içeriyi de ısıtmıştı. Evine telefon ederek artık önemli toplantılarının olabileceğini; bazen geç kalmalarının olabileceğini açıklayarak karısının kuşkularını gideriverdi. Hemen makam şoförünü aradı. Derhal gelmesini istedi. Bu arada kahvaltısını yaparken Ökkeş'le sohbet etme fırsatını bulmuştu. Ökkeş, bazı sıkıntılarının ve şüphelerinin olduğunu anlatmaya çalıştıysa da Satılmış pek önemsemedi.

Ökkeş'e belli etmeden çöp sepetinden aldığı hediye para paketini bir poşete yerleştirip paltosunun iç cebine yerleştirdi. Bakanlık binasının önüne geldiğinde paraları alt kattaki bankaya yatırmak istedi; ancak içindeki bir ses: ''Zati Bey'e olup bitenleri anlatmasını'' söylüyordu. O da öyle yaptı ve genel müdürün odasına yöneldi.

Nurten'in yardımıyla Zati Bey'in odasına girdiğinde Müsteşar Beyin de orada olduğunu farketti. Müsteşar Bey, o güne kadar rastlamadığı bir samimiyetle, Satılmış'ı kucakladı. Zati Bey de O'nu hararetle öptü. Müsteşar:

''Satılmış Bey bizim medar-ı iftiharımızdır. Mübarek bir şahsiyyettir. Maaşallah !..'''.

Zati Bey de Satılmışın sağ omzuna elini koyarak:

''Efendim, memleket refaha ulaşacaksa Satılmış gibi şahsiyyetlerin, takva ehlinin faziletli dirayetleriyle deruhte olacaktır ''

Satılmış, hemen sadete gelmek ve rüşvet olayıyla imza tuzağını dile getirmek istedi.

''Efendim.. Eeeee... şeeyy... Dün bu poşetteki paraları...''

Sözünü kesen Müsteşar Bey:

''Satılmışçığım biz, senin poşet projeler sunacağını biliyorduk. Anlat bakalım, poşet projeni!..''

Satılmış, Zati Bey'le göz göze gelince :

''Zati Bey ayrıca imza atmam için çok gereksiz ısrarlar yapıldı...''

Zati Bey tarafından hemen sözü kesildi.

''Evet imzalar yerinde ve zamanda olmuş bu bakımdan da müteşekkiriz. Ayrıca emeğinin karşılığı ufak tefek hediyeler elbette olacaktır. Ananın ak sütü gibi sana helal olsun.''

Satılmış, Zati Bey'in gözlerinin sulandığını gördü ve bütün söylemek istediklerinden vazgeçti. Müsteşar Bey'in, proje talebi için de o anda aklına gelen bir öneri uyduruverdi.

''Efendim, yapılacak olan villaların ve apart sitelerin planını ve maketini incelediğimde önemli bir şeyin eksik olduğunu farkettim. Luna Park unutulmuş efendim !.. Luna Park..''

Müsteşar :

''Müdür Bey, sanırım çocuk parkını kasdettiniz.'' Satılmış:

''Hayır efendim... Mesela bir zincirli döner salıncak unutulmuş !..''

Zati Bey 'le müsteşar bıyık altından gülerler. Zati, müsteşara göz atarak:

''Satılmış bey !.. Büyüksün !.. Allah senden razı olsun... Nasıl da unuttuk döner salıncağı ! '' Müsteşar :

''Satılmış, bütün yetki sende plana bak istediğin bir yere yerleştiriver salıncağı... Finansı benden !.. Bakın, yarın '-Büyük Hamaset Vilları'nın- temel atma töreni var. Tüm vekalet makamları orada olacak, Başbakanımız pamuk elleriyle temeli atacak !.. Haydi şimdi gidip dinlenelim ''

Satılmış, Zati Bey 'in ve müsteşarın ellerinden öperek vedalaştı. Nurten 'in uzattığı hediye paketlerini de alarak doğru evinin yolunu tuttu. Satılmışın paltosunu ısıtan paralar da artık ''aklanmış'' sayılırdı. Günah kendinden gitmişti. Evine geldiğinde hediye paketlerini parçalarcasına açan çocuklarının durumu görünce çok duygulandı. Karısının fukara görünüşünden utandı. Gecekondusunun ne kadar ''Banal'' olduğunu farketti.

Yer sofrasında, kuru soğanın kafasını kırarak yedi ve sıcak çorbasını içti, karısına ve çocuklarına güzel giysiler almaları için çok çok paralar dağıttı. Artık yeni sitede kendilerine ait evlerinin de olacağı umuduyla derin bir uykuya dalıverdi.

.........

Şantiye yeri bayram meydanları gibi süslenmişti. Renkli balonlar, parlak şeritler, parti bayrakları bir renk cümbüşü yaratmıştı. Memleketin tüm ''Helal süt emmiş '' türkücüleri de sırayla sahnede halkı coşturuyorlardı. Satılmış'ın arzusu üzerine ''Zincirli Döner Salıncak ''projesi de planın içine yerleştirilivermişti. Protokol heyeti derin ve ironik hamaset nutukları atarlarken çember sakallı müteahitlerin ''Pis pis sırıtışlarını ''görmemek için onlarla göz göze gelmemeye çalışıyordu.

Gözleri Ayda Hanım'ı aradı. Tam o sırada birilerine soracaktı ki solundan gelen sıcak bir dokunuşun ve nefesin varlığını hisseti. Ayda, O'nun yanıbaşındaydı. Ve hizmete hazır-nazırdı. Satılmış içinden söylendi. :

''Ne kadar yakışmış bu, haspaya, başındaki şal..''

Kadın işini biliyordu. Başını da örterek ortama kendini uyduruvermişti. Protokol zevatındaki vekalet makamlarının tüm eşleri de şallı örtülere bürünmüştü. Gıdıklarını gösteremeyecek şekilde bürünmüşlerdi. Karısının üstündeki giysileri ve başındaki örtüsü aklına geldi... Boğazına bir şeyler düğümlendi. Ökkeş yanı başında fısıldayıverdi.

''Müdür Bey, ben vilları ve apartları değil de şu -Zincirli Salıncağı - merak ediyorum. Küçükken hiç binememiştim de... Acaba bitince... Bize de nasip olurmu ki... Dedim...''

Satılmış, Ökkeş'teki bu billur gibi saflıktan o kadar etkilendi ki O'nu kenara çekip:

''Ökkeş'im, ben de çocukluğumda o salıncağa hiç binmemiştim. Artık bu salıncak rüyası bitecek. O'na ilk binecek olan ikimiz olacağız... Ama aramızda kalsın !..''

........

Günler günleri kovaladı. İnşaatlar hızla yükseldi. Mütahitler, h er ''Hak edişlerinde ''Satılmışı ''Gördüler(!) ''Satılmış ve ailesi payitahtın en mutena semtinde lüks bir daire sahibi oldular.

Ayda, Satılmış'ın bir numaralı sevgilisi olmuştu. Payitahtın merkezinde lüks bir ofis oluşturdular; Satılmış'a da kırmızı, büyük ve otomatik vitesli, kırmızı bir koltuk aldılar. Ayda'yı da oraya konuşlandırdılar. Satılmış Bey, ''Kredilerden ve Hamaset Evleri Saadet Zincirinden''sorumlu genel müdür yardımcısı olmuştu.

............

Nihayet mutlu sona gelinmişti. Koca bir kent tamamlanmıştı. 500 villa; 35 apart bina 350 adet tripleks ev, harika mimarisiyle de mükemmel görünüyordu. Ama en güzeli de hemen yüzme havuzunun yanı başında yer alan dream-land'ın içinde konuşlanan ''Zincirli Döner Salıncak ''tı. Satılmış ofisinin balkonundan bu muhteşem eserine hayranlıkla baktı.

.............

(Devam edecek.)

 
Toplam blog
: 1521
: 1639
Kayıt tarihi
: 23.06.07
 
 

İnsan yontmakla geçti ömr-ü baharı... Güzel ve canlı heykeller yaptı... Kimisinin içi çabuk boşal..