Sayın bakanlar; Münevver sizin kızınız olsaydı?

Merhaba değerli okurlar,

Evet, aradan 4 ay gibi uzun bir süre geçdi ve Münevver'in katil zanlısı hala firarda.....

Adli Tıp Kurumundan ( ATK ) gelen haberler ise, insana lanet olsun böyle yapacağınız işlere dedirtircesine insanın içini acıtıyor.....

Çünkü, Münevver'in ailesinin yanı sıra, sağ duyulu insanlar, bu olayla ilgili olumlu gelişmeler beklerken, en güvenilir kurumlardan birisi olması gereken ATK'dan gelen haberler şaka gibi ve insanı resmen çileden çıkartır cinsden......

Merak ediyorum, ATK'nun bağlı olduğu Adalet Bakanlığının Sayın Bakanı, bu gelişmeler üzerine ne düşünüyor....?

Gerçi inanın böyle bir şeyler bekliyordum, ama bu denli de değildi......

Beni kuşkulu düşünmeye iten neden ise, İstanbul'un üst düzey bürokratlarının açıklamasıydı....." TEK ZANLI CEM GARİPOĞLU'dur " diye.....

Acaba bu olay, baba GARİPOĞLU'nun da, yapılacak olan duruşmalar sonucunda, serbest bırakılması için hazırlanan bir senaryonun başlangıcı mıdır?

Böyle düşünüyorum, çünkü, Ülkemiz maşallah senaryo yazıp, uygulamakta son derece başarılı.....

Basından takip ettiğim kadarı ile, ATK'da otopsi yapanlar, TEKNİSYEN'lermiş.......

AB ülkelerinde ise, bizzat doktorlarmış......

Bizim doktorlar, bu işi beceremiyorlar mı, yoksa üstleri mi kirlenir, ya da içleri mi kaldırmıyor, ya da bir başka neden mi var?

ATK'nun başında bulunan kişinin ise, bu duruma niçin müdahil olmadığı da ayrı bir soru?

Sayın Adalet Bakanının ve İçişleri Bakanının halka açıklamaları gereken bir diğer konu ise, Cinayetin işlendiği günün akşamı Emniyet güçlerimize kapıyı açan katil zanlısı Cem GARİPOĞLU'nun annesinin, Emniyet tarafından mı yoksa mahkeme tarafından mı serbest bırakıldığı ve bu serbest bırakılmanın ardındaki gerekçenin ne olduğu konusudur.

Hiç olmazsa bu konuyu soruşturun ve açıklayın ki VİCDANLAR biraz serinlesin......

Devletimiz zanlıyı arıyor, bunun yanında da ihmali olanlar var mıdır diye de araştırıyor desinler.....

Evet, 3.Mart. 2009 tarihinde ZAMAN AŞIMI BAŞLADIĞI basında yer alan zanlıyı ve annesini kaçırdınız.....

Şimdi de sıra, babasını içeriden çıkarmaya mı geldi acaba?

Bu satırları yazarken, aklıma RTÜK Başkanı Sayın Zahid AKMAN'ın Afyon tarafında geçirdiği rahatsızlık nedeni ile, böbrek taşı düşürmesi olayı geldi.....

Acaba, bu böbrek taşı düşürme olayı gerçek mi, yoksa, Sayın AKMAN hakkında yürütülen soruşturma sonucu açılacak davada, tutuklanması gerekirse, O da mı cezaevine girmemek adına böbrek rahatsızlığı ve Afyon'daki bu yaşanan olay ileri sürülerek, hastanelerde mahkemenin sonlanmasını ve belki de salıverileceği günü mü bekleyecek..... ))))

Burası Türkiye değerli okurlar......

"OLMAZ OLMAZ DEMEYİN, OLMAZ OLMAZ.....)))

5 sene önce işlediği bir cinayetten aranan kişi, Londra sokaklarında sevgilisi ile araba sefası sürerken, Ülkemizde, acılı ana babalara, " acınıza iştirak ediyoruz, kırmızı bülten çıkarttık. vs, vs..." sözleri söylemeye devam eden Sayın Bakanlar, Sayın Valim, Sayın Emniyet Müdürüm......

Zaman her şeyin en iyi ilacıdır değil mi?

Nasıl olsa gün olur bu da unutulur......

Bu Ülkede neler unutulmadı ki?

Son olarak diyorum ki,

SAYIN BAKANLAR,

ÖLDÜRÜLEN ÇOCUKLAR, SİZİN EVLATLARINIZ OLSAYDI, ne yapardınız?