Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Kasım '10

 
Kategori
Deneme
 

Satranç tahtası

Satranç tahtası
 

Şimdiki zamanın '-di'li geçmişinde, yazdığım tüm satırların damlası dökülürdü avucumun içinden parmaklarımın arasına. Süzülürdü birer birer kurduğum sözlükler. Kustuğu nefretin içinde, sevgiyi aradığı gibi, yüzünü okşardı sevinçlerinin.

İsmi andırmayan cümlelere niyet edip, içine çekebildiği kadar çekip benliği, bıraksa ya geçmiş beni. Şahlansa ruhumdan, gün doğumuna; batan güneş saklasa sırlarımı ve unutsa bir sonraki doğuşuma.

İçinden tutturduğu şarkıların tüm harflerini dillendirmiş, düşlerini kabullenip özümsemiş, uykuya dalmayı benimsemiş, durgun, yorgun bir kız çocuğu... Hayallerle yaşarken düşüp kolunu kırmış, yine de oynamaktan vazgeçmemiş, en sonunda hayalleri de elinden alınmış, kıvırcık sarımsı saçlı, küçük elli, küçük burunlu, -belki bundandır koca adımlar atmaktaki azmi-küçük ayaklı küçük bir kız çocuğu. Büyüyor ya şimdi, sızlıyor kemikleri yetişmeye çalışırken bu hızına hayatının.

Nereden bilsin kim olduğunu, ne olduğunu, kimi sevdiğini, kimi öptüğünü, kimle konuşup da huzura ereceğini. Buydu işte, huzur.. Derler ya; zenginlik budur.

Bir bebeğin uykusunda, bölüneceğinden korkmayan zamanın yelkovanı olmayı isterdim. Bir elmanın dalından aldığı su, güneşe aşık ay çekirdeği belki bir akşam sefası tohumu, yeşermeye meyilli. Susan olmak isterdim de sanırlar ki konuşan bâki.

Bir satranç tahtasında mâlubun önünde sıralanmışız şimdi. Durduk, devrilmenin sırasını bekliyoruz. Saniyeyle ilerliyor korkumuz. Oysa bilmiyoruz ki, sadece bir oyunun basit bir piyonuyuz. Mat bir renge boyanacak Şah'ım. Sıram geldiğinde ben de onu korurken vurulacağım.

 
Toplam blog
: 58
: 402
Kayıt tarihi
: 06.04.10
 
 

Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mezunuyum. ..