Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ekim '12

 
Kategori
Güncel
 

Savaş tanrıları böyle istedi

Savaş tanrıları böyle istedi
 

Dünya kurulalı beri savaşlar, yıkımlar, ölümler, gözyaşı devam etmektedir. Savaşların büyük çoğunluğu ülkeleri, insanları ve dünyayı kurtarmak için yapılmıştır. İnsanlığı kurtarmak için ortaya konan en büyük güç (din)dir. Eğer "insanlığı kurtarmak" düşüncesi olmasaydı, dolaysıyla din ve yüce idealler(!) olmasaydı milyonlarca insan ancak aptalların onaylayacağı iğrenç savaşlarda yaşamını kaybetmeyecekti. Talas’ta, Kudüs’de, Malazgirt’de, Niğbolu’da, Kosova’da Bütün bu anlamsız savaşlarda ölen 100 binlerce, milyonlarca insan öldükten sonra Tanrıya inansalar ne olacaktı? Ama Tanrı birilerine emir vermişti"İnanmıyanları öldürün!"Bugün de savaşların ana nedeni dindir. Öldürülerek nasıl insanların iman etmeleri sağlanır? Bir de bize tüm bu saçma savaşları "Kutsal Bir olay-Zafer" olarak öğretmişlerdi. Ölüm, kan ve gözyaşı nasıl Tanrı katında değerli, bizim için kutsal ve övünüp gurur duyacağımız bir olay olabilirdi?

Para hırsı, güç, iktidar hırsı, ihtiras ve tüm bu aşağılık karakterlere sahip kötü insanların tarih boyunca kurdukları " menfaat imparatorluk ve saltanatları" altında inim inim inleyerek yaşamadan ölen koskoca bir insanlık! Bir milli bayramda, mitinde, maçta... İnsanların coşkusuna dikkat ediniz... Yumrukları sıkılıdır. Neden kime karşı. Kişiliği oturmamış, medeniyeti hazmedememiş, kafası yanlış inanış ve bilgilerle doldurulmuş bir kısım insanların ben vatan sevgilerinden, bayrak sevgilerinden, insan sevgilerinden korkuyorum... Kan kokuyor onların sevgileri... Vatan sevgisinin neredeyse simgesi haline gelen şu söz bütün bu söylenenlerin özetidir."Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır" Bu söz için bu ülkede milyonlarca insan gözünü kırpmadan ölür, öldürür. Oysa vatanı vatan yapmak ona sahip çıkmaktır. Vatana sahip çıkmak için birilerini öldürmeniz gerekmez. Vatanınızı barış içinde yaşayarak, çok çalışarak, sevgiyle birbirinize kenetlenerek ve diğer ülke insanlarının da sizin gibi yaşamaya hakları olduğunu kabul ederek daha iyi korursunuz. Vatan önce akılla, yürekle, sevgiyle, bilimle korunur. Önce silah değil kalem olmalıdır elimizde.

Tarihte sadece öldürmeyi bilenlerin ben kalıcı bir vatanları olduğuna inanmıyorum. Fransa bugünkü halini Napolyon'a değil barışı, bilimi ve medeniyeti savunanlara borçludur. Bir tane Edison benim nazarımda 10 tane Napolyon eder.

TV’lerde, radyolarda, gazete köşelerinde bazı insanlar vardır. Strateji uzmanı, güvenlik uzmanı, danışman gibi isimler alırlar. Medya, güvenlik ve asker kökenlidir çoğu. Konuşurlar. Hayran hayran dinleriz onları. Ne de çok bildikleri vardır. Suriye'yi anlat dersiniz 5 saat konuşabilirler bu konuda. Hep gerçektir söyledikleri, belgeyle konuşurlar. Olağanüstü insanlardır onlar. Dinlersiniz dinlerken kendinizden geçersiniz. Sonra yalnız kaldığınızda yeniden düşünürsünüz söylediklerini. Gözleriniz fal taşı gibi açılır. O, olağanüstü konuşmaların içeriğinde korkunç ihtiraslar, saldırgan milliyetçilik, savaşalım diye bağıran gözü dönmüş insanlar kısacası kötülük saçan bir beyinden çıkmış"dünyayı işgal planları" vardır.

Kıbrıs kontrolümüz altında olmalıdır

Kuzey Irakta mutlaka bulunmalıyız

Kardak'a çıkarsan savaş sebebi olur

Musul Kerkük kırmızı çizgimizdir

Kafkasları kontrol altında tutmalıyız..

Lider ülke Türkiye

İslam ülkelerinin lideri olmalıyız

Türkî Cumhuriyetlerin koruyucusu ve kollayıcısı olmalıyız.

Behey kendini bir şey sanan zavallı! Niye kontrol edeceksin Kıbrıs'ı? Kuzey Irak babanın toprağı mı? İki tanecik kaya için belki sen savaşırsın ama Yunan savaşırsa salaktır ve salak olmadığını gördük. Sana ne Kafkaslardan. Enver Paşalığa mı özeniyorsun yoksa? 80 yıldır neredeydin de bugün Musul Kerkük demeye başladın? Amerika gibi senin de amacın petrol olmasın. Çin'in yakıp yıktığı Doğu Türkistan'dan hiç bahsetmiyorsun da. Ne yapacaksın lider ülke olup da. Sen önce çöplükten ekmek toplayan çocuklarını doyur. İstediği şeye bak. Arap ülkelerine lider olacakmış. Kaddafi onlara yeter. Arap halklarını kesinlikle çok severim. Bu sözüm bazı Arap devleti yönetimlerine. Bana göre böyle ülkelere lider olacağına medeni ülkelere uşak ol daha iyi. Allaha inanmıyor diye adamın kellesini kesiyorlar. Bir yamyam kabilesine lider ol daha iyi. Türk Cumhuriyetleri koruyucusunu bulurlar merak etme!

Bütün bu anlatılanlarla söylenmek istenen şudur: Savaşlar asla milletler, halklar ve onları yönetenler tarafından çıkarılmazlar. Tarihteki bütün savaşlar ülkeleri yönetenlerin çevresinde dolaşan ve bugünde var olan "Strateji uzmanları, güvenlik uzmanları, danışmanlar gibi insanlar tarafından çıkarılmıştır. Hitler bile etrafındaki bu türden insanlar olmasaydı Dünya Savaşını başlatmayabilirdi. Venizelos’u Anadolu'ya eminim ki çevresindeki bu türden insanlar göndermiştir.

Bunlar orduyla, yönetimle sürekli iç içedirler. Genelkurmay başkanı. Cumhurbaşkanı ve başbakan ile diğer yöneticiler hep bunlardan akıl alır. Bir sürü danışmanı olan Tayyip Erdoğan’a sormak lazım. Madem her konuyu ona buna danışıyorsun. Demek ki ülke yönetimi konusunda hiç bir bilgin yok. O zaman ne demeye başbakan oldun?

Bu kişilerin bildiği, konuştuğu her şey savaştır, şiddettir, kan kokar. Suriye'nin üzüm bağlarını, hurma bahçelerini sorsan bilmezler ama hava üssünü, silah deposunu, füze rampalarının yerlerini Mit ajanlarından daha iyi bilirler.
İşin kötü yanı bunlara çok güvenilmesi. Genelkurmay savaş kararını bunlara danışmadan hayatta alamaz. Başbakan danışmanıyla görüşmeden sinemaya bile gidemez. Gerisini düşünün artık.

Yeni düzende bu kişilerin kendilerine yeni iş ve meslekler bulmaları gerekecektir. Çünkü yeni düzende bizim savaşan değil kucaklaşan, öldüren değil yaşatan, nefret eden değil seven insanlara ihtiyacımız olacaktır.

Yukarıda savaşın haklı bir nedeninin olmadığını, halkların hatta ülkeyi yönetenlerin asla savaş kararı vermediğini, savaşın, şu TV' lerde gazetelerde ağzımız bir karış açık okuyup dinlediğimiz başta "strateji uzmanları olmak üzere, başbakan ve cumhurbaşkanlarının danışmanları, parti kurmayları, etrafta dolaşan hırslı, ihtiraslı, çürümüş beyinli birtakım siyaset bezirgânları, eski tüfekler, savaş uzmanı asker artığı Hitler’in kopyası birtakım emekli paşalar tarafından çıkarıldığını yazdık. Ancak elbette bu insanlar içinde dürüst kimseler olduğunu ve bunları ayrı tutmamız gerektiğini belirtmeliyiz. Evet, bütün bunlar savaşın tek nedenidir. Bu kişiler TV’lerden, gazetelerden ve devletin içinden mutlaka uzaklaştırılmalı ve kontrol altında tutulmalıdır.

Aksi takdirde bütün ülkelerde benzer durum olduğu için dünya açısından 3.Dünya savaşının; ülkemiz açısındansa bölgesel bir veya birkaç savaşın çıkması, çıkarılması mutlaktır. Bunlar sadece kendileri savaş nedeni değildir. Ayrıca verdikleri mesajlarla ülkede tam bir faşistçe düşünen insan gurupları oluşturmuşlardır. Sayıları milyonları aşan bu insanlar elbette milli duygularla hareket etmektedirler. Fakat bunlar savaşı savaş filmlerinde gördükleri için savaşın gerçek acılarını bilmemektedirler. En önemlisi de savaşın asla gerekli olmadığını maalesef bilmiyorlar.

Savaş sadece insanlık düşmanı Hitler özentili sadist birtakım insan müsveddelerinin tatmin olmalarını sağlar. İnsanlar ve ülkeler için tam anlamıyla bir yıkımdır. Iraklı kardeşim Irak'ın bağımsızlığı için nasıl mücadele verdiklerini çocuklarına ve torunlarına gururla anlatabilir. Çocuğu ve torunu kalırsa tabi. Irakta olanları okudukça ve duydukça gözyaşlarımı tutamıyorum, yüreğim yanıyor. Bir türlü aklım almıyor bu ülkede olanlara. Ne için, kime karşı savaşılıyor? Öldüren Iraklı ölen Iraklı.

Şii lider iç savaşın o amansız günlerinde Musa Kazım’ın kabrini ziyaret için on binleri arkasına katıyor. Dışarıdaki insanlıktan nasibi olmayan intikam kuklaları zaten bunu bekliyor. Bombalar patlıyor. 1000 kişi ölüyor. Şimdi bu Şii liderine sormak lazım. Hangi kutlu sonucu sağladın? Bedrin aslanları gibi haklı bir savaşta mı 1000 kişiyi ölüme yolladın? Musa Kazım’ın türbesi yerinden mi kaçıyordu? 10 yıl sonra ülke sakinleştiği zaman ziyaret edemez miydin? Ah şeyhim ah.

Irak’ta ölen 1 milyon kişinin belki 100 bini ancak Amerikalılar yüzünden ölmüştür.

Biz de kurtuluş savaşı verdik. Bizim de ülkemiz işgal edildi. Ama ben bu sırada ülke içinde kimsenin kimseyi öldürdüğünü duymadım. Madem Irak için savaşıyorsun ülkeni işgal edene karşı savaş. Iraklının ne suçu var? Kürt’müş, Arap’mış, Şii’ymiş, Sünni’ymiş. Amerika'nın oyununa geliyorsunuz.

Lütfen uyanın artık! Bu savaş kutsal bir savaş değil. Tarafları belli değil. Sadece mağduru var. Suçsuz Iraklılar, kadınlar, çocuklar. Türkiye halkı Irak'a iyi bakmalıdır! Beni dinlemediği takdirde bir gün Türkiye'nin de Irak gibi olacağını unutmamalıdır

Savaş insanların aklını başından alır. Savaşta, hele de böyle iç savaşta insan babasını tanımaz. Bugün kime sorsanız"barıştan yanayım" der. 6 milyar dünyalı böyle der. Ama ne hikmetse 1 milyar dünyalı savaşıyor. Barış Derneği protesto için sokağa çıkıyor, polise saldırıyor etrafı savaş alanına çeviriyor. Dünya'da ve Türkiye'de anlamsız, nedensiz bir o kadar acımasız savaşlar devam edecek. Dünya rakçıları "We Are The World" şarkısını Himalaya Dağları'nın tepesinde söyleseler de savaş devam edecek. Çünkü savaş tanrıları böyle istiyor. Çünkü "Dünya Sömürü Platformu"nun stratejisi bu. Bunlar kan emici vampirlerdir. Her yıl 100 bin çocuk savaş ve açlıktan ölmüş onların umurunda mı? Onlar milyon dolarlarını sayıp karı göbeğinde viski içmeye devam etsinler.

Yel değirmenine kılıç savuran Don Kişot'lar onları rahatsız edemez. Hatta onlar için eğlence. Patlamış mısır yiyerek seyrediyorlar. Şairler, yazarlar, din adamları, sanatçılar ne kadar "insanlara kıymayın" diye bağırırsa bağırsınlar boş. Siz "Kahrolsun Amerika" diye bağırdıkça Sam Amca keyifleniyor görmüyor musunuz?

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..