Sayın Cumhurbaşkanı'ma açık mektubumdur

Sayın Cumhurbaşkanı’ma açık mektubumdur,

Sayın Cumhurbaşkanım 10 Ağustos 2014’te Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez halkın oyları ile seçildiğiniz gün olumlu anlamda değişeceğinizi kendimi inandırmışım.

Aradan tam 4 ay geçmesine rağmen ne siz değiştiniz, ne de değişeceksiniz…

Hala bir siyasi parti lideri tavır ve davranışı içinde muhalefetle inatlaşıyor, her konuda en doğru ve güncelleştirilmiş bilgiye sahip olduğunuz ‘kibrinizi’ koruyorsunuz.

Ayrıca İslam Alemi’nin ‘siyasi’ ve ‘manevi’ ‘ağabeyi’ olmak uğruna çabalarken; Doğu’ya biraz daha yaklaşıyor ve yakınlaşıyorsunuz, ‘taraf’ konumuna düşüyor, Batı’dan biraz daha uzaklaşıyorsunuz.

19. Milli Eğitim Şurası’na sadece çağı yakalamak adına öneri ve iyi dileklerinizi sunmak yerine, ülkemizin gençliğine Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek  Liseleri’nde ‘Alkollü içki ve kokteyl hazırlama’ dersinin kaldırılması, ilköğretim  okullarında ‘Din Kültürü ve Ahlak’ dersinin 1. Sınıftan itibaren ders programında yer alması, Osmanlıca dilinin orta öğretimde zorunlu ders olarak kabul edilmesi için tartışma konuları açtınız.

Siz, Sayın Cumhurbaşkanım, yukarıda getirisi olmayan, hatta ‘sosyal götürüsü’ oldukça yüksek üç ayrı konsept ile gençleri meşgul ettiniz ve etmeyi sürdürüyorsunuz

Bizi üzen ve hayrete düşüren bir diğer konu; AKP iktidar olduktan sonra üye sayısı 15 binden 300 bine ulaşan Eğitim Bir-Sen(EBS) dışında eğitim sendikalarının görüş ve düşünceleri değerlendirme dışı bıraktırılmaktadır.

Evet Siz ‘alışılmış’ Cumhurbaşkanı değilsiniz, olmadınız, olmayacaksınız!

Sizin ağabeyiniz olabilecek yaşta, yurduna aşık bir T.C. Vatandaşı olarak; biz sizden halklar arasında ‘fitne’ ve ‘fesattan’ arınmış, toplum katmanlarına ‘adalet’ yerleşmiş, ‘hukukun üstünlüğü’ ilkesini özümsemiş ‘yargı sistemi’ ile ‘eşit vatandaşlar’ ülkesi bir T.C. umuyorum!

Saygılarımla, Sayın Cumhurbaşkanım…

09.12.2014, Türkiye