Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ekim '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Savaşa ve barışa dair

“...ama barış ölür, kanaviçe sökülünce, dünyada yeri kalmayınca insanın, sevdiğini nerde bulacağınıbilmeyince…(*)”

Çocukken mahallede çok sevdiğimbir arkadaşım vardı. Çocuksu kavgalarımız olurdu her çocuk gibi, küser evimizegiderdik. Ama ben, kavga konusunda haklı da olsam, onun evine gider nazına aldırmaz onunla barışırdım. En sevdiğim arkadaşımdı o benim. Onunla küs durmayın düşünemezdim bile.

Benim hayatımdaki tek barış konusu budur. Küstüğüm arkadaşımla barışmak. Daha ötesini düşünmek, savaşın varlığını kabul etmek ve barışı onun karşıtı olarak düşünmekte hala daha zorlanırım.

Yaşadığım zaman dilimi içinde birsavaşa tanıklık etmedim. Film izler gibi izliyorum bende televizyondan, gazeteden önüme dökülen ölümleri. Zihnim bunların doğruluğunu kabul edemiyor. Kendimi onların yerine dahi koyamıyorum. Başıma gelebileceğini düşünemiyorum.

Burada, güvenli evimde oturup barış yazısı yazmak bana utanç verici geliyor.

Neden biliyor musunuz?

Çünkü uzaklarda bir yerlerde insanların öldürülmesinden daha korkunç geliyor, bir insanın başka bir insanı öldürüyor olması. Ben ölenle ölmüyorum, öldürenle kirleniyorum ve bu rezilliği derimde, kanımda taşıyorum.

Savaş karşıtı ilanlara bakıyorum, ezilen, öldürülen, acı çeken halkın görüntü ve adı kullanılarak “hepimiz…liyiz” yazıyor. Burada göz ardı edilen, ezen, öldüren, acı veren bir tarafın olması ve onlarla aynı türü taşımamız. Ben insanlığımızın bu yanına acıyorum.

Başka bir insanın güvenli evini başına yıkıyorum, onun bu dünyadaki nefesini, gülüşünü çalıyorum ve belki de çocuğunun göreceği günleri.

Ben bunları yaptığıma inanamıyorum. İnsanlığıma yakıştıramadığım bu.

Dünyaya geliş amacım bu olamaz. Varlığım bir başka insana acı veremez onun mahvına sebep olamaz.

Savaşı benim açımdan inanılmaz kılan bu.

İnsanlar ölür. Hastalık olur, afet olur, eceli gelir ölür.

Ama şimdi insan, yeryüzünün başka bir coğrafyasında yüzyıllardır hiç ara vermeden başka insanları öldürüyor. Hastalık değil, afet değil, kader değil.

Ben bunu neden yapıyorum?

“Geçen her saniye bir öncekine benziyor. Şu gelecek saniyenin dünyayı değiştirmesi için hiçbir sebep yok.(*)”

(*) Saint-Exupery (Savaş Uçuşu)

Nilüfer ÖZDEMİR

 
Toplam blog
: 38
: 633
Kayıt tarihi
: 04.01.08
 
 

Safça eski konuklarını bekleyen sahil pansiyonlarından birine kaydımı yaptırabilirim. Yine boşaltmam..