Savcı Mehmet Kiraz

31 Mart günü ülke genelinde elektrik kesintisinin şokunu hala atlatamamışken bir haber daha aldık. Berkin Elvan olayının davasına bakan Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz iki terörist tarafından rehin alındı. Rehin alan teröristler bir -sanıyorum yerel TV olsa gerek- kanala bağlanarak Berkin Elvan'ın babasıyla canlı yayında konuştular. Adliye'ye ellerini kollarını sallaya sallaya girdiklerini belirttiler, Devlet'i teslim olmaya çağırdılar ve savcıyı öldürmekle tehdit ettiler. Berkin Elvan'nın babası ise o çocukları durdurmaya çalıştı.

Lamı cimi yok, eğer eline silah alıp devlete doğrultuyorsan teröristsin !

Bu bu kadar net !

***

İşin ilginç kısmı ise siyasilerin ''Başarılı operasyon'' diye addettiği bu operasyonda savcı ve iki terörist öldüler. Eğer operasyonda savcı ölüyorsa nasıl başarılı operasyon oluyor ? Adamlar içeri girip ''Berkin Elvan'ın katillerini açıklayın'' diyorlar, dava dosyasını Twitter'da paylaşıyorlar... Eğer operasyon yapılacaksa o ara yapılmalıydı. Bakın, İstanbul Emniyeti'nde müzakere eğitimi alan personel sayısı bir hayli fazlaydı ve 17 Aralık'tan sonra bu personellerin hepsi lağvedildi. Eğer bu operasyonun içinde müzakere eğitimi almış personel bulunsaydı o zaman belki hem savcı hem de iki terörist olaydan sağ olarak çıkabilirdi. Ayrıca, bu operasyonun başındaki müdür de Polis değil eski validir. Hayatında öyle bir operasyonun içinde olmayan birisi bu kadar ciddi bir operasyonu yönetmek zorunda kaldı. Bu o müdürün suçu değil.

***

Savcı hastaneye götürülürken konu hakkında konuşan ağızlar ''Savcı ağır yaralı'' derken doktorun çıkıp ''Savcı buraya getirildiği zaman hayati fonksiyonları durmuştu'' demesi de incelenmesi gereken ayrı bir konudur.

***

Diğer taraftan, bir çocuğun katillerinin açıklanması haktır. Fakat, bu silah zoruyla yapılacak iş değildir. Bugün bu iki terörist yüzünden Gezi Eylemleri terör eylemi damgasını yemiştir. Bir çocuğun masumiyeti üzerinden terör propagandası yapılmıştır. Hem çocuğu hem de ailesini zor durumda bıraktılar. Bir çocuğun katilini silah zoruyla öğrenmek isterken hem hayatlarından oldular hem de başka bir çocuğu babasız bıraktılar. İnsanlık için varolduğunu iddia eden sol fraksiyon her zaman kandan beslenmiştir. Ülkemizdeki solcuların da ölen teröristleri kahramanlaştırma fantezisi hiç bitmeyecek sanırım !

Eline silah alıp devlete silah doğrultmak demokrasi değildir bunu herkes aklından çıkarsın !

Adalet bu değildir !

***

Şimdi sorulması gereken sorular var...

Bu adamlar ellerini kollarını sallaya sallaya içeri nasıl girdi ?

Beşinci kata çıkıp savcıyı rehin alan teröristler içeriden mi yardım aldı ?

Geçtiğimiz Ocak ayında Çağlayan Adliyesi'nde X-Ray'e takılan bıçak vb silahlardan sergi gibi bir şey yapılmıştı o silah nasıl görülmedi ?

Gazeteci Ahmet Şık'ın da dediği gibi gerçeği açıklayacak tek kişi Savcı Mehmet Kiraz'dı o da öldü.

***

Şehit Savcımıza Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı dilerim.