Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Kasım '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Saygı ve sevgi üzerine

Saygı ve sevgi üzerine
 

Kendinize şu soruyu hiç sordunuz mu? “Ben mutlumuyum” veya mutlu değilseniz ”Niçin mutlu değilim? ” Çocukluğunuzdan bu yaşınıza kadar mutlu yaşayabildiniz mi? İmkanlarınız olmadığında “ Ah zengin olsam, işte o zaman mutlu olurum." dediniz mi? Ya da arkadaşım benim hayatımı mahvetti. “Filancanın yüzünden başım belaya girecekti. Ceremesini hala çekiyorum. 

Tabii en sık rastlanan kişilerin çalıştıkları iş yeriyle ilgili sözleri; ”Bizim müdür var ya şeker gibi tadından yenmiyor. Adam öyle kibar konuşuyor, çalışanları motive ediyor, bütün arkadaşlar hepimiz çok mutluyuz.” Bir diğeri “Başımızda bir müdür var. Düşman başına, personelini de rahatsız ediyor. Despot. Her gün stres içindeyiz. ” Başka birisi komşusundan illallah demiş. Her gün söyleniyor. ”Boşuna dememişler ev alma, komşu al, diye. “Üst kattaki komşumuz ” Mehmet bey şeker ve tansiyon hastası, çok problemli. geçen gün aşağıdaki komşulara bağırıyordu. Şekeri yükseldi mi kendini kaybediyor.” dedi. Onun komşusu Hasan Beyde “Evet.. Evet.. Doğru söylüyor. Gözlerimizle gördük deli gibi bağırıyordu. Hiçbir neden yokken hakaret etti. “ Tanıdığınız biri öldüğünde iyi bir kişiyse ”Rahmetli ne iyi insandı. Nur içinde yatsın. Sağlığında okul ve hastane yaptı.” Veya “Kimseye zararı yoktu, ihtiyacı olanlara yardım ederdi. ” Oradan İbrahim emmi lafa karıştı. “İnsan yaptığını çeker. İnsanlar daima hayır duası ile, kötü insanlar, kötülükleriyle anılırlar.” dedi. Bu sözleri her zaman duyarız. 

Afrika'da, Afganistan’da, Pakistan’da, Irak'ta, birçok ülkede insanlar birbirlerini öldürüyor. Dünyamız can çekişiyor.. Küresel ısınma belki de insan hayatının sonunu getirecek. Çevremiz deki göller, barajlar kuruyor. Bilim adamları ” su kaynakları tükenecek “ diyor. Ben öğretmen olarak şu on beş yıldır derslerimde çevre sorunları, küresel ısınma, doğal denge, etik insan davranışları konularına fırsat buldukça değiniyorum. Çevrenin kirlenmesi, buzulların erimesi, aklımıza gelen bütün sorunların kaynağında insan unsuru var. İnsan.. İnsan…. İnsan… Başka neden aramayın. Her sorunun altından insan çıkıyor. İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özellik, insanda “akıl “olması değil mi? Niye insanlar bu aklını iyi yönlerde kullanmıyorlar. Denizlere atılan maddeler çevre gönüllüleri tarafından toplanıyor. Basın ve televizyonlarda izliyoruz. Denizlerimiz adeta çöplük olmuş.binlerce çöp (plastik, demir, araba lastiği, teneke ve benzeri. ) Acaba bir Avrupa ülkesinde aynı manzarayı görebilirmiyiz?.. .Zannetmiyorum. Avrupa ülkelerinde bırakın çöp atmayı, yere tüküremezsiniz, hemen cezası kesiliyor. Almanya’da veya başka bir Avrupa ülkesinde yaşayan vatandaşlarımızdan duymuşsunuzdur. Örnekleri çoğaltabiliriz. 

Yıllar önce PTT’nin aylık dergisinde okumuştum. İş yerindeki huzursuzlukların kaynağını çalışanlar arasındaki “kıskançlık” dan kaynaklandığını anlatıyordu. Kurum bu konuda anket ve araştırma da yaptırmış. Buna kısaca sevgi ve saygısızlık diyebiliriz. İletişimsizlik de başlıca nedenlerden birisi; diyalog eksikliği. Kişiler birbirlerine sevgi ve saygı göstermeli. Ne kaybedersiniz karşınızdaki insanlara ön yargılı olmadan arada tebessüm ederek, karşılaştığınızda “Merhaba iyi günler. Nasılsınız?” diyebiliriz. Arkadaşlarımıza, dostlarımıza, tanıdıklarımıza değer verebiliriz. 

Ünlü halk ozanımız Aşık Veysel dostluğu dizelerin de dile getirmiş. 

-Dost, dost diye nicesine sarıldım. -Beyhude dolandım, boşuna yoruldum. –Benim sadık yarim kara topraktır. 

Veysel bu şiiriyle bir anlamda insanlara sitem etmektedir. Halbuki insanlar birbirlerini sevseler, iyi ve kötü günlerinde birbirlerine destek olsalar fenamı olur?.. Atasözlerimiz ve deyimlerimizde sevgi, saygı ve dostluk üzerine söylenmiş bir çok söz vardır. Bunlardan bazıları; 

-Dost acı söyler. -Dost kara günde belli olur. - -Sevgi her şeyin anahtarıdır. 

İlköğretim okullarımızda her sabah söylediğimiz “Küçüklerimizi sevmek, büyüklerimizi saymak” la başlayan andımızı bilmeyenimiz yoktur. Bu sözler sevgiyi, saygıyı ne güzel ifade ediyor. Her şeyden önce bu iki sözcüyü iyi öğrenmeliyiz. SEVGİ VE SAYGI bunun yanında iyi niyetli ve hoşgörülü olmak , insanların huzur için de yaşaması için çok önemli. 

Sevgi ve saygıyı kendimize ilke edinirsek, insanlar, toplum, hepimiz mutlu oluruz. Haydi!.. İnsanları, tabiatı ve yaşadığımız dünyayı sevelim, koruyalım. Ne dersiniz?.. 

Yazımızı Karadenizli Temel’in güzel bir fıkrasıyla bitirelim.Bir otelin katipliğini yapan Temel, yeni gelen yolcunun kimliğini deftere kaydetiyordu. 

-Mesleğiniz? 

-Yazarlık 

-Sanatınız 

-Yazarlık dedim ya. 

-Anlatamadım, yani ne ile geçinirsiniz? 

-Kalemle!.. 

Katip Temel, yolcunun meslek bölümüne şöyle yazdı. 

-Kalem Tüccarı… 

Günlerinizin sağlıklı ve mutlu geçmesi dileğiyle hoşça kalın.. Sevgili okurlar!.. 

Ahmet Demir-Salihli 

 
Toplam blog
: 58
: 809
Kayıt tarihi
: 09.10.10
 
 

Şiir ve makaleler yazıyorum. Yazılarım Salihli Sektör Gazetesinde yayınlanıyor. ..