Say ki kurdular devletlerini...

- Şu ‘’KÜRTÇÜLÜK’’ sorununu konuşalım mı bugün HOŞBEŞ ÇAYEVİ’ nde?

- Olur… Nesini konuşalım? O meşhur haritada gösterilen hayali KÜRDİSTAN’ ın kurulması için terör estirenleri mi, hangi ülkenin hangi hesapla onları kullandığını, bundan kimin ne kazanacağını, kimin ne kaybedeceğini mi? Konuşabileceğimiz yüzlerce alt konusu var.

- BENCE; FİİLEN TERÖR ESTİRENLERİ, FİİLEN KÖYDE-KENTTE, DAĞDA-BAYIRDA, ELİNDE SİLAH, BOMBA, MOLOTOF KOKTEYLİ İLE MALA-CANA, SİVİLE-ASKERE-POLİSE ZARAR VERENLERİ KONUŞALIM.

- Evet, evet… Diğer konuları yazılı ve görsel basında HER GÖRÜŞTEN AKİL ADAMLAR (!) konuşuyor, tartışıyor, nedenleri de, olası sonuçları da ortaya saçıyorlar… BİZ BAŞKA ŞEYLER SÖYLEYELİM.

- Söyleyelim…

Kara kuru, gözlerinden uykusuz olduğu belli, asker emeklisi BARIŞ Bey elindeki lirayı masaya vurarak dikkatleri kendisinde topladı, gülümseyerek konuşmaya başladı…

* * *

- Ben onların nasıl silaha sıvandıklarını anlatmayacağım. Sanki onlar karşımda da duyacaklarmışcasına sorular soracak, o soruların yanıtlarını anlatacağım. Bencelerini…

- . . .

- Ey gençler! Hadi size söylenen oldu, o haritada gösterilen sınırlar içinde devletinizi kurdunuz, bayrağınız da, ana dilde eğitim hakkınız da var, demokratik özgürlüğünüz de (!) , o devletin vatandaşı olduğunuzu gösteren kimliğiniz, pasaportunuz, basılı paranız da oldu… Paranız… Üzerinde kimin kabartma portresi olacak? Her şeyi bırakın bir yana, bunu düşünün bakalım. En yakınımızdaki Suriye’ye bakın; ESAD’ ı yıkmak için savaşıyorlar, tüm batı ‘’MUHALİF’’ denen o kitleyi destekliyor, destekliyor da grupları emrine toplayacak lider bulamıyor…  

- . . .

- Sizin ‘’BÜYÜK KÜRDİSTAN’’ ınızın (!) kuruluşu gerçekleşince, bulabildikleri basın mensuplarına ‘’BU DEVLETİN KURULUŞU BENİM SAYEMDE OLDU! LİDER BENİM, BEN YÖNETECEĞİM!’’ diyecek; Barzani’ ciler, Talabani’ ciler,BDP’ ciler, KCK’ cılar, PKK’ cılar, HPG’ ciler, PYD’ ciler, PJAK’ cılar, KAOS Gl’ ciler,HDK’ cılar, DTK’ cılar, KADEP’ ciler, Öcalan’ cılar, Karayılan’ cılar, Bohoz Erdal’ cılar, Bayık’ cılar, Feyman Hüseyin’ ciler, Sabri OK’ cular, Kemal Burkay’ cılar olacak… Daha aklıma gelmeyen bir yığın ‘’…CILAR’’ SİZİ BIRAKACAKLAR MI Kİ; Elektiriği, suyu olan, yazın klimalarla serinleyen, kışın doğal gazınızla ısınan evlerinizde, ak çarşaflar üstünde tazecik eşinizle sabahların mis kokusuna uyanasınız? SİZİ BIRAKACAKLAR MI Kİ; Tertemiz giysiler içinde iş yerlerinize gidesiniz, devletiniz için, halkınız için verilen işleri yapıp çıkınca, arkadaşlarınızla gülüşüp şakalaşarak kahvenize, lokalinize gidesiniz, hava kararırken, Kürtçe şarkılar söyleyerek okulundan çıkan çocuğunuza sarılıp, birlikte, eşinizin sıcacık yemekler hazırladığı evinize gidesiniz? Sizi bırakacaklar mı ki?

- . . .

- Yoksa daha namlusu soğumamış silahlarınızı yeniden kuşanıp, bu kez birbirinizi mi pusuya düşürmeye başlayacaksınız o çakalların peşinde? Şimdi her biri bir yerde, sözde aynı amaç için sizlere emir verenlerin, sizlere silah verenlerin her biri aslında ayrı bir dış güce köle değil mi? Her biri size verdiği silahları bir başkasıyla yaptığı anlaşmayla elde etmiyor mu? Ve devlet (!) kurulunca taraflar ayrışmayacak, diyet ödemeleri başlamayacak mı? Hangi Orta Doğu ülkesinde petrolünün yönetimi o ülke halkının? Hangi Orta Doğu halkı kazancını başkasına kölelikten sağlamıyor? Az önce saydığım ’’. . .CILAR’’ SİZİN KURACAĞINIZ DEVLETİN, ‘’ÜLKEM’’ DİYECEĞİNİZ TOPRAKLARIN, UŞAĞI OLDUKLARI DIŞ GÜÇLERE KÖLE OLMASI İÇİN, BU KEZ BİRBİRİNİZLE VURUŞMANIZI İSTEMEYECEKLER Mİ?

- Sorularının yanıtları zaten içinde… Keşke duyabilseler de düşünebilseler…

- Kim yazar da yayar ki?

* * *

- Bir türlü kavrayamadığım şeyler var... Bu ayrılıkçılar ‘’KÜRTÇE EĞİTİM!’’ diye bağırıyorlar. Sonra? AMAÇ AYRILIP DEVLET KURMAK DEĞİLSE, o haritayı gerçekleştirmek değilse; 4+4+4, yalakaların deyimiyle 444 eğitim-öğretimini Kürtçe yapsan ne olacak? Yaptın diyelim, sonra ‘’Kürtçe üniversiteler isteriz!’’ diye bağıracaksın… O da kuruldu, okudun, bitirdin… Hangi dairede iş bulacaksın, hangi şirkette? Güneydoğu dışında, Kürtçe bilmeyen hangi bakkaldan sigara, hangi fırından ekmek isteyeceksin? YALNIZCA GÜNEYDOĞU’ DA MI YAŞAYACAKSIN? Özgürlüğünü kendin sınırlamış olmayacak mısın? ‘’Biz her yerdeyiz!’’ diyorsun ya, diğer bölgelerdeki kentlerin sizinle aynı dili konuşan varoşlarında mı dükkanlarını açacak, yalnızca o dükkanlardan mı alış veriş yapacaksın?

-‘’DEMOKRATİK ÖZGÜRLÜK’’ istiyorlar… Meclistekiler bağırıyor hem… Sen demokratik bir seçim sonucu gelmedin mi oraya? Belediye başkanlarınızı başka illerin insanları mı seçiyor? Okumak isteyenler okuyamadı mı bu ülkede? Bürokrat olmak isteyen bürokrat olamadı, şirket kurmak isteyen kuramadı, ihale almak isteyen alamadı, turizme girenler Türkiye’ nin en gözde sahillerinde çok yıldızlı oteller, tatil köyleri, inşaatla uğraşanlar büyük kentlerde devasa kuleler, alış-veriş merkezleri kurmadılar mı? Hangi özgürlüğü elde etmek için silah başındalar? Ben Güneydoğu’ ya şöyle bir yaylaları gezmeye, soğuk sularını içmeye gidemezken, asıl özgürlüğü olmayan kim?  ÜLKEYİ BÖLME AMACI YOK İSE, ANA DİLDE EĞİTİM ALASINIZ, DEMOKRATİK ÖZGÜRLÜĞÜNÜZ OLSUN DİYE ONCA MİLYARLIK SİLAHI KİM VERİR, KİM SATAR SİZE?

- Amaç ne ana dilde eğitim, ne demokratik özgürlük… Bunlar ön istekler… Amaç bir kukla devlet kurup BÜYÜK EFENDİ’ ye kölelik etmek, Ortadoğu’ da jandarmalık etmek… VE GENÇLER ELDE SİLAH, ŞU, BİR DAHA GELEMEYECEKLERİ DÜNYADA, BİR DAHA YAŞAMA OLANAKLARI BULAMAYACAKLARI HAYATLARINI, DAĞLARDA AÇ-SUSUZ, KORKU İÇİNDE GEÇİRİYORLAR, ÖLÜYORLAR…

- SAY Kİ KURDULAR DEVLETLERİNİ, BAŞKALARI İÇİN ÖLMEYE DEVAM ETMEYECEKLER Mİ?

Özcan ÇELTİK               

Not: -24 .09.2012 de Gazete KAKTÜS’ de yayınlanmıştır.