Sav-uştur

CHP, İki yıl önce değiştirdiği tüzüğünü, uygulamaya koymayınca, Baş Savcıdan zılgıtı yedi. Olay, basit bir şekilde, değişikliği uygulayarak geçiştirilemedi. Hukukçular, Tüzük kurultayı yapılmasını öneriyorlar. MYKda, 17 üye, tüzük kurultayından yana. Genel Başkan ve üç üye, kurultaya gerek yok, düşüncesinde. Konu, Çarşamba günü yapılacak Parti meclisinde karara bağlanacak. Bu durumun özeti, kısaca böyle. Böyle de, olay, basında başka türlü anlatılıyor. Basına ve TV de anlatılanlara bakarsak, CHP karıştı, bölündü, parçalanıyor, dağıldı, dağılacak.

Bir TV kanalı, alelacele, Baykal ı buldu, programa çıkardı, sordu, soruşturdu. Böylece, Baykal da, bu karambolun içine daldı. Hani, deprem olunca, deprem uzmanları ekranlara çıkar ya, işte öyle. Diyeceğim şu ki. Sayın Baykal, bir bilen olarak, bildiklerini, parti içerisinde anlatsan, durumu yorumlasan, oturup, hep beraber bu durumu müzakere etseniz, daha şık ve daha medeni olmaz mıydı? Şüphesiz olurdu. Ama Baykalın ekran hobisi depreşmiş olacak ki, dayanamadı, cama çıktı. Baykal, çaktırmadan, ince nüanslarla, Kılıçdaroğlunu çizdi. CHP, bürokratı en bol olan bir partidir. Çarşambaya kadar, bu işin içerisinden, en kolay ve en çabuk nasıl çıkılacağını bulur, hesaplar ve uygular. Bana kalırsa, CHPnin önde gelenleri, şu sıralar, ekranlardan ve basından uzak durmalılar. AKPnin yandaş medyası var, ama, CHPnin yandaşı yok. CHPnin, parti içinde bile yandaşı yok. Olsaydı, kol kırılır, yen içinde kalırdı. CHPye, akil bir danışman gerekiyor. Ekran hevesi olmayan, cama çıkmadan, görüşlerini anlatabilen, CHPyi seven, akil adam. Hani o reklamdaki gibi, “tıpkı ben” diyesim geliyor.

Yargıtay Baş Savcısının, uygulayın, diye ihtarda bulunduğu, yeni tüzük var ya, onu Baykal hazırlatmıştı. Kendi döneminde uygulamaya koymadı, şimdi, yargıya uyun, uygulayın diyor. Bizim demokrasimizde, siyasetin bir tek kuralı var, o da kuralsızlık. Böyle olunca da, herkes siyasetçi olabiliyor. Siyasetimizin kuralı yok, ama, siyasetçi olmanın bir tek kuralı var. Sermaye. Sermayeniz olacak. Bu sermayeyi yatıracak iş alanı bulamayacaksınız, siyasete yatıracaksınız. Siz kazanacaksınız, memleket batacak. Vatanı kurtaran aslan olsanız, politikya atılmaya kalksanız, sahnede size yer vermezler. Kombineniz olacak. Aklınız yetse de, faydası yok. Parayı yatırıp, kombinenizi alacaksınız. Ondan sonrası locaya girmeye kalıyor. Öyle, yırtık pabuç, hikayelerine de, kanmayın. Kredi kartına dokuz taksit, siyaset de geçmiyor. Tüm bunlardan sonra, diyeceğim şu: Siz yazılana çizilene, Baykala falan bakmayın. CHP bunu da Sav uşturur.