Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '11

 
Kategori
Güncel
 

Sayımız gerçekten az mı?

Sayımız gerçekten az mı?
 

Kucuklugumden beri etrafimda her daim duydugum bir laf vardir: "Ne yapalim, bizim sayimiz az, bir avuc insaniz. Onlar ise cogunlugu olusturuyor. Biz 1 tane dogurursak onlar 10 tane doguruyor." Bunu, toplumun aydin kesimi soyler genelde. Duzenli bir is ve aile hayati olan, toplumun kurallarina ve yasalara saygili yasayan, vergisini sektirmeden odeyen ve cagdas Ataturk Cumhuriyeti'ne gonulden bagli olanlar. Bu kesim hep tedirgindir, gelen her hukumetin yaptigi icraatlarin en azindan bir kismina surekli muhalif bir ruh hali icindedirler. Cunku toplumun bu aydin kesimi dunyanin ve Turkiye'nin gidisati hakkinda akil yurutebilecek duzeyde bir egitim gormus ve etrafinda olup biten hakkinda gazetelerin ve politikacilarin yaptigi yorumlarin bir adim otesine gecerek isin gercek yuzunu gorebilme yetisine sahiptir. Ben de bu kesime dahilim, yani tedirgin bir muhalifim. Ancak beni toplumun bu kesiminden ayiran en onemli ozelligim kotumser degil, iyimser olmam. Dedigim gibi, cocuklugumdan beri "sayimiz az, sayimiz az" diye yakinan bircok insanla tanistim. Kapiyi actim, kapici "sayimiz az" dedi. Bakkala ekmek almaya gittim, bakkal "sayimiz az" dedi. Okul servisine bindim, sofor "sayimiz az" dedi. Eve geldim, aksam haberleri seyrettikten sonra annem "sayimiz az" dedi. Bugune kadar Turkiye'nin 3 buyuk sehrinde yasadim. Once Gaziantep, sonra Ankara ve Istanbul. Bu sehirlerde tanistigim herkes "sayimiz az" dedi. Yani o kadar cok insan "sayimiz az" dedi ki ben aslinda sayimizin hic de az olmadigini anladim. 

Ayni sekilde is ve sosyal hayatta kadinin yerinin az oldugu konusuna da katilmiyorum. Nereye gitsem karsima kadinlar cikiyor. Bugun egitimli-egitimsiz bircok kadin su veya bu sekilde calisiyor. Hangi devlet dairesine gitsem karsima bircok kadin cikiyor. Otobuse biniyorum, otobusun yarisi kadin. Trafikte araba kullanan kadinlarin sayisi azimsanmayacak kadar fazla. 

Toplum olarak tedirgin ve muhalif bir toplumuz. Cunku Turk toplumu homojen bir toplum degil. Toplumumuz 40 degisik gen haritasini icinde barindiriyor. Cesitliligin getirdigi yaraticilik ve farkliliklar dogal olarak surekli bir devinimi ve hareketi tetikliyor. Burada kendimizi iyi hissetmemizi saglayacak en kritik unsur bardagin biraz da dolu tarafini gormek ve sayimizin aslinda hic de az olmadiginin farkina varmak. Bugun AKP'ye serzeniste bulunanlarin en cok kullandigi arguman "Onlarin sayisi cok, biz ise bir avucuz." Hayir, oyle degil iste! Sayi istiyorsaniz biz %48'iz. Sizce %48 az bir oran mi? Mesele AKP'nin kac puanla bizi alt ettigi degil, mesele bizim kendimizi nasil gordugumuzle alakali. Turkiye'de calisan nufusun icinde kadinlarin oraninin cok dusuk oldugu bir gercek. Ancak burada erkek-egemen calisma ortamini yaratan erkeklerin yaninda evliligi omur boyu emeklilik gibi algilayarak calisma hayatindan bilincli olarak elini ayagini ceken kadinlarin da sucu yok mu? 

Cagdas toplumun yolu Avrupa Birligi'nden gecmiyor. Cagdas toplumun yolu kendimizi sevmekten, farkliliklarimizin aslinda bizi daha da guclendirdigini anlamaktan, kavga etmek yerine uzlasmaktan, tembellik etmek yerine calismaktan ve de en onemlisi egitimden geciyor. Her zaman soyledigim gibi, bunlari basardigimiz zaman Avrupa Birligi'nin bizim icin aslinda bir teferruattan ibaret oldugunu buyuk bir zevkle fark edecegiz. 

Toplumun aydin kesimine ve kadinlara nacizane birkac onerim olacak: 

1. Lutfen "sayimiz az" diyerek bir kenara cekilmeyin. Cunku sayimiz hic de az degil. Hayatta arzu ettiginiz her neyse bunlarin oturdugunuz yerde ayaginiza gelmesini beklemeyin. Hayata bakisinizi degistirin. Kollari sivayin, tembel olmayin, bardagin bos kismi kadar dolu kismini da gorun. 

2. Sevgili tedirgin muhalifler. Sayinizin %42 oldugunu aklinizdan hic ama hic cikarmayin. Organize olun. Hor gormektense toplumun her kesimini kucaklayin. Toplumla barisin. 

3. Sevgili evde oturan, utu yapan ve cocuk buyuten kadinlar. Yaptiginiz isin onemi asikar, hayatin devamini sagliyorsunuz. Ancak bu demek degil ki evlenip cocuk dogurarak erken emeklilik piyangosu kazandiniz. Dengeli bir aile ve is hayati kurmanin yollarini arayin. Is hayati tamamen erkeklere gore dizayn edilmis durumda. Bunu degistirmek ve kendinize de yer acmak icin ittirin, calisin ve talep edin. Goreceksiniz ki kendinizi daha guvende hissedecek ve cocuklarinizin hizmetcisi degil annesi olacaksiniz. 

4. Sevgili Anneler. Lutfen kiz cocuklarinizi evlilik amacli buyutmeyin. Onlari hayata hazirlayin ve hayatta kendi baslarina ayakta durabilecekleri bireyler halinde yetistirin. Onlara evliligin hayatin amaci degil, mutlu ve guvenli bir hayatin araci oldugunu ogretin. Ceyiz paralarini egitime yatirin. Erkek cocuklariniza gelince. Onlari Superman olduklarina inandirmayin. Cunku hicbir erkek Superman olamaz, onlar da etten ve kemikten yapilmis insanlar. Erkek cocuklariniza hayatin hanedanlik kurarak degil paylasarak cogalacagini anlatin. 

5. Ve sevgili Erkekler. Lutfen hayatinizda kadinlara daha cok yer acin. Kadinlardan korkmayin, onlari hirpalamayin. Kadinlara bir cicek verdiginizde goreceksiniz ki kadinlar bir demet cicekle karsilik verecekler. Kibar olun. Kadinlara once saygi gosterin, ondan sonra sevin. 

Dikkat ederseniz yukaridaki listede politikacilara veya AB''ye yonelik hicbir onerim yok. Cunku politikacilari ve AB'yi biz bireylerin yasam tarzi yonlendirecektir. Unutmayin ki politikacilar bizi degil, biz politikacilari seciyoruz. Bireyler olarak kendi kapimizin onunu supurmeye baslar ve yukaridaki onerileri organize bir sekilde yasam tarzimiz haline getirirsek bir de bakmissiniz politikacilar artik kavgaci ve populist siyaset anlayisiyla toplumu birbirine dusuremeyecek, bosanma oranlari hizla dusecek ve kadinlarin erkeklerle esit ucret aldiklari calisma ortamlari olusacak. Ihtiyacimiz olan iki unsur: Sabir ve azim. 

Sevgiler. 

Aydede 

 
Toplam blog
: 26
: 1889
Kayıt tarihi
: 25.12.10
 
 

Uzun zamandir farkli diyarlarda dolastim, bircok insan tanidim ve de anladim ki insan her yerde ayni..