Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '12

 
Kategori
Güncel
 

Saygı duyanlar ve kaçanlar…

Saygı duyanlar ve kaçanlar…
 

Sabah erkenden kalkıp hazırlandık ve Atamıza olan saygımızı göstermeye gittik. İçimiz ferahlamış, görevini yapmış olmanın iç huzuru içinde evimize döndük.

Gazetelere ve televizyona bir göz attığımızda dışarıdaki coşkunun sadece İzmir’de olmadığını, bütün ülkede halkın dalga dalga Atamıza koştuğunu gördük.

Bu çok normal bir durum. Halkımızın %99 u Mustafa Kemal’i varlık nedeni olarak görüyor. Onu unutturmak, itibarsızlaştırmak, halkın beyninden silme çabaları çoğaldıkça, halkın karşı koyması da tabii olarak çoğalıyor.

İlk defa saat dokuzu beş geçe bir Türkiye Cumhuriyeti başbakanı anıt kabirde yok. Ne kadar ilginç değimli? Her yaştan, her sosyal sınıftan milyonlarca vatandaş atasına koşarken, bu ülkenin başbakanı bilmem ne sultanına koşuyordu. Geçen yıl da cumhurbaşkanının kulağı ağrımış ve katılmamıştı.

Aslında bu kaçış aklı olanlar için çok şey ifade ediyor. İnsanlar düşünmelidir. Ben nereye gidiyorum, benim ülkemi yönetenler nereye gidiyor diye düşünmeli ve kararını ona göre vermeli.

Başbakan Atanın önünde beş dakika anma gösterisinde duramıyor ama yabancılar bile onun hakkında çok farklı düşünüyor. Çanakkale’de boyunun ölçüsünü almış, Osmanlı hükümetinin teslim olması ile Istanbul’u işgal etmiş, Anadolu’dan doğan güneşe karşı koyamayacağını anlayınca geldiği gibiden İngilizlerin önemli tarih yazarı Andrew Mango yazdığı Atatürk isimli kitapta bakın neler anlatmış.

Ruhat Mengi’nin köşesine taşıdığı satırların bir kısmını beraber okuyalım.

“Kitap “Mustafa Kemal Atatürk 21’inci yüzyılın en önemli devlet adamlarından biridir” cümlesiyle başlıyor.. “Yalnızca kendi ülkesini değil, komşularının tarihini de etkilediği, yabancılar tarafından yönetilen ülkelere ‘milli bağımsızlığa giden yol’u gösterdiği.. Batı’nın deneyimlerini kendi ülkesini en zengin ülkeler düzeyine çıkarmak için kullandığı ama taklit etmek yerine ‘global medeniyette yer almak’ amacını güttüğü, onun bir iyimser ve humanist olduğu” ve hayatı tüm detaylarıyla anlatılarak devam ediyor.. 10 Kasım’da onun cenaze törenini ise şöyle anlatıyor dünya çapında ünlü İngiliz yazar ve tarihçi; “Atatürk’ün cenaze töreni ülkenin daha önce hiç görmediği, içinde hem üzüntü hem de gurur barındıran bir tabloydu.. 17 ülke özel temsilcilerini, 9 ülke korteje katılmak üzere silahlı birliklerini göndermişti. İngiltere’yi ‘Gelibolu’daki ünüyle tanınan’ Lord Marshall, Fransa’yı İçişleri Bakanı, Almanya’yı Baron Von Neurath temsil etmekteydi. Şimdi İngiltere dünyanın geri kalanı ile birlikte Türkiye’nin ilk Cumhurbaşkanı’na saygısını göstermekteydi.. Atatürk’ün Türkiye’yi tamamen bağımsız, medeni ülkeler topluluğunun saygın bir üyesi yapma hedefine ulaşılmıştı.”

Yendiği ülkelerin liderleri onu “bir dahi” olarak nitelendirdiler, “tümüyle emperyalist ülkelerin işgali altındaki ülkesini kurtaran ve çağdaş, demokratik yönetime kavuşturmayı başaran bir dahi”..

Yabancılar böyle düşünürken bizim ülkemizde hala O’nu ve kendilerine armağan edilmiş özgürlüğü takdir edemeyenlerin bulunmasının yorumunu siz sevgili okura bırakıyorum.

İzmir 2012-11-10

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..