Saygı hepimize lazım

İnsanlara karşı saygılı olmalıyız ki, saygı görelim. İnsanların bize olumlu yaklaşmalarını istiyorsak genelde isteriz, önce biz adım olumlu atarak, insanlara olumlu yaklaşmalıyız.

Olumlu yaklaştığımız derecede insanlarda bize pozitif yaklaşırlar.

Saygı kavramını soyutluktan somuta indirgemek gerekiyor. Hayali saygının yerine yaşanan, okunan saygının yerine hayatta uygulanan saygıya gelelim. Şöyle ki, insanımıza sadece saygılı ol demek yerine, misaller vererek anlatırsak insanlara daha faydalı oluruz.

Bizim geçmişimizin sağlam temellere dayanmasının birinci sebebi saygıdır. Osmanlı devletinin kurucusunun yaşadığı ve dillere destan saygı yaşantısını hepimiz biliriz.

Osman bey arkadaşına misafir olur. Misafirlikte eskiden, akşamın olduğu yerde konaklamak gerekiyordu. Çünkü ulaşım ve imkanlar bunu gerektiriyordu, daha fazlasına fırsat vermiyordu.

Hatırlatma babından Osman bey yatağa tam yatacağı sırada, duvara bakar, duvarda ki asılı çantayı görür, görmezlikten gelmez. Bazıları baksa da görmüyor, hoş.

Bizim ecdadımız baktığında görüyordu. Madem geçmişimizin geninde saygı var. Baktığını algılıyor. Bizde algılamalıyız.

Duvarda özel çanta diyelim asılı olduğunu görünce hemen toplanır. Giyinir. Tövbe der, neredeyse büyük hata yapacaktım.

Sabaha kadar yatağa girmez. Sabah ezan okununca, abdestini alır, namazını kılar, arkadaşına yatağını kaldırabileceğini ifade eder.

Arkadaşı odaya girince şaşırır. Osman bey siz, bu gece uyumamışsınız. Sıkıntınız mı vardı? der. Osman bey, hayır der.

Peki niçin yatağa yatmadınız der? Nasıl yatabilirim, çünkü duvara baktım, gördüm-görmezlikten gelemezdim. Duvarda Kur’ an-ı Kerim asılı olunca yatmadım.

Yatmış olsaydım, saygısızlık yapardım.

Saygı göstermenin gerekli olduğunu hepimiz biliyoruz. Çocuklarımıza da yanlarında saygılı davranarak, yaparak, yaşayarak öğretmemiz gerekiyor.

Öyle saygılı olmalıyız demekten göstererek öğretmek etkilidir.

Gençlerimize güzel şekilde ifade ettiğimizde olumlu karşılıyorlar. Özellikle gençler anne babadan, anne babada evladından şikayetçi olabiliyor.

Şikayetin ilacı etik değerleri öğretmek ve anlatmak ve saygının değerini örneklerle açıklamaktır.

Görmek dedim. Bence çok önemlidir. İnsanımızın değerlerinde erozyon meydana gelmesi sonucu saygıda kusurlar oluyor.

Bazen azda olsa sıkıntılı olan insanımızı, rahat olan kişiler görmezlikten geliyor. Yolda otobüs durdu. İçeriye hamile bayanın birisi bindi.

Koltuğa oturan gencimiz gördü ya, hamile bayanı yerini vermemesi için görmeyecektir. Hep dışarıyı izler gencimiz. Sırf hamile bayanı gördüğü halde, görmemek için.

Kendini garantiye alıyor. Çünkü görürse belki kalkar mısın sorusu yöneltilecek?

Gencimizin düşünce kapasitesinde eksiklik var desem .Çünkü bizde evlendiğimizde, eşimiz hamile kalır ve belediye otobüsüne binince bakıp da görmek istemeyenler olursa kızarız.

Belki ağır sözler sarf ederiz. Hayatta hareketlerimizi düşünerek yapmalıyız.

İçimizden bu gençlerde kardeşim saygı denen düşünce yok ki deriz. Saygı görmek isteyenler, önce saygılı davranmalıyız.

Çoğu gencimizi ise takdirle karşılıyorum. Kendinden büyük, hamile birisini görünce, zor durumda olan birini görürse; hemen koltuğunu boşaltıp saygı için yerini veriyor.

Bizi biz yapan değerlerin başında saygı gelmektedir. Anne babanın yanında bacak bacak üstüne atmayız.

El kaldırmayız. İstekleri güzelse ne olursa olsun, yerine getirmeye çalışırız.

Verdikleri görevi yerine getiririz. Büyüklerin çoğumuza göre değerleri ölçülmez. Biz onlar için yaşarız.

Onlara asla bağırmayız, onlara hemen cevap vermek uygun düşmez. Saygının olduğu yerde kargaşa olmaz. Konuşmalar edep dairesindedir.

Kimse kimseden bi zar olmaz.

Olup olmadık sözleri sarf etmek saygılı insanlara yakışmaz.