Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mart '22

     
    Kategori
    Dünya
     

    SAVAŞ Kİ YAŞAMAYA HAKKIN OLSUN

    Günümüzde her hangi bir ülkede savaş çıksa o ülkenin halkı hemen kaçıyor, kalıp direnmeyi seçmiyor.

    Buna en yakın iki örnek Suriyeliler ve Ukraynalılar.

    Suriye'deki olaylar yüzünden Suriye'den dünyanın çeşitli ülkelerine göç edenlerin sayısı 7 milyon olarak tahmin edilmekte, Ukrayna'dan sadece 3 günde kaçanların sayısı ise 500 bini aşmış durumda(BM).

         İnsanların her hangi bir savaş durumunda iken ülkesinden kaçması çok garip ve aşağılayıcı değil mi?

         Bu insanların kaçma gerekçesi "rahat yaşamak".

         RAHAT ve YAŞAMAK...

          Yaşamak sözcüğünü ele alalım. Yaşamak sadece nefes alıp vermek, yiyip içmek ardından da tuvalete gitmek midir?

          Bütün bunlar yaşam için yeterli midir?  Yoksa yaşamak için bunlardan başka olarak vicdana da gereksinim duyulmaz mı?

         Şimdi düşünelim; Senaryo gereği Türkiye'de savaş çıktığını ve savaştan kaçan bir Türk mülteci olduğumuzu var sayalım.

        Hadi bütün zorlukları aşıp bir Avrupa ülkesinin bizi kabul ettiğini var sayalım.

          Avrupa'nın her hangi bir ülkesine gittik. İyi kötü bir ev bulduk. E devlet iyi kötü bir yiyecek yarımı da sağlıyor. Kıyafetleri yardım kuruluşlarından aldık.Bir işte de çalışmaya başladık. Savaşmaktan, her gün ölümle dans etmekten çok daha iyi görünüyor değil mi?

         Ancak bir de şu açıdan bakalım; Türkçemizi konuşamıyoruz, üzerinde ay-yıldız ve Atatürk olan Türk Liramızı kullanamıyoruz, gökte dalgalanan yüce bayrağımıza bakıp iç geçiremiyoruz, canımız sıkıldığında bağıra bağıra coşkulu bir biçimde marşlar söyleyemiyoruz,göğüsümüzü gere gere "Ne mutlu Türk'üm diyene!" diye haykıramıyoruz, eğer Hristiyan bir ülkeye gitmişsek dinimizi de yaşıyamıyoruz. 

         Şimdi soruyorum size bu yaşamak mıdır?

         Bu durum bu topraklar için gözünü kırpmadan ölen atalarımıza ihanet değil midir?

         Bu duruma düşen insanın vicdanı rahat olacak mıdır?

          "Söz konusu vatansa gerisi teferruattır." diyen Rahmetli Atatürk aklını mı kaçırmıştır?

         Hayvanlar bile kendi bölgelerine başka hayvanları sokmamak adına savaşırken insana korkakça             kaçmak yakışır mı? 

         1500 yıl öteden Kültegin Atamız bize "Ey Yüce Türk Milleti, Kormayın, Savaşın!" derken kaçanlar,Kültegin Atanın yüzüne nasıl bakacaklarıdır?

     

           Hangi ülke, hangi millet olursa olsun uğruna savaşanlar olmadığı sürece bağımsız olamayacaktır. 

          Bir de şöyle diyenler var;

          Bu bir tercihtir, hiç kimse savaşa,  ölüme zorlanamaz.

          Bu sözü dile getirenler %100 haklıdır. Hiçç kimse hiç bir şeye zorlanamaz fakat herkes seçimlerinin sonucuna katlanır. 

          Savaş zamanı ya da ülkesi ekonomik, siyasi, askeri veya her hangi bir açıdan bunalımda iken ülkesini korkakça bırakıp kaçanların, savaş bitip de ülke refaha kavuştuğunda o ülkede rahatça yaşamaya hakları yoktur. Ülkesi bu denli zor durumda iken ülkesine destek olmayanlar artık o ülkenin vatandaşı ve ya ferdi değillerdir. Vatan devleti için ölümü göze alabilenlerindir.

                    DEVLETİ İÇİN SAVAŞMAYANIN YAŞAMAYA HAKKI YOKTUR!

     

          

     
    Toplam blog
    : 1
    : 30
    Kayıt tarihi
    : 27.02.22
     
     

    İlgi alanlarım tarih ve güncel olaylarıdır. ..