Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Temmuz '13

 
Kategori
Ramazan
 

Sayılı günler çabuk geçer

Ramazan orucunu bazılarının korkmasına rağmen yarıladık. Göz açıp kapayıncaya kadar bitecek olan Ramazan orucuyla bir sonraki oruç dört gözle beklenmeye başlanacak.

Kimileri bittiğine üzülürken, kimileri de bir an önce bitse de kurtulsak diyorlar.

Ramazan ayı gül/güllerin, ibadetlerin, sevgi, saygının, barışın, iç huzurun, kardeşliğin, kalbin sükûn bulduğu bir kutlu aydır.

Büyük bir istekle, zevkle ve isteyerek, inancımız gereği orucumuzu tuttuk ve yarısı geçti bile. Artık bin aydan hayırlı olan Kadir gecesini ihya edebilme telâşına düştük. Allah (cc) hayırlı ve uzun ömürler verirse, daha çok oruçlar ve Kadir geceleri göreceğiz, inşallah!

Ramazan ayının bitmesiyle kimleri üzülecek, belki ağlayacak; ama kimleri de sevinecek, eski davranış ve huylarının olduğu yaşamlarına geri dönecekler. Keşke sair günler ve aylar da Ramazan ayı gibi olsa. Çünkü Ramazanın gelmesiyle sokakların, caddelerin kokusu değişiyor, rengi değişiyor. Şehirlerin, evlerimizin ışığı, havası farklı oluyor.

Farkında olsanız da, olmasanız da bir nur aydınlığıyla hanemiz hiç olmadığı kadar bir atmosfere bürünüp, aydınlanıyor.

Ailemizde bir bereket sevinci yaşarız, bir huzur bir mutluluk sarıyor yüreklerimizi.

Aile fertleri arasında bir sevgi, saygı, hürmet ve hoşgörü atmosferi oluşuyor.

Yürekler aydınlanıyor, kalpler ferahlıyor, ilişkiler yumuşuyor.

İnsanlar birbirine karşı ilişkilerde daha samimi, dürüst titiz ve dikkatli, hayat bakış açıları daha farklı oluyor.

Hayatın anlamı bir faklı oluyor, bu dünyaya nasıl, neden, niçin geldiğimizin sorgulamasını daha iyi yapabiliyoruz.

Rabbimizin verdiği nimetleri karşı şükrümüzü eda etmemiz gerektiğini, sıkıntılarına karşı sabretmeyi, dayanmaya, metanet göstermeyi daha iyi anlıyoruz.

Bu ayda yaratılışımızın gayesini daha iyi idrak edebiliyoruz.

Yaşantımızı düzene koymaya daha dikkat ediyoruz.

Acıma duygumuz artıyor, birçok şey karşısında vicdanımız daha çok sızlıyor.

Keşke her zaman bu mübarek Ramazan ayında olduğu gibi hareket edebilsek, yaşantımızı düzene koyabilseydik, ilişkilerimizi bir çizgiye oturtabilsek.

Ramazan ayı, orucu vesileyle güzelliklerin, sevinmenin ve bir şeylerin yapabilmenin verdiği hazzına varıp, yaşamanın tadına varabiliyoruz.

Hayatın sadece bizim kişisel arzu ve isteklerimizden ibaret olmadığını, başkalarının da var olduğunu, bizlerin bunlarla bir bütünlük oluşturduğumuzu bilmenin bilincini veren Ramazan ayı vesilesiyle daha iyi anlayabiliyoruz.

Başkalarına yaptığımız iyiliklerle, bu sıcak, kavurucu yaz günlerinde; 17 saat oruç tutarak, onların halleriyle hemhal olarak, onların bizden farklı olarak aç ve susuz nasıl yaşadıklarını idrak ediyoruz, anlamaya çalışıyoruz. Merhametin, acıma hissinin, ne olduğunu bizzat yaşayarak anlayabiliyoruz. 

Oruç tutarak, hakkı batıldan ayırmayı, doğruyu eğriden ayırmayı, insanları hidayete çağıran kitabımız Kur'an-ı Kerim’i daha iyi anlayabiliyoruz.

Oruç tutarak, sahip olduğumuz değerlerin kıymetini, yediğimiz, içtiğimiz nimetlere şükretmemiz gerektiğini daha iyi idrak edebiliyoruz.

İnşallah oruç tutanlar bihakkın görevlerini yerine getirerek, ibadetlerinin karşılığını alırlar. İnancımız ve itikadımız o yöndedir. Sabır ve metanetle Oruçlarını tutanların alınlarının ak, yüzlerinin pak olacağına inandığımız o günde, tutmayanlar utanacak ve yüzleri kapkara olacaktır. Rabbim onlara da hidayeti nasip etsin.

Sayılı günlerdir, çok çabuk geçer. Bir sonraki Ramazan orucuna kavuşup, kavuşmayacağımız belli değil.

Nitekim oruçla ilgili olarak, Bakara Süresinin 184. Ayetinde; “Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.”

Kerim Baydak

kbaydak61-artan@hotmail.com

 


 

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..