Savcıdan reste rest!...

Üzgünüm kıymetli okur.

Ülkemin yaşamakta olduğu, hiçte hak etmediği birçok olay üst üste geliyor. 

Her yıkım birçok yeninin inşaatına başlama müjdesi sayılsa da birçok değerimiz bu enkazın altında kalacak gibi görünüyor. Hükümetin kontrolü kaybettiğini düşünen sonradan olma liboşlar birer ikişer hükümetin savunuculuğundan vazgeçiyorlar. Hele bazıları dün yazdıklarının tam tersini yazıyor, o methiyeler düzdükleri hükümeti yerden yere vuruyor. Tosuncuklar çoktan karşı cepheye geçtiler.

Ortalıkta inanılmaz bir bilgi kirliliği var. Her kafadan ayrı ses çıkıyor.

Bu sabahın flaş haberi özel yetkili savcılığın resti görüp restle cevap vermesi ve MİT’çileri yakalama emri vermesi.

Mantık alıyor mu? Ülkenin özel yetkili savcıları polisi ülkenin istihbarat elemanlarını yakalama emri veriyor. Buna karşı hükümet hemen bir yasa çıkararak istihbaratçıları yargının elinden kurtarmaya çalışıyor.

Bunun anlamı ülkede hukukun, yargının tam bir karmaşa içinde olduğu, insan hakları, demokrasi gibi kavramların ortadan kalktığıdır. Devletin temellerine dinamit konduğudur.

Üstelik hükümet, bilerek mi yoksa bilmeyerek mi, bizce çok yanlış ve ülke adına riskli bir işe imza atıyor. Yürürlükteki kanunu değiştirerek, başbakanı kullanarak bu sorunu çözmeye çalışıyor. Bahsettiğimiz maddelere bir bakalım.

YÜRÜRLÜKTEKİ KANUN MADDESİ: 

“MİT mensuplarının görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan ötürü haklarında cezai takibat yapılması Başbakanın iznine bağlıdır.” 

AKP’NİN TEKLİFİNDEKİ MADDE: 

“MİT mensuplarının veya Başbakan tarafından özel bir görevi ifa etmek üzere görevlendirilenlerin; görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı ya da 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 250. maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan (özel yetkili) Ağır Ceza Mahkemelerinin görev alanına giren suçları işledikleri iddiasıyla, haklarında soruşturma yapılması Başbakanın iznine bağlıdır.”

Bu maddedeki değişikliği yorumlarsak, yanılmayı çok isterim ama gidişin sonunda iki ihtimal görüyorum.

1) Cemaat kazanacak ve başbakan sorgu sandalyesine oturacak,

2) Başbakan kazanacak ve otoriter rejimin bir üst evresine geçilecek.

Her iki durumda da kaybedecek olan yurdum insanı olacaktır.

Bu arada muhalefet ne yapıyor dersiniz? Benim gibi oturmuş sessizce izliyor. MHP nin sesi kesilmiş ortada yok. CHP ise bitmez tükenmez kurultaylarından birini yapmaya çalışıyor.

Üzgünüm…

İzmir 2012