Şavk İçindeki Odalar

“Evimi gösterdiler bana. Her taraf, bütün odalar şavk içindeydi. Gözlerim kamaştı.”

Vücudu hem sağ tarafa doğru eğrilmiş hem de kamburu çıkmıştı. Bu nedenle vücudunun eğrildiği tarafa doğru zaman zaman dengesini kaybedip düşecek gibi oluyordu yürürken. Yalnızca boynu ve bedeni eğik değildi insanlar önünde her zaman ruhu da eğilirdi. Tüm olanları sadece Allah’tan gelmiş olarak kabul eder ve şükrederdi.

Hep bir kenarda, hep sessizce, olayların içinde ama hayatın dışındaymış gibi, başkasının hayatını izliyormuş gibi yaşadı kendine biçilen ömürü. Kendi sıkıntılarını kabullendiği gibi yakınındakilerin de yaşadığı sıkıntıları tevekkülle karşılaması için yatıştırıcı, Allah’a yöneltici sözler söyledi. En sevdiği ve en küçük oğlu öldüğünde de böyle karşıladı. “Allah verdi, Allah aldı. Allah kalanlara ömür versin” dedi. Az konuştu, çok dinledi. Her gün Allah kelamı okudu, nadir konuştuğu zamanlarda okuduklarından anladıklarını anlattı.

40-50 yıl kadar önce, hem de köyde geliniyle aynı avlu içindeki evde yaşayan bir kayınvalide olarak, kocasından, kayınvalidesinden çektiklerini gelininden çıkarmaya çalışan “kaynana”lardan olmadı. Ayakta duracak hali bile yokken, yanı başındaki evde yaşayan gelininden hiçbir beklentisi olmadı. En büyük meşgalesi harımını ekip biçmek, yetiştirdiği sebzeleri sevgiyle kontrol etmek oldu. Gerçekten yaşandığına inandığı, insanlara musallat olan cin ve şeytan hikayeleri ise en sevdiği sohbet konuları oldu. En çok böyle zamanlarda bu dünyaya ait oldu, heyecan duydu. Konuştu, konuştu, konuştu…

Kimseye yük olmak istemedi. Hep “İyiyim Allah’a şükür” dedi. Oysa son zamanlarda nefes alması iyice güçleşmiş, öksürükleri daha da artmış ve tükürük hokkası elinde dolaşır olmuştu. Evin içinde emekleyerek hareket edebiliyordu. Son zamanlarını geçirdiği kızının evinde, bir gün “Her taraf şavk. Her taraf şavk” diyerek, emekleyip odaları dolaşmaya başladığında kimse ne yaptığını anlayamadı ve sorularına cevap alamadı. Duymuyordu, görmüyordu hiçbir şeyi ve hiç kimseyi, O’na gösterilenler ve söylenenler dışında. Bu dünyaya döndüğünde, “Melekler evimi gösterdiler bana. Her taraf, bütün odalar şavk içindeydi. Gözlerim kamaştı.” Dedi. Üç gün sonra sessiz sedasız oturduğu yerden kalkarak yatağına gitti ve son nefesini verdi.

Mekanın cennet olsun nineciğim.