Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '08

 
Kategori
Blog
 

Sayfalarımız babamızın malı mı?

Sayfalarımız babamızın malı mı?
 

Niyetim maraza çıkarmak değil, inanın bilgilenmek için soruyorum. Üye olur olmaz editörlerin “güvenini” kazanmış kıdemli bir üye olarak, her türlü polemikten uzak durduğumu bilenler bilir zaten. Herkesin sayfası kendine, e benimki de bana işte.

Hani diyorum sayfamı “yüklü bir hava parası” karşılığı devretsem nasıl olur? Veya sayfası olmayan arkadaşlara kiralasam? Ve hatta “devre mülk” yapsam? Öyle ya, şu sıralarda “Aaaa! Sana ne ayol! Sayfa benim değil mi? Nasıl istersem yazarım.” diyenler bir hayli çoğaldı.

Konuyu Celal Çelik arkadaşımıza da danıştım tabii… O da bana:

“İyi olur Kaptan, sayfa senin değil mi? İstersen satar, istersen kiralar, istersen kaçak kat bile çıkabilirsin. Paşa gönlün bilir.”dedi.

Aslında niyetim kategori değiştirip “memleket meseleleri” hakkında risaleler yazmak. Okurlarımdan gelen mailler üzerimde yoğun bir baskı oluşturuyor. “Ülen yazacaksanız yorum yazın da yorum sayımız biraz artsın, blogçular da okusun.” diyorum ama dinleyen kim? İlle de mail yazacaklar. Ağız birliği etmişçesine “siyaset ve sivil toplum örgütleri” üzerine yazılar yazmamı istiyorlar.

Kolaydı sanki! Siyasi konularda yazabilmek için “bilgi” gerekir, “birikim” gerekir! Ekonomi bileceksin. Sosyolojiden zoolojiye, teolojiden angutolojiye uzanan bir yelpazede söyleyecek lafın olacak! Coğrafyadan çakacaksın az buçuk! Hem ülke, hem de Dünya tarihini bileceksin! 36 Osmanlı padişahından en az 10’unun adını bir çırpıda sayabileceksin(I.Mehmet, II. Mehmet, III. Mehmet diye sayarsanız da olur, idare ederiz). Belki inanmayacaksınız ama “Fındığın taban fiyatını”bile bilmek zarureti var!

Ama işte boynumuz bükük, gurbet ellerde yaşıyoruz. Bize de bir sayfa tahsis edilmiş ama tapusu yok elimizde.”Eğreti gelin” derler ya hani, işte öyle. Ben şimdi tutup “Çanakkale Zaferinin Komutanı Liman Von Sanders Paşa, Osmanlı’yı ‘Nüfus planlamasıyla’ tanıştıran Paşa’dır” diye yazsam, en az 5 Kemalist(aynı zamanda solcu ve de ulusalcı) üye blogu terk eder! Ondan sonra işin yoksa editörlere dert anlat! Hiç yere ölen 250 000 Anadolu köylüsü gözlerine görünmez ama 5 üyenin eksikliği sorun olur! “Editörlere EN çok şikâyet edilen blog yazarı olarak” biraz dikkat etmem lazım yani.

Sivil toplum örgütlerine gelince… O konuda hiç şansım yok işte. Bir iki yazayım dedim, “Devletin sivil toplum örgütlerini rahat bırak Culduz Efendi, hariçten gazel okuma.” dediler ve ağzımın payını verdiler. Bir Allah’ın kulu çıkıp da “Ülen devletin sivil toplum örgütü olur mu?” demedi. Gurbetçi üvey evlat tabii.

“Kaptan, memleket meselelerine de arada sırada parmak at.” diye başımın etini yiyen Celal Çelik arkadaşım hiç kusuruma bakmasın. Memleket meselelerini yeterince parmaklayan var. Milliyet gazetesini önüne çekerek köşe yazılarından ve haberlerden antoloji yapanlar bol miktarda mevcut zaten. Ben parmaklamasam da olur! Hem sonra editörlerime söz verdim, artık “uslu” bir üye olacağım ve sadece aşklarımı yazacağım. “1. Aşkım, 2. Aşkım, 78. Aşkım” serisini başlatarak genç arkadaşlarımı bilgilendirmek istiyorum. Örgümü ve şişlerimi alarak blogda düzenlenecek “altın günlerine” katılmak istiyorum. Toplantılara katılarak “Mavi” domatesli bulgur aşı yemek istiyorum. Maaşımı kampanyalara yatırmak istiyorum. 3.600 kayıtlı üyenin koro halinde söylediği gibi:

“Paylaşmak istiyorum dostlar, paylaşmak istiyorum.”

Adım Hıdır…

Blog yazarlığı dediğin budur!

 
Toplam blog
: 312
: 1658
Kayıt tarihi
: 10.02.07
 
 

Önceleri konuşurdu insanlar, "yazmak", sonraların işi... Duygu ve düşüncelerimizin yanı sıra gözl..