Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ağustos '07

 
Kategori
Mizah
 

Sayın Devletlim

Sayın Devletlim
 

Sadrazam sıkıntıyla oda da dolanmaktadır. Kavuğunun sıkıştırdığı başından terler boşanmaktadır. O sırada kapı açılır, padişah eteklerini sürüyerek ve sinirli bir halde odaya girer. Sadrazam hemen el-pençe selam durur.
-Bre aman devletlum ne yaptınız??
-Ne yapmışım sadrazam? Söyle hele çekinme...
Sadrazam göz ucuyla şöyle bir kontrol eder padişahın yüzünü...
-Aman efendim, tabiki siz en iyisini bilirsiniz... Bize laf söylemek düşmez. Lakin son durumlar...
-Ne varmış son durumlarda???
Sadrazam yutkunur. Yerinde biraz kıpırdanır.
-Devletlim... bilirsiniz soframızdan ilim, irfan sahibi adamlar eksik olmaz. Hepsinin değeri ve yeri ayrıdır. Emin efendinin gitmesiyle sofralarımız biraz huzursuz olmuştur. Akşam sabah toplantılarda bu konuşulur. Fevridir, lafını sakınmaz... Lakin yıllardır eğriyi-doğruyu söyler hiç sus diyen çıkmamıştır. Diğer ulema rahatsız olmuştur bu durumdan.
Padişah o kadar keskin ve yan yan bakar ki, sadrazam lafı nasıl toparlayacağını bilemez.
-Tabiki sizin Emin efendiyi ne kadar sevdiğinizi ve saydığınızı her yerde anlatır dururuz. Fakat Belediye Reis-i Melih efendi'nin sevincinden ahaliye, pazar yerinde kese kese altın saçması işin tuzu-biberi oldu.
-Eeee ne gevelersin lafı sadrazam efendi? Ne yapalım yani?
-Efendi Hazretleri; duydum ki bir diğer eli kalem tutan içinde, ''beğenmiyorsa çeksin gitsin '' demişsiniz... Bekir efendi bugün çarşıya çıkmış bütün ahaliyi, esnafı dolaşmış ''deveyle Arabistana mı gideyim'' diye sormuş. İleri gelenlerden fikir almıştır. Emin efendi ise kimselerle konuşmazmış.

Sadrazam kuruyan damağını biraz tükürükle ıslatıp yan gözle padişahın yüzüne bakar.
-Efendim halk saray kapılarına kadar gelip konuşmaktadır. Bunca zamandır eğriyi-doğruyu söyleyenler, neden şimdi gider derler? Yeniçerisi, çiftçisi, zeytincisi, hamamcısı, cümle alem esnaf kapıdadır. Ne buyurursunuz sultanım?
Sultan şöyle bir baktı. Canı sıkılmıştı.
-Sen de hele sadrazam... Ne yapalım???

Bir müddet sonra sadrazam kapıda görünür. Ahali iki-üç adım geri kaçar, yer açar.

-Eyyy ahallliiii!!!!
Duyduk duymadık demeyin. Ulu hakanımız, padişahımız aslı astarı olmayan bu yalan beyanlardan çok rahatsızdır. Söylediklerimizde asla ikilem yoktur. Yanlış anlayıpta, lafları üzerlerine çekmesinler der. Haydi dağılın bakalım...

Arkasını dönüp saraya girerken kıs kıs gülmektedir.

 
Toplam blog
: 265
: 642
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1974 İstanbul doğumluyum. Yüksekokul mezunuyum. Bursa'da yaşıyorum. Her zaman yazıp defterler, aj..