- Kategori
- Siyaset
Savunmalar
Sayın Başkan
Şu ana kadar mutlu olan yazgınızın, en utanç verici ve en silinmez bir lekesini almak üzere olduğunuzu söylememe izin veriniz. Siz en alçakça iftiralardan tertemiz çıkıp gönülleri fethetmiş bir insansınız, ancak şu çirkin olay, isminiz ve yönetiminiz için ne büyük bir çamurdur ve tarih böylesine toplumsal bir cinayetin sizin Başkanlığınız sırasında işlendiğini yazacaktır. Onlar hiç birşeyden çekinmediklerine göre, ben de herşeyi göze alıyorum. Gerçeği söyleyeceğim. Çünkü davayı ele alan mahkeme, gerçeği tam anlamıyla ve eksiksiz olarak ortaya çıkarmazssa, onu söylemeye önceden söz verdim. Konuşmak görevimdir, suç ortağı olmak istemiyorum. Yoksa gecelerim, uzakta, işlemediği bir suçtan ötürü işkencelerin en korkuncunu çeken suçsuz bir insanın görüntüsünden kurtulamaz.
Bu iddianame hiçbir hukuksal değer taşımamaktadır. Bir insanın böylesine bir suçlama yazısı üzerine hüküm giymesi adaletsizliğin mucizesidir. Hiçbir namuslu insanın bu suçlamayı yüreği isyan etmeden okuyabileceğine inanmıyorum.
Yalın gerçek şudur, Sayın Başkan, bu tüyler ürpertici gerçek Başkanlığınız için leke olarak kalacaktır. Bu davada hiçbir yetkinizin bulunmadığı, sizin ve çevrenizin yasaların tutsağı olduğu kanısında değilim. Gerçek yürüyor ve onu hiçbir şey durduramıyacaktır. Herkesin aldığı pozisyon bugün açıkça belli olduğuna göre, dava ancak bugün başlamıştır. Bir yandan gerçeğin gün ışığına çıkmasını istemeyen suçlular, öte yandan herşeyin aydınlanması için yaşamlarını vermeye hazır adalet severler.
Daha önce de söyledim.yine söylüyorum: Gerçeği yeraltına kapatırsanız birikim oluşur ve gerçek bir yerde öylesine patlama gücü kazanır ki, patladığı gün, kendisiyle birlikte pek çok şeyi havaya uçurur.
Bu tavırla ilerisi için yıkımların en gürülülüsünün hazırlanıp hazırlanmadığını herkes görecektir.
Tesadüfen yukarıdaki satırları okuyanlar hiç telaş etmesinler. Durumdan vazife çıkarmaya da kalmasınlar. Bu satırlar bana değil Emil Zola' ya ait. Dünyadaki en büyük adli hatalardan biri olan Dreyfus davası sonucunda 'Suçluyorum ' , l'accuse, başlığı ile dönemin Fransa Cumhubaşkanına açık mektup olarak kaleme alınmış ve ayni tarihte l'aurore gazetesinde 13 Ocak 1898 de yayınlanmıştır. Ben de oradan kısa bir alıntı yaptım.
Peki neden bugün buraya bu mektuptan bir bölümünü aldım sorusuna gelince, sabah bir karar vermeye çalıştım, Ya güzel bir çorba tarifi verecektim ya da yukarıya aktardıklarımı... Yoksa zinhar bir kastım yoktur. Bir şeyi birşeye de benzetmeye çalışmıyorum, dedim ya çorba tarifi yerine bu, sadece basit bir tercih...