Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Nisan '18

 
Kategori
Dünya
 

Savaş Homurtuları

Savaş Homurtuları
 

Trump sert gücünü kullanarak dünyayla oyun oynuyor


Büyük güçlerle dans eden kaybeder. Bunlar en son partnerlerini yerler. Büyükler her zaman kendi çıkarları doğrultusunda hareket ederler. Aksi bir davranış hükümdarlıklarının yıkımlarına neden olur. 
 
Türkiye, NATO kapsamında yaklaşık kırk yıl SSCB’nin dinlenmesi ve çevrelenmesi için kullanılmıştır. Merzifon ve Malatya üsleri SSCB’ye müdahale etmek için kurulmuştur.  26 günü Aralık 1991 lağvedilen SSCB’nin ardından Türkiye’nin de NATO içerisindeki görevi sona ermiş ve dağıtılıp parçalanmasına, ele geçirilen askeri gücünün bu gün kullanılan veraset güçleri gibi kullanılmasına karar verilmiştir. SSCB gibi Türkiye’nin de lağvedilmesi planlanmıştır.
 
Dünün Türkiye’si böyleydi. Görevi sona ermiş, yenidünya düzeni içerisinde yeri olmayan parçalanıp kullanılması gereken bir payanda gibi bakılıyordu. NATO açısından, o gün bakıldığında böyle bir okumanın gerçek bir payı olabilirdi. Türkiye üzerine ölü toprağı serpilmiş bir ülke gibiydi. Bizde kendi gücümüzü ve etki alanımızı bilmiyorduk. Bu gün ise ne olduğumuzu çok iyi biliyoruz. Ne olduğumuzu çok iyi bildiğimiz için de bize biçilen bu senaryoyu elimizin tersiyle itebiliyoruz. Bölgenin merkezinin biz olduğumuzu biliyoruz. Bu merkezin nereleri tetikleyebildiğinin de farkındayız. Etki alanımız bizim gücümüzden de fazla bir alanı kapsamaktadır.
 
Kendi hakkımızda bize unutturanları batı iyi biliyordu. Onun içinde her daim bizi kontrol altında tutmaya çalıştı. Uyanmamızı sağladı. 15 Temmuzda 2015’te bizi parçalamaya ve ordumuzu operasyonlarda kullanmaya çalıştı ama başarılı olamadı. Derin NATO’nun bu hamlesiyle karşı harekat düzenlemek zorunda kaldık. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları yaşanan travmaya rağmen bizim ne olduğumuzu ortaya koydu. 
 
Türkiye, Suriye’deki başarılı operasyonları ile ABD’nin karizmasını altüst etti ve imajını yok etti. Tayyip ERDOĞAN Batılıların yeni dünyasına karşılık dünyaya başka bir doktrin önerdi. Bu da dünyada büyük bir ilgi gördü.  Çadır karıştı, Türkiye’ye ve Tayyip ERDOĞAN’a bir saldırı kaçınılmaz oldu. Gelecekler.
 
Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler Türkiye, Rusya ve diğer tüm Müslüman ülkeleri ve hatta toplulukları direk olarak ilgilendirmektedir. Yaşan gelişmeler bölgede Türkiye’nin oluru olmadan herhangi bir değişimin yaşanmasına müsaade etmediğini göstermektedir. Durum böyle olunca Türkiye’nin üzerine tekrar yürünmesinin şart olduğunu düşünüyorlar. Bu düşüncelerini de kendi içlerinde saklı tutuyorlar.
 
Bu gönlerde Guta’ya yapılan ve kimin yaptığı konusunda şüphelerin olduğu kimyasal gaz saldırısı üzerinden bir savaş çığırtkanlığı yapılıyor. Başı çeken ABD’ni Fransa, Almanya ve İngiltere çekerken Suudi Arabistan’da beni de bu ittifaka alın diye yalvarıyor. İsrail bu ittifaka ne zaman katkı sağlayacak veya halihazırda sağlamakta mıdır bilinmiyor. Bu arada kendisini saklayan İngiltere Rusya kökenli ajan Scripal ve kızının zehirlenmesi olayı ile Gutadaki kimyasal gaz olayından sonra bu savaşta bende varım diye kendini orta yere atıverdi. Ne oluyoruz savaşa doğru mu gidiyoruz? Bu hamle savaşa gidebilir bir takım izleri barındırıyor.
 
Uluslararası ilişkiler hiç bu kadar gerilmemişti. Bu savaşa hazırlık hali sıcak bir çatışmaya dönüşmese de bundan sonraki gelişmeler gitgide büyüyen bir kartopu gibi savaş riskini aşırı düzeyde artırmaktadır. Görüntü o ki; en azından olası bir 3’üncü Dünya Savaşının tarafları bu atmosferde belli olmaktadır. Bizim biran önce büyük bir savaşa hazırlık yapmamız gerekmektedir. Şöyle ki; bölgedeki yapılan her harekatın bir hedefi de Türkiye’dir. Her palanın yan hedeflerinden biri de Türkiye ile yapılacak olan savaşın bir parçası ile ilgilidir. Bu adımlar, Türkiye’ye ulaşmak, parçalamak, ortadan kaldırmak, payanda bir devlet haline evirmek ve kahraman Türk askerini emperyalist amaçları uğruna dünya üzerinde kullanmak için atılmaktadır.
 
Suriye’de Rusya Esat’ı destekledi ve tutundurdu, lakin ABD’nin rejim üzerindeki baskısıyla rejimin ayakta kalama konumu çok aşındırdı. Suriye’ye saldırmak için Suudi bile bölgede rol dilenmektedir. Rusya Baltık’ta çıkabilecek bir saldırı için İskender füzelerini ve S400 hava savunma sistemini batıya kaydırdı arkasından Guta olayı patlak verdi. Son güncel haber, Rusya,  Tartus deniz üssünde bulunan gemilerinin bölgeden ayrıldığını duyurdu. Neden olarak ta gemilerin güvenliğini gösterdi. Rusya ile ABD arasında birtakım gizli anlaşmaların olduğu konusunda derin kaygılar bulunmaktadır. Acaba bu son durum için başka bir anlaşma da yapılmış olabilir mi? Neden olmasın.
 
ABD, İngiltere, Fransa’nın deniz birlikleri Doğu Akdeniz’e gelmek için yola çıktı. İsrail’de boş durmuyor. Çin çıkabilecek sıcak bir savaşta birliklerini Rusya’yı desteklemek için göndereceğini söyledi. İran Rusya’nın yanında yer alacağını dile getirdi. Rusya Beyrut Büyükelçisi: ABD füze saldırısı yaparsa füzeleri vurur ve fırlatıldıkları yeri hedef alırız. Dedi.
Bu yazıyı yazarken Trump bir twit paylaştı ve Suriye’yi yakın zamanda veya uzun zamanda vurabiliriz. Zamanı net değil, vurmayabiliriz de dedi. Yani bir nevi çark etti. Savaş ihtimali azaldı ve hararet göreceli olarak düştü. Bu batı medeniyeti devletlerine güven olmayacağı bir kez daha kanıtlanmış oldu. İlke, prensip, adap ve bir ahlak yok. Bunlara yaklaşırken çok ama çok dikkatli olmak gerekir. Elini veren vücudunu kurtaramıyor. Onun için Trump’ın bu sözüne de ne kadar güveneceğiz o da bir muammadır. Halihazırda bu twit’de içerik olarak güven verecek bir twit değildir. Trumpla bir twit diplomasisi de başladı. Diplomasi yerin dibinde. Bunu ABD’nin kurumlarındaki kargaşadan da anlayabiliriz. Batıyla ilişkiye giren devletler hesaplaşma sonunda hep zararlı taraf batıyla ilişki kuranlar olmuştur.
 
Trump, ABD’ne nakit intikal ettirmek istiyor. Trump seçimleri; ekonomiyi düzelteceği, ABD dışına çıkan sanayiyi geri ABD’ne getireceğini, ithalatı artıracağını ve böylelikle erozyona uğrayan ABD vatandaşlarının gelir seviyesini eski güzel günlere getireceğini ve ülkenin kullanılmaz duruma getirilen alt yapısını yenileyeceğini vaat ederek başkan olmuştur. Bunu da ABD bürokrasisine rağmen yapmaya çalışmaktadır. En büyük parayı da savunma sanayisinden tedarik etmektedir. Ülkelere kestiği ceza da cabası. Trump dünyayı periyodik olarak gerilime sürükleyerek, ABD için dünyadan para gasp etmektedir. Ortadoğu’da uçan uçaklar, yüzen gemiler ve denizaltılar para harekatı için hareket etmektedir. 
 
Bu arada Türkiye’de kendi saflarına çekilmek isteniyor. Lakin Türkiye her devletle eşit mesafelerde olduğuna deklare ederek, sadece taraflar arasında arabulucu misyonu üstleniyor.
 
Son olarak şuna da dikkat çekmek isterim ki; yakın zamanda nükleer silahları bulunan birtakım ülkeler bunları teşhir etmeye ve kullanmakla tehdit etmeye başladılar. Böyle bir durum dünyayı yaşanmayacak bir hale getirir. Bu nükleer savaş başlatılır ama sonucunun nerelere gideceği hesap dışı bir sonuç getirir. ABD mini nükleer silahlar yaptığını vurguluyor iyi ama karşındakilerin şişman  nükleerleri var. Sen mini nüküller kullandın bende büyükleri var kullanırsak adaletsiz olacak diyerek kullanmaktan vaz mı geçecektir? Tabiki hayır.
Bunların gözü dönmüş. Nükleer silah oyuncak değildir ve şakası da hoş değildir. İnsanlığa ve dünyaya yönelmiş en büyük tehdittir. Biri düğmeye bastı mı, nükleer gücü olanların hepsini tetiklenir. Her şeyden önce dünya ABD'nin bu çılgın halini biran önce dizginlemek zorundadır. 
 
 Ciddi bir nükleer savaştan 40-60 yıl sonra dünya ancak toparlanmaya başlayabilir. İnsan nüfusunun yarıya yakını gerek nükleer patlamalar gerekse bunların ikincil ve üçüncül etkilerinden dolayı hayatını kaybedebilirler. Çok yazık olur insanlığa ve de dünyaya. Nükleer silahların çekilmesi demek dünyanın bitirilmesi demektir. Bu zamana kadar nükleer silahlar dünyada topyekun bir savaşın olmamasına büyük katkı sağlamıştı. Umarım nükleer riski görenler yine geçmişte olduğu gibi aklıselim bir tutum ve davranış içinde hareket ederlerler.
İnanoğlu’nun yaşayabildiği bir tek gezegen vardır, o da Dünya’dır. Dünya çıkarları için dünyayı mahvetmeyelim. Akıllı olalım. Her husumet bir gün biter ama biricik dünyamız bize ve nesillerimize daha çok lazımdır.
 
Efendin ez cümle; bir yazıya başladık yazı boyunca ne gelişmeler yaşandı en son olarak;
1. İngiltere, Suriye’de savaşa hazır olduğunu ilan etti.
2. Rusya’nın Habarovsk kentinde eğitim uçuşu yapan helikopterin düşmesi sonucu 6 kişi öldü.
3. ABD'nin "Suriye rejimini vurabiliriz" açıklaması sonrası Rus savaş gemilerinin Akdeniz kıyısındaki Tarsus deniz üssünden ayrıldığı bildirildi.
4. Çin ulusal çıkarlarının öncelikli olduğu belirtilen açıklada "Eğer ABD tarafı tansiyonu yükselten herhangi bir eyleme girerse, Çin, tereddüt etmeden karşılık verecektir" denildi.
5. Suriye'de bulunan Tartus limanındaki Rus gemilerinin bölgeden ayrıldığını doğrularken, bunun nedeninin Rus askeri gemilerinin güvenliği olduğunu söyledi.
6. Rusya BM’yi Suriye konusunda Cuma günü acil toplantıya çağırdı.
7. Yunanistan’ın Mirage savaş uçağı düştü.
Saat 22:30, bakalım daha başka neler olacak?
 
Toplam blog
: 72
: 918
Kayıt tarihi
: 29.06.08
 
 

1971 İzmir doğumluyum. Strateji, Taktik Felsefe, İşletme, Liderlik, Kalite Güvence Sistemleri, El..